Haber aynen şöyle: "İkisi ABD'li yetkili olmaküzere konu hakkında bilgisahibi dört kaynağın Reuters'averdiği bilgiye göre yaptırımlarCumhurbaşkanlığı Savunma SanayiiBaşkanlığı (SSB) ve SSB Başkanıİsmail Demir'e uygulanacak."
Şu sıralar hemAB'nin hem deABD'nin Türkiye'yeyaptırım uygulayacağıgündemde. İki küreselgücün Türkiye'yeyönelik aynı kararıalması tesadüf müyoksa "emperyalist"ortak arzu mu? Biri Türkiye'nin Akdeniz'de "agresifsiyaset" izlemesini, diğeri S-400 alımını gerekçe gösteriyor ama gerçeğin öyle olmadığını onlar da biliyor. Biliyorlar çünkü en basiti ABD, Türkiye'ye neden Patriot vermediğini açıklayamadı.
Onların derdi Türkiye'nin son dönemde Suriye'den Doğu Akdeniz'e, Libya'dan Karabağ'a uzanan coğrafyada sahaya inip aktif siyaset üretmesi ve savunma alanında yaptığı harp tarihini değiştiren hamleleri... Bu yaklaşımları açıkça şunu gösteriyor; hem ABD hem de AB, Türkiye'yi artık "hasım" görüyor.
Bu gerçeği Trump'ın giderayak imzaladığı veya imzalayacağı söylenen CAATSA yaptırımları açıkça gösteriyor. CAATSA yaptırımlarının açılımı aynen şöyle; "ABD'nin Hasımlarıyla YaptırımlarYoluyla Mücadele Etme Yasası..."
Gördüğünüz gibi NATO üyesi Türkiye,artık ABD'nin stratejik ortağı değil hasmı... Tıpkı İran ve Çin gibi. ABD açıkça Türkiye'yi "hasım" ilan ederek şunu söylüyor; "Benim dediğimi yapmazsandüşmansın." Başkan Erdoğan bu durumu "saygısızlık"olarak niteliyor ve şöyle diyor:
"Gerek Sayın Trump döneminde gerek Sayın Obama döneminde her zaman iftiharla 'Türkiye gibi bir NATO ülkesinesahibiz' denilirken, şu anda Amerika'nın kalkıp CAATSA diye bir olayla Türkiye'yi karşı karşıya getirmesi, bir defa NATO'daki çok önemli bir ortağına yapılan bir saygısızlıktır."
Siyaseten böyle yaklaşılsa da işin arka planında başka bir gerçek var. O da geçmişteki gibi istediğinde Türkiye'yi susturan, istediğinde darbe yapan, devleti içeriden kuşatan ABD'nin, artık bunları yapamayacak olması. Bu onları müthiş rahatsız ediyor. Aynı şey AB'nin kurucu babaları için de geçerli. Onlar da eski Türkiye'yi özlüyor. İçerideki uzantıları gibi...
Bu kararların Biden dönemine kalmamasıyla ilgili de birçok şey söyleniyor. Kimi Trump'ın Biden'ın daha sert kararlar almaması için devreye girdiğinden söz ediyor, kimi de son dönemde açık Türkiyedüşmanlığıyla siyasi arenaya çıkan Dışişleri Bakanı Pompeo'nun süreci hızlandırdığını söylüyor. Denilen, Pompeo Türkiye üzerinden 2024 başkanlık seçimlerine yatırım yapıyor.
Arka planında hangi gerekçe olursa olsun, ABD ve AB'nin alacağı kararlar, onların gerçek yüzünü gösterdiği gibi Türkiye'nin de çok yönlü siyaset izleyen "tam bağımsız" çizgisini işaret ediyor. Bunun Türkiye'ye bir bedeli olacak ama onlara da olur. Özellikle de AB'ye... Böylece AB, Türkiye'yle birlikte, içindeyükselen ırkçı faşist, İslam karşıtıakımların panzehiri olacak yeni birevrensel değerler hamlesi yapma şansınıhepten kaybeder.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.