İmamoğlu’nun 2023 hesabı
Ancak bu hiç kolay gözükmüyor. CHP dahil İYİ Parti'nin de HDP'nin de içi kaynıyor ve her an her şey olabilir.
Ama daha önemlisi, bu partilerin içinde veya çevresinde 2023 Cumhurbaşkanlığı hesabı yapanların olması. Bu gerçek Kılıçdaroğlu'nu, Abdullah Gül veya "yeni yıldız" ilan ettiği Ali Babacan hesabını bozacağı için telaşlandırıyor.
Kılıçdaroğlu'nu telaşlandıran isimler arasında İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'i, Memleket Hareketi başlatan Muharrem İnce'yi, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve ABB Başkanı Mansur Yavaş'ı sayabiliriz.
Hepsinin adı geçiyor ve onlar da bundan memnun. Ama açık açık isteyen Muharrem İnce dışında en arzulusu ve en ince hesap yapanı İBB Başkanı İmamoğlu'dur.
İmamoğlu'nun bu arzusunu en net biçimde İnce'ye gönderme yapan Siyasi Danışman Necati Özkan seslendirmişti:
"Dün dünde kaldı cancağzım. Artık mekanın yeni sahibi var."
İşaret fişeğiydi bu... Açıklamadan sonra İmamoğlu'na ne zaman "Cumhurbaşkanı adayı olacak mısınız?" diye sorulsa hep aynı cevabı verdi:
"Cumhurbaşkanı adayı olup olmayacağıma toplum ve partimiz karar verir."
Parti ve genel başkandan önce "toplum" vurgusunun yapılması boşuna değil. Bağımsız da davranabilecek bir tavır işaret ediliyor. Belki de bu gerçeği gördüğü için Kılıçdaroğlu, 2023 gelmeden "erken seçim" olmasını istiyor.
Çünkü İmamoğlu'nun 2023'te aday olması ihtimali Kılıçdaroğlu'nu ciddi ciddi korkutuyor. Ama o, buna ihtimal vermiyor. Kılıçdaroğlu şu olasılığa inanıyor; 2023 Cumhurbaşkanlığı seçimleri İstanbul seçimlerinden önce yapılacağı için İmamoğlu istifa edip aday olamaz. Eğer aday olursa CHP'nin 25 yıl sonra kazandığı İstanbul'u kendi eliyle AK Parti'ye teslim etmiş olur. Bunu göze alamaz.
Evet, süreç normal giderse tablo böyle olacak. Ancak İmamoğlu da başka bir hesap yapıyor. Ona göre, Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul'u tekrar almak için 2023 Cumhurbaşkanlığı seçimleriyle İstanbul Belediye Başkanlıkları seçimlerini birleştirecek ve aynı tarihte yapacak. Bu durumda İmamoğlu'nun istifa edip, başkanlığı AK Parti'ye kaptırma gibi bir şey söz konusu olmayacak. Şu sıralarda İBB ve CHP kulislerinde en çok bu konu konuşuluyor.
İmamoğlu bu teze sadece inanmıyor onun için bugünden çalışıyor da. Hem de CHP'lileri karşısına alacak kadar ileri giderek.
CHP'lilere göre İmamoğlu ÇHP'den çok diğer partileri kapsama alanına alan bir strateji izliyor. Bunun ilk adımı da İBB yönetiminde danışmanlardan oluşan "Paralel" bir yapı kurmasıydı.
Şimdi bu yapı, CHP'den çok, İYİ Parti, Deva veya Saadet Partisi'ne iş olanağı yaratıyor.
Bir CHP'li şöyle diyor:
"Bugün İstanbul Büyükşehir'de CHP'den çok İYİ Parti'nin, Deva'nın sözü geçiyor. Genel Sekreterlik dahil İSKİ veya İSTAÇ gibi önemli kurumların başında bu partilerden gelen isimler var. İstanbul CHP'de çok sayıda meclis üyesi, ilçe başkanı bundan rahatsız... Üsküdar CHP'den 4 meclis üyesi tam da bu yüzden istifa etti."
Gördüğünüz gibi muhalefetin tek sorunu siyaset üretememek, HDP-PKK ilişkisini görmezden gelmek ya da erken seçim gibi suni gündemler oluşturmak değil, buna toplumda biraz karşılık bulan siyasi aktörlerin gizli hesaplarını da eklemek gerekiyor.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Adliyede Kılıçdaroğlu’na destek verenlerin öfkesi (26.11.2024)
- Genç teğmenler ve organize işler (24.11.2024)
- Netanyahu savaş suçlusu, sıra İsrail’de (23.11.2024)
- Bahçeli’nin ikinci Öcalan çıkışı (22.11.2024)
- İmamoğlu, MYK’dan kimlerin atılmasını istedi? (21.11.2024)
- Trump çöküşü durdurabilir mi? (19.11.2024)
- Türkiye ve Trump’ın ‘Haçlı’ kabinesi (17.11.2024)
- ‘Devlet bir paradigma değiştirdi, bu bir çağrı...’ (16.11.2024)
- Trump, FETÖ okullarını kapatacak mı? (15.11.2024)
- Atatürk 10 yıl daha yaşasaydı (14.11.2024)