Korona salgını nedeniyle 2020'yi son 100 yılın en kritik yılı olarak yaşadık. Türkiye'nin yaşadığı deprem, sel gibi felaketleri de katarsak gerçekten 2020 yılı kötü bir yıldı. Ancak aynı yıl, Türkiye'nin küresel siyaset içerisinde yıldızının da parladığı bir yıl oldu. Doğu Akdeniz ve Libya'da devreye girerek dengeleri değiştirmesi, 30 yıldır küresel güçlerin çözemediği Karabağ meselesini Azerbaycan'a verdiği destekle çözmesi, savunma sanayiindeki hamleleri ve en son İngiltere ile imzaladığı ticari anlaşma; Türkiye'nin, 21'inciyüzyıl siyasetindedikkate alınan biraktör olacağının işaretiydi.
Tam da bu yüzden, 2021 yılı da Türkiye için kolay bir yıl olmayacak. Çünkü ne "stratejik ortak" ABD ne de kapısında 67 yıldır beklediğimiz AB, Türkiye'nin "yıldızının parlamasını" ve küresel siyaset üretmesini kabullenemiyor.
Buna rağmen yılın son günlerinde Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun, ABD'den S-400 eksenli ortak bir teknik heyet kurularak ortak bir nokta aranacağını söylemesi pozitif bir hava yarattı. Ancak sürecin nasıl seyredeceği bilinmiyor. Bu yüzden bütün gözler 20 Ocak'ta başkanlık koltuğuna oturacak Biden'da...
Acaba Biden nasıl birTürkiye siyaseti izleyecek?
Önümüzdeki süreçte, "Erdoğan'ıdevirmek için muhalefete destekvereceğim" diyen, PKK ve YPG'yi destekleyen,FETÖ'yü korumaya devam edenbir Biden mı göreceğiz yoksa müttefiklikruhuna uygun, Türkiye'nin haklı itirazlarınıdikkate alan bir Biden mı?
Doğrusunu isterseniz birinci olasılık çok daha güçlü... Çünkü ABD'nin Türkiye karşıtı bir siyaset izlediği artık sır değil. Bu gerçeği sadece demeçlerde değil, yayınlanan raporlarda da görüyoruz. Bu açıdan son bir ay içinde ABD derin siyasetinin ipuçlarını veren iki önemli belge yayınlandı. Biri ABD yönetiminin küresel süreçte nasıl bir "gayri nizamiharp" yöntemi izlemesiyle ilgiliydi. Bunun ayrıntılarında şöyle bir gerçek saklı: ABD derin aklı, içe dönen Trump'ın aksine artık dışarıya yönelecek ve değiştirdikleri "gayrinizami harp" yöntemleriyle dünyanın birçok bölgesinde harekete geçecek. Bu da daha çok terör örgütü kullanacaklar demek.
Müttefik mi, düşman mı?
İkinci belgeyi de birkaç gün önce Aydınlık gazetesi yayınladı. Belge, ABD istihbaratıyla bağlantılı ve merkezi Washington'da bulunan Atlantik Konseyi (Atlantic Council) isimli düşünce kuruluşuna ait.
Kuruluş, 16 Aralık'ta "2021 için ilk 10risk ve fırsat" başlığıyla bir rapor yayınladı.Bush yönetiminde Dışişleri Bakanlığı görevlisiolan Robert A. Manning ve daha önceCIA'da İstihbarat Dairesi Başkanlığı analistiolarak çalışmış Mathew J. Burrows imzalıraporda, Türkiye de sayılan 10 risk arasındayer alıyor ve "haydut devlet" benzetmesiyapılıyor:
"Erdoğan liderliğinde giderek otoriterleşen, İslamcı ve yayılmacı Türkiye;Somali, Katar, Libya, Irak, Suriye veBalkanlar'a ya askeri müdahalede bulundu ya da asker konuşlandırdı. Ankara, IŞİD ile savaşan ABD müttefiki Kürtlere saldırırken diğer yandan Suriye, Libya ve Azerbaycan'da Rusya ile karşı karşıya geldi. Türkiye, NATO için tehdit oluşturan ve ABD yaptırımlarına yol açan Rus S-400 Hava Savunma Sistemi'ni konuşlandırdı. Doğu Akdeniz'de, Deniz Hukuku Sözleşmesi'ni ihlal ederek ve Kıbrıs'a tehdit oluşturarak provokasyon yaptı."
Gördüğünüz gibi Türkiye'nin karşısında Irak'tan Afganistan'a birçok ülkeyi kan gölüne çeviren, terör örgütlerini aparat olarak kullanan ve baştan sona yalanlarla dolu raporlarla algı oluşturmaya çalışan kirli bir ABD aklı var. Sizce 2021 yılı nasıl geçer?
Umarım en azından sağlık ve huzur açısından iyi geçer. Her şeye rağmen mutlu yıllar...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.