Sözlükte "argo" ve "kaba" olarak nitelenen salak sözcüğü bana ait değil, sahibi bizzat o kesimin "ideoloğu" mertebesine yükseltilmiş bir gazeteci: Yılmaz Özdil. "Çağın ideoloğu" Özdil, emekli 104 amirali savunmak için akla hayale gelmeyen teoriler ortayı atıyor. "Çağın ideoloğu" diyorum, çünkü CHP ve çevresinin referans kaynağı olarak başvurdukları ve beslendikleri laik gazetecilerin başında o geliyor. Eskiden sol veya CHP, dünyadaki siyasi değişimleri, siyaset kuramcılarını az çok izlerdi. Ama ne yazık ki son 20 yıldır adeta dünyaya kendilerini kapatarak içerideki birkaç gazeteciden öteye geçemiyor.
Halen bu gazeteciler nasıl bir argüman geliştiriyorlarsa, CHP ve sol da aynı argümanları siyaset sahnesine taşıyor.
Aynı şeyi son muhtıracı 104 amiral meselesinde de görüyoruz. O gazeteciler, amirallerin bile aklına gelmeyen argümanlarla onların "muhtıracı" olmadığını savunmak için canhıraş çaba harcıyor.
Bu konuda birinciliği tabii ki Özdil kimselere kaptırmıyor. Bakın Halk TV'de ne diyor: "Yurtseverin salağı, hainden dahafazla zarar verir yurda..."Kime söylüyor bunu? Kendi gazetesiSözcü dahil Cumhuriyet, Birgün ve Odatvgibi laik medyanın hiç düşünmeden "takkeligeneral", Atatürk İlke ve İnkılapları dersininaskeri okullardan çıkarılması ve kandilmesajı yayınlayan Tümgeneral Davut Alahaberlerini yapmasına söylüyor.
Ona göre bütün bu haberler, aslında "irtica" kelimesinin yeni düzenlemeden çıkarılmasının üstünü örtmek için ortaya atılmış.
Aynen şöyle diyor: "Böylece ne olmuş oldu? Kendinilaik hisseden medya, takkeli generalieleştireyim derken aslında bir 15Temmuz Kahramanı generali yerdenyere vurmuş oldu."Şu büyük soruyu da sormadan edemiyor: "Takkeli generalin fotosunu kimservis etti?"Hatta "Bildiri ilk kez bir bakanagitti" gibi araya kafalarda soru işareti oluşturankılçıklar da atarak işi esrarengiz halegetiriyor.
Sonra da ekliyor: "Adamlar servisediyor, biz kullanıyoruz."
DARBECİLER BİTİŞE YAKLAŞIYOR
İyi de aynı haberleri emekli amiraller de kullanmış. O bildiride Montrö ile hiç alakası olmayan "yalan" haberlere bakın nasıl atıf yapılıyor: "Diğer taraftan; son günlerdebasında ve sosyal medyada yer alankabul edilemez nitelikte bazı görüntüler,haber ve tartışmalar ömrünü bumesleğe adamış bizler için çok derinbir üzüntü kaynağı olmuştur."
Bazı görüntülerden kastedilen "sarıklıamiral" ve "kandil mesajı" yayınlayan15 Temmuz kahramanı general olduğuçok açık.
Özdil'in bütün derdi, amirallerin "muhtıracı"olmadığını kanıtlamak. Bununiçin kendi çevresini bile yerin dibine batırıyor.
O çevrede ülkeye zarar veren "yurtseversalak"lardan geçilmediğini söylüyor.
Hiçbirinin akıl etmediğini bir tek o akıl ediyor. Sanki bugüne kadar kendisi dahil o medya mensupları hiç böyle "yalan" haberler yapmamış da ilk kez şimdi yapıyorlar ve muhterem de buna şaşırıyor.
Bu durumda, "büyük ideolog" Özdil'e soralım: Montrö ile yetinmeyen ve araya 28 Şubatları hatırlatan haberlere vurgu yapan amiraller de mi ülkeye "hainden dahafazla zarar veren yurtseverin salağı" olmuş oluyor?
Amiraller buna ne cevap verir bilmiyorum ama bütün bunlar, referansı ya da kılavuzu bu gazeteciler olan siyasi partilerin de, medyanın da hatta darbecilerin de bitişe yaklaştıklarını gösteriyor. Umarız ülkeye daha büyük zarar vermeden bu bitişe tanık oluruz.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.