Gülen’in Green Card korkusu
FETÖ'nün bir ABD ve CIA projesi olduğuna şüphe yok. Bu konuda 15 Temmuz darbe girişimi gibi onlarca somut gösterge var.
Ama sadece Türkiye'de yaşanan bu darbe ve FETÖ operasyonları değil, dünyanın 160'ı aşkın ülkesinde ABD emperyalizmi FETÖ'yü kullanışlı bir aparatı olarak kullandı, kullanmaya da devam ediyor. Tıpkı bugünlerde Kırgızistan'da yaşanan siyasi kaos gibi...
Ancak bir ABD projesi olmasına rağmen FETÖ elebaşı Gülen'in ABD içinde rahat olduğu söylenemez. Söylenemez çünkü Gülen ABD iç siyaseti için de bir çıbanbaşıdır. Bugün Trump'la Biden, ya da Cumhuriyetçilerle Demokratlar arasında süren derin kavganın da önemli bir parçasıdır. FETÖ, ayrıca Demokratların ve adayları Biden'ın Türkiye düşmanlığı yapmasında da etkilidir.
Bu kavga daha Trump iktidarının ilk günlerinde başlamıştı. Trump iktidarındaki ilk darbeyi FETÖ nedeniyle Güvenlik Danışmanı Mike Flynn'in istifası ve yargılanmasıyla yemişti.
Sonra da bu kavga kesintiye uğramadan sürdü. CIA Gülen'i korurken iç güvenlik kurumu FBI da aksine sıkıştırmak için art arda operasyonlar yaptı. Bir süre önce de Türkiye adına hukuk mücadelesi yürüten Hukuk Bürosunun da katkısıyla FBI birçok eyalette önemli bir FETÖ operasyonuna imza attı. Bu FETÖ'cüleri derinden sarsmış ve tedirgin etmişti.
Ama asıl sarsıntı bu operasyonların ardından geldi. Denilenlere göre; ABD makamları, FETÖ elebaşı Gülen'in Green Card'ı uzatma talebini reddetmişti. Bu FETÖ'cülerin nefesini kesen şoke edici bir haberdi. Birkaç gündür özellikle ABD'deki FETÖ'cülerin birbirlerine "Doğru mu değil mi?" diye fısıltıyla sorduğu bu haber, dalga dalga ABD'den AB'ye doğru yayıldı. Korku bacayı sarmıştı. FETÖ'cüler arasında "yolun sonu göründü" deyip umutsuzluğa kapılanlar da vardı, Demokrat Senatörleri devreye sokup ilgili ABD makamlarını baskı altına almaya çalışanlar da... Aslında Gülen'in oturum izni meselesi hep sorunlu olmuştu. Uzatmalarla bugüne gelindi. Şimdi ise Gülen, iç siyasetin kurbanı olmamak için oturum izni yerine ABD vatandaşı olmak için olağanüstü çaba sarf ediyor.
Bakalım seçim sonrası ABD Gülen'in fişini çekip sınır dışı mı edecek yoksa vatandaşlık mı verecek?
Sonuç ne olursa olsun, ABD içinde böyle bir haberin yayılıyor olması bile Gülen'in bir aparat, ABD'deki varlığının ise pamuk ipliğine bağlı olduğunu gösteriyor.
İpi elinde tutanlar o ipi her an koparabilirler.
***
"Bodrum'u seviyorsan Bodrumlu ol"
Korona salgını hayatımızda çok şeyi değiştirdi, değiştirmeye de devam ediyor. Tabii değişim sadece dijitalleşme ve eve kapanmadan ibaret değil, insanların alışkanlıkları, yaşam biçimleri hatta yaşam mekanları da değişti. Alın Bodrum gibi turizm merkezlerini. Kış nüfusuyla yaz nüfusu arasında iki üç katına varan fark, korona günlerinde kapanmış gibi. Ekim ayı olmasına rağmen kimse İstanbul gibi büyükşehirlere dönmedi.
Bu da Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras'ı harekete geçirdi. Başkan Aras, Bodrum'da yazlık evi olanları Bodrum'da kalıcı yapmak için yeni bir kampanya başlattı: "İkametinizi Bodrum'a alın."
Ayaküstü sohbet ettiğimiz Başkan Aras gerekçesini de şöyle açıkladı:
"Buna Bodrum'un ihtiyacı var. Kışın 176 bin olan nüfusumuz yazları 400 bini aşıyor. Oysa devlet, altyapı, yol ve trafik hizmetleri için 176 bin nüfusa göre bütçe veriyor. Bu bütçe ile 400 bin hatta temmuz-ağustos aylarında 500-600 bin nüfusa hizmet etmek mümkün değil, yetmiyor. Bunun için Bodrumlu dostlara sesleniyorum, lütfen ikametinizi Bodrum'a alın, biz de sizlere daha iyi hizmet verelim..."
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Adliyede Kılıçdaroğlu’na destek verenlerin öfkesi (26.11.2024)
- Genç teğmenler ve organize işler (24.11.2024)
- Netanyahu savaş suçlusu, sıra İsrail’de (23.11.2024)
- Bahçeli’nin ikinci Öcalan çıkışı (22.11.2024)
- İmamoğlu, MYK’dan kimlerin atılmasını istedi? (21.11.2024)
- Trump çöküşü durdurabilir mi? (19.11.2024)
- Türkiye ve Trump’ın ‘Haçlı’ kabinesi (17.11.2024)
- ‘Devlet bir paradigma değiştirdi, bu bir çağrı...’ (16.11.2024)
- Trump, FETÖ okullarını kapatacak mı? (15.11.2024)
- Atatürk 10 yıl daha yaşasaydı (14.11.2024)