Diyarbakır’da yüzde 1 alan partiler
Şu gerçek ortada duruyor: HDP'nin ağırlıklı oy aldığı Kürt sosyolojisinde bu partilerin hiçbirinin etkisi yok. Bir anlamda yok hükmündeler.
Bölgedeki tabloyu bir kez daha hatırlayalım. Diyarbakır, Gaziantep, Batman ve Şanlıurfa'nın da aralarında olduğu 9 ilde CHP'nin oyu yüzde 6.9, İYİ Parti'ninki yüzde 3.5.
Bu oy oranıyla bölgede etkili olmak mümkün mü?
AK Parti yüzde 40, MHP ise yüzde 7.10... MHP, o bölgede Cumhuriyet'i kuran anamuhalefet partisi CHP'den daha fazla oy alıyor. HDP ise yüzde 38... Açık bir bölge partisi. Doğrusu CHP de kıyıların bölge partisi.
İttifakların oy oranı da çok çarpıcı: Cumhur İttifakı yüzde 47
Millet İttifakı ise yüzde 11.90...
Bir de cumhurbaşkanları adaylarının 2018 yılında aldıkları oya bakalım.
Başkan Erdoğan en yüksek oyu yüzde 70'le Kilis'ten, en düşük oyu ise yüzde 20'yle Şırnak'tan almış.
CHP adayı Muharrem İnce ise en yüksek oyu yüzde 20 ile Adıyaman'dan, en düşük oyu ise yüzde 4'le Batman'dan almış.
Birinin en düşüğü, diğerinin en yükseği... Bu bölgede İYİ Parti adayı Meral Akşener'in durumu daha da vahim. Diyarbakır'daki oyu sadece yüzde 1... Partisinin oyu 2.8. CHP'nin oyu ise 2.5...
Anlayacağınız, bölgede Türkiye'nin çimentosu AK Parti ve Başkan Erdoğan... Bugün eğer AK Parti o bölgede siyaset yapmasa bambaşka bir tablo ortaya çıkar. Benzer bir durum Doğu Anadolu için de geçerli... Ortada tek bir Türkiye partisi var. Diğerleri bölge veya iller düzeyinde varlar. Bu tabloya bakınca, uzun bir süredir dış güçlerin neden "Erdoğan'sız bir Türkiye" istedikleri anlaşılmıyor mu?
Peki bu tablodan rahatsız olan, bölgede "Biz neden yokuz?" diye dertlenen, tartışan bir muhalefet partisi var mı? Ya da tartıştıklarını hiç duydunuz mu? Ben duymadım. Enerjilerini daha çok, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a saldırarak harcıyorlar. O çabanın onda birini o bölgelere harcasalar hem kendileri hem de ülke kazanır.
Millet İttifakı partileri, kendilerini HDP'ye muhtaç hissediyorlar. Aslında HDP'nin onlara muhtaçlığı çok daha fazla... Eğer bu partiler, son dönemde HDP'ye açık bir destek verip motive etmeseler, HDP içinde çok daha önce Ayhan Bilgen örneğinde görüldüğü gibi ciddi bir iç hesaplaşma yaşanırdı. Hatta bu süreç gerçekleşse Kürt siyasi aktörlerle hiçbir karşılıkları olmayan marjinal sol partilerin HDP'deki egemenliği de sonlanır.
Böylece Millet İttifakı partileri de işi gizli dostları HDP'ye havale etmez, siyaset yaparlardı. Bunu yapmadıkları için hem siyaset gerginleşiyor hem de HDP, PKK'yla ilişkisini sürdürmekte bir sakınca görmüyor ve yoluna devam ediyor.
Belki de bu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun bilinçli bir tercihidir. Sizce böyle bir vebal sadece oy için üstlenilir mi?
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Adliyede Kılıçdaroğlu’na destek verenlerin öfkesi (26.11.2024)
- Genç teğmenler ve organize işler (24.11.2024)
- Netanyahu savaş suçlusu, sıra İsrail’de (23.11.2024)
- Bahçeli’nin ikinci Öcalan çıkışı (22.11.2024)
- İmamoğlu, MYK’dan kimlerin atılmasını istedi? (21.11.2024)
- Trump çöküşü durdurabilir mi? (19.11.2024)
- Türkiye ve Trump’ın ‘Haçlı’ kabinesi (17.11.2024)
- ‘Devlet bir paradigma değiştirdi, bu bir çağrı...’ (16.11.2024)
- Trump, FETÖ okullarını kapatacak mı? (15.11.2024)
- Atatürk 10 yıl daha yaşasaydı (14.11.2024)