Kılıçdaroğlu-Erdoğdu ilişkisi
Eğer bugün Erdoğdu adı belediyelerin söğüşlenmesinden işadamlarının haraca bağlanmasına kadar bir dizi kirli işe karışmışsa, bu olanlardan onu bu noktayı taşıyan CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun haberinin olmaması mümkün değil.
Mümkün olmadığını başta FETÖ medyasına sahip çıkılmasından MİT Operasyonu'yla ilgili görüntülerin Cumhuriyet Gazetesi'ne sızdırılmasına kadar birçok olayda gördük. Bu işlerde görev alan bütün CHP'lilerin söylediği tek şey vardı:; "Biz bunları genel başkanımızın bilgisi dahilinde yaptık."
Şimdi daha net soralım: Birkaç gündür Sabah Gazetesi'nin gündeme taşıdığı Aykut Erdoğdu'nun CHP'li belediyelerden ve o belediyelerle iş yapanlardan para toplanması emrini CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu mu verdi?
Tablo gerçekten birkaç açıdan vahim ve soruşturulması gerekiyor. Bakın Parsadan Aykut, açıklamasının bir yerinde ne diyor:
"Şişli Belediyesi dahil belediye başkanları verdikleri sözleri tutmadığı için yaklaşık 3 yıl boyunca birkaç MYK üyesinin kişisel desteği dışında aylık yaklaşık 100 bin TL maaşları ben ödemek zorunda kaldım..."
Müthiş bir itiraf... Bir muhalefet partisi düşünün, üniversitelerden terörle iltisaklı bildiri yayınlama gerekçesiyle uzaklaştırılan akademisyenlere aylarca maaş ödüyor. Hem de ayda 100 bin lira gibi ciddi bir rakamdan söz ediyoruz.
Siyasi tarihimizde bir partinin, hükümete meydan okuyan "muhalif" akademisyenlere maaş ödediği görülmüş mü bilmiyorum ama CHP bu yanıyla da tarihe geçmiş oldu.
Bu yüzden CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu bu paranın kaynağını açıklamak zorunda. Kendi belediye başkanları bile resmi kanaldan böyle bir para vermeyi göze alamazken, CHP nasıl aldı ve o parayı kimlerden topladı?
Bir soru da kim olduklarını çok merak ettiğim o paraları alan akademisyenlere: Para karşılığı muhalefet etmek nasıl bir duygu, bu sizi hiç rahatsız etmedi mi?
Herhalde dünyada böyle para alan akademisyenler olmadığı gibi yolsuzlukla mücadele ettiğini söyleyip şeffaflık isteyen ama kendisi daha çok "yolsuzlukla" suçlanan bir muhalefet partisi de yoktur.
Baksanıza CHP'nin yerel yönetimlerinden genel merkezine nereye dokunsanız elinizde kalıyor. Sadece yolsuzluk ve nepotizm de değil, taciz ve tecavüz iddialarından, darbeyle tehditten de geçilmiyor.
Bütün olumsuz koşullara rağmen CHP'nin neden iktidar umudu veremediği anlaşılmıyor mu?
Son bir not: Dünkü yazımda, CHP Antalya Konyaaltı Belediyesi'nde Parsadan Aykut'un Özel Kalem Müdürü olan yeğeni olarak sehven belediye başkanı Semih Esen'in ismi yer aldı. Doğrusu Onur Alptekin'di. Yanlış anlama olmaması için düzeltiyorum.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Adliyede Kılıçdaroğlu’na destek verenlerin öfkesi (26.11.2024)
- Genç teğmenler ve organize işler (24.11.2024)
- Netanyahu savaş suçlusu, sıra İsrail’de (23.11.2024)
- Bahçeli’nin ikinci Öcalan çıkışı (22.11.2024)
- İmamoğlu, MYK’dan kimlerin atılmasını istedi? (21.11.2024)
- Trump çöküşü durdurabilir mi? (19.11.2024)
- Türkiye ve Trump’ın ‘Haçlı’ kabinesi (17.11.2024)
- ‘Devlet bir paradigma değiştirdi, bu bir çağrı...’ (16.11.2024)
- Trump, FETÖ okullarını kapatacak mı? (15.11.2024)
- Atatürk 10 yıl daha yaşasaydı (14.11.2024)