Emekli amirallerin, ABD'nin tartışılmasını istediği Montrö'yü gece yarısı muhtıra gibi bildiri yayınlayarak tartıştırmaları, ister istemez soru işaretlerine yol açtı. Açtı, çünkü emekli amiraller, Montrö'den çekilmenin "MarmaraDenizi'ni ayran yapmak" kadar zor olduğu söylenmesine rağmen bunu "görev" addedip gece yarısı işe koyuldular.
İşin bir ayağında Kanal İstanbul'u siyasi yolculuğuna basamak yapmak isteyen yerel bir siyasetçi var, öteki ayağında ise bu Montrö'nün tartışılmasını isteyen ABD.
Bu gerçeği amirallerin bildirisi çok açık biçimde ortaya koyuyor. O bildiride amirallerin tek kaygılarının "Montrö"den çekilmek olmadığı da çok açık. Eğer öyle olsaydı, ne gece yarısı yayınlarlardı ne de Montrö ve Kanal İstanbul'un yanına, Atatürk ilkeleriyle ilgili yalanlar ve 28 Şubat postmodern darbe öncesini hatırlatan şüpheli "sarıklı amiral" iddiaları eklenirdi.
Geriye dönüp bakın, bu tablo dünden bugüne bütün darbelerin öncesini hatırlatıyor. Tipik bir ABD operasyonu...
Hatırlayın, darbe dinamiğini harekete geçirmek için solcu 9 Martçıları heveslendirip 12 Martçılara darbe yaptırdıkları gibi. Darbesever sosyalistler öyle bir havaya sokulmuştu ki, 12 Mart Muhtırası'na başta DİSK ve Dev-Genç olmak üzerebütün sol destek verdi. Gerçeği sonra fark ettiler.
Bu yüzden bugün ABD, ulusalcıemekli subaylar veya CHP'ninyan yana gelmesi kimseyi şaşırtmasın. Zaten CHP Genel Başkanı KemalKılıçdaroğlu, "küreselci dostlar" diyerekbunu açık etmişti.
Anlayacağınız, FETÖ'den umudunu kesen ABD'nin yeni dostları görev başında.
ABD'NİN AMACI, RUSYA İLEKRİZDEN FAYDALANMAK
Şimdi buraya bir nokta koyup öncekigünkü yazıma dönelim. O yazıda"ABD'nin Ankara Büyükelçiliği, 2015yılında CHP'li Onur Öymen ile ODTÜöğretim üyelerinden Prof. Dr. HüseyinBağcı'yı davet ederek, 'Biz Montrö'yügündeme getirip tartışılmasını istiyoruz,siz ne dersiniz?' diye fikir sormuşlar"demiştim.
Öymen'in cevabını yazmıştım. Dün de telefonda Prof. Bağcı'yla konuştuk. Prof. Bağcı, önce bir tespit yaptı: "Bilgi doğru. Bizi davet ettiler vebize yazdığınız gibi 'Montrö'yü tartışmayaaçarsak nasıl bir tepki gelir?' diyesordular. Ben de Onur Öymen gibi'Bu anlaşma Türkiye'nin tabusudur'dedim. Bir anlamda entelektüel vesiyasi nabız yoklamasıydı bu."
Araya girip sordum, peki ABD neden otarihte böyle bir girişimde bulundu? "O günleri hatırlayın, Kırım'ınilhakı meselesi vardı. Türkiye ileRusya'nın arası da uçak krizindendolayı açıktı. Rusya ile ilişkilerkötüleşirse böyle bir kriz zamanında'Acaba Türkiye bir esneklik gösterebilirmi?' diye bir beklentileri vardı. Banagöre, böyle bir durumda Rusya savaşbile açabilir. O nedenle bu iş zor. Bu durumdan Türkiye değil, ABD,İngiltere ve Fransa kazançlı çıkar." Prof. Bağcı son dönemde çok tartışılan"uluslararası anlaşmalardançekilme" konusuna da değindi:
"Bu tartışma gazetecilerin 'tuzaksoru' dedikleri bir soru nedeniyle ortayaçıktı. Teorik olarak evet çekilir. Zatenuluslararası anlaşmalar ihlal edilmeküzere yapılır. Mesela 1945'te Sovyetlerbizimle yapılan anlaşmayı tek taraflı iptaletti. ABD bugüne kadar 3500 anlaşmadantek taraflı çekildi. Montrö için böylebir ortam yok ama Montrö bugün deyarın da sorun olmaya devam edecek." Prof. Bağcı'ya göre, ABD'li yetkililer,"entelektüel ve siyasi nabız yoklaması"yapıyordu. Peki, aynı ABD'liyetkililer işin askeri ayağı için de yoklamayaptılar mı? Merak ediyorum, imzacı104 amiralden ABD Büyükelçiliği'ne gidenoldu mu?
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.