Son dönemde, "Kriminalize ediliyoruz"argümanı CHP ve HDP'ninsığınma noktası oldu. Sanki hiçgünahları yokmuş da birileri onları "uydurma"gerekçelerle "suçlu" göstermeyeçalışıyor. Mesela HDP'yle PKK arasındahiç bağ yok da iktidar HDP'yi kriminalizeetmek için zorlama bağ mı kuruyor?Ya da HDP, PKK'nınsiyasi kolu değil de iktidarmı uyduruyor? Buyaklaşıma, meseleyekasıtlı bakanlar dışındakimse inanmaz. HDPgeleneği aslında birazda bilinçli bir biçimdekriminalize edilmektenmemnun ve bugünekadar da hiç şikâyetçiolmadı. Çünkü oradanbeslendi. Ama artık işinsonuna gelindi. Siyaset,tarihi bir kararın eşiğinde.Artık şiddetle arasına mesafe koymak temelbir ilke olmalı ve bütün partiler bunun üzerindeanlaşmalı.
Bu açıdan iki siyasi aktörün "teröre" yaklaşımları çok tartışılıyor; SelahattinDemirtaş ve CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu. Demirtaş'tan sadece iki alıntı: "HDP, bir Öcalan projesidir" ve "Bugün küçümsediğiniz barikat,hendek dediğimiz şey darbeyekarşı direniştir."
Geçmişte HDP geleneğiyle PKK ilişkisinin sokağa nasıl yansıdığını defalarca gördük. Kandil ne zaman "devrimci halksavaşı" işareti verse, bir önceki yıllarda BDP, sonra da HDP o stratejinin gereğini anında yaptı. Yeri geldi, özerklik ilan etti, yeri geldi, şehir merkezlerinde hendeklerin kazılmasına lojistik destek verdi, yeri geldi Kobani gerekçesiyle Kandil'in iç savaş stratejisi Demirtaş'ın "alanları tutun" çağrısıyla 6-8 Ekim vandalizmi olarak kanla noktalandı. HDP veya Demirtaş'ın buna benzer onlarca terör örgütüne destek veren açıklamaları var. Bu durumda Demirtaş'ı kriminalize etmek için özel bir çabaya gerek var mı? Kendisi ediyor zaten. Tıpkı Trump gibi... Şimdi Trump, Kongre'yi basmaktan azledilir veya yargılanırsa kriminalize edilmiş mi olur? Ama bu gerçeği içeride CHP, dışarıda Batı ve AİHM görmedi, görmüyor. AİHM'in şu kararı bile çok şey anlatıyor:
Belçika'daki Ulusal Cephe adlı partinin başkanı, 2009 yılında seçim kampanyası sırasında partisi tarafından hazırlanan ve "Belçika'nın İslamileştirilmesinekarşı koy" ve "Sahte entegrasyonpolitikasını durdurun" ifadelerini içeren broşürler dağıtmaktan yargılandı ve dokunulmazlığı kaldırıldı. 10 ay ertelenmiş hapis cezası ve toplumun entegrasyonuyla ilgili 250 saat hizmet verme cezası aldı.
Peki Demirtaş'ın söyledikleri ve yol açtığı olaylar bu Belçikalının söylediklerinden daha fazla; "Demokratik toplumlardakisosyal barışa ve politik istikrarakarşı bir tehdit" değil mi? Bu ölçülerle Demirtaş çok daha ağır bir karşılığı hak ediyor.
Mustafa Kemal'in askeri veyaMLKP'li olmak
Benzer durum CHP'li Kaftancıoğluiçin de geçerli. Kaftancıoğlu, sadece sonsiyasi çıkışıyla değil, geçmişinde de şiddetörgütleriyle arasına mesafe koymamasıyladikkat çeken bir siyasetçi. Daha önce PKKkurucularından Sakine Cansız'a övgülerdüzen, şimdi de MLKP kurucularındanve 90'lı yıllarda adı Cumartesi Anneleri ilebirlikte duyulan Hasan Ocak'la ilgili tweet'ikonuşuluyor: "Hasan Ocak yaşıyor.Komutana bin selam!"
Kaftancıoğlu buna benzer birçok açıklamasından dolayı yargılandı ve hapis cezası da aldı. Sanıyorum dosyası şimdi temyizde. Tweet'lerinin altına, Atatürkçülerin düştüğüşu not da manidar: 'Mustafa Kemal'in askerleriyiz'sözünü militarist bulan Kaftancıoğlu,bir terör örgütü kurucusunu 'komutan'olarak kabul ediyor. Bu nasıl birakıl?
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.