Paramotorlu terör
Türkiye önceki akşam Hatay'daki terör saldırısını TV'lerden izlerken aHaber ekranlarından ilk kez şu sözleri duydu: "Paramotorlu terör saldırısı..."
Bu yeni bir terörist saldırı biçimiydi. Suriye'de PKK-PYD'nin kontrolündeki Münbiç'ten yola çıkan 4 PKK'lı terörist, saldırı yapmak için Hatay'ın Amanos Dağları'na inmiş ancak kaçamamışlardı.
Çünkü adım adım Emniyet ve Jandarma İstihbaratı tarafından izlenmiş ve eyleme geçmeden etkisiz hale getirilmişlerdi.
Bu terörle mücadelede yeni bir dönemi işaret ediyordu. Bu dönem, Başkan Erdoğan'ın liderliğinde 15 Temmuz'daki halk direnişiyle başladı. Devletin kılcal damarlarına sızan ve terörün önünü açarak devleti kuşatan FETÖ devletten temizlenince, hem silahlı güçlerin hem de sivil toplumun terörle mücadelesi çok daha güçlü hale geldi.
Bu açıdan sadece Diyarbakır Anaları'nın sivil direnişini hatırlamak yeterli...
Artık şiddetle, terörle bölgede hakimiyet kurmak devri bitmişti.
Bu yüzden içeride sıkışan PKK, küresel güçlerin desteğiyle Suriye'den "paramotor"la yeni bir terör yöntemini devreye soktu. Ama unuttukları şey işte o değişen Türkiye'ydi.
Artık Emniyet güçleri, ister Münbiç'ten, ister Kandil'den ya da İran sınırından olsun Türkiye'ye yönelen her teröristin ensesinde bitiyor ve adım adım izliyordu.
Bu eylem, sadece biçim değiştiren PKK terörüne değil, onu bir aparat olarak kullanan küresel güçlere de bir mesajdı.
Bundan sonra başka hangi yöntemlerle gelirse gelsinler eskisinden farklı bir cevap alacaklardı. Artık şiddetle, terörle sonuç alamayacaklarını bilmeleri gerekirdi.
Tam da bu yüzden İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Cumhuriyet'in 97'nci yıldönümü mesajında çok net bir taahhütte bulunuyordu:
"Biz çocuklarımıza terörü miras bırakmayacağız. Çocuklarımıza fakirliği, demokrasi dışı müdahaleleri, emperyalist baskılarla inançlarımızdan ve değerlerimizden ayrılmış, mazisini unutmuş, köklü devlet geleneğinden sıyrılmış ülke bırakmayacağız. Bilakis, 2023'e ait hedeflerimize ulaşmaya ve 1923'teki o şerefli imzanın tüm sahiplerine güzel bir yüzüncü yıl karnesi getirmeye kararlıyız."
***
Andican'ın cevap hakkı
Bugünlerde İYİ Parti, iç tartışmalar nedeniyle hep gündemde. Doğal olarak kulislerde de sürekli İYİ Parti ve siyasi aktörleri konuşuluyor. Biz de zaman zaman o kulislerde konuşulanları aktarmaya çalışıyoruz.
"İYİ Parti'deki asıl kavga" ve "Altaylı ile başka hangi siyasiler görüştü?" yazılarımda arka arkaya eski Anavatan Partili, yeni İYİ Partili Ahat Andican'dan söz edince o da doğal olarak bu yazılanlara cevap verdi. O cevapları biraz kısaltarak veriyorum.
İlk yazıda yer alan "İYİ Parti'nin fikri arka planında Ahat Andican, Burhan Kavuncu, Enver Altaylı gibi önemli isimler var" iddiasına Andican, "İYİ Parti'nin 2017 referandumundan çok önce başlayan kuruluş çalışmalarında yer almadığını, partinin resmen kuruluşundan bir ay kadar önce Meral Akşener'in daveti üzerine kurucu olduğunu" söyleyerek cevap veriyordu.
İkinci yazıda sorduğum "İYİ Parti Milletvekili Ahat Andican'ın Altaylı ile bir görüşmesi oldu mu?" sorumuza ise; "Enver Altaylı ile 1998 yılında Özbekistan Cumhurbaşkanı Kerimov'u Devlet Bakanı sıfatımla karşılarken, danışmanı olarak temasım oldu" diyordu.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Adliyede Kılıçdaroğlu’na destek verenlerin öfkesi (26.11.2024)
- Genç teğmenler ve organize işler (24.11.2024)
- Netanyahu savaş suçlusu, sıra İsrail’de (23.11.2024)
- Bahçeli’nin ikinci Öcalan çıkışı (22.11.2024)
- İmamoğlu, MYK’dan kimlerin atılmasını istedi? (21.11.2024)
- Trump çöküşü durdurabilir mi? (19.11.2024)
- Türkiye ve Trump’ın ‘Haçlı’ kabinesi (17.11.2024)
- ‘Devlet bir paradigma değiştirdi, bu bir çağrı...’ (16.11.2024)
- Trump, FETÖ okullarını kapatacak mı? (15.11.2024)
- Atatürk 10 yıl daha yaşasaydı (14.11.2024)