ABD’deki FETÖ operasyonları ne anlama geliyor?
Genel siyasi perspektiften bakınca, al birini vur ötekine misali Trump'la Biden arasında ciddi bir fark yok. Ancak ayrıntılara inilince Trump- Biden farkı çok daha net ortaya çıkıyor. Trump, kötünün iyisi olarak Biden'a göre bir adım önde...
Önde çünkü Trump en azından Türkiye'yle ilişkileri sürdürmek istiyor. Demokratlar'ın adayı Biden ise Türkiye'de darbe ihtimali kalmadığı için, Başkan Erdoğan'ı "seçim yoluyla" değiştirmek için muhalefeti destekliyor ve açık açık Türkiye düşmanlığı siyaseti izliyor.
İşin çok daha vahim yanı, ABD'nin taşeron olarak kullandığı bu örgütlere iki liderin bakışları...
Biden FETÖ ve PKK'ya açık destek verirken Trump, derin ABD'ye rağmen her iki örgüte de mesafeli yaklaşıyor.
Özellikle de FETÖ'ye... Bu konuda Trump başından beri FETÖ'ye karşı durdu ve üzerine gitmek de istedi. Hatta daha seçimin ilk günlerinde en yakınındaki isim Güvenlik Danışmanı Mike Flynn, Gülen'i Bin Ladin'e benzeten bir yazı yazdı ve başına da gelmeyen kalmadı. Önce istifa etti sonra da yargılandı.
Şimdi seçim döneminde bu kavga çok daha sert biçimde sürüyor. ABD'den gelen haberler FETÖ'ye karşı FBI (Federal Soruşturma Bürosu) ve ICE (Göçmenlik ve Gümrük Bakanlığı) ekiplerinin çok ciddi operasyonlar yürüttüğü doğrultusunda.
Bir süre önce Ohio ve Illinois eyaletlerinde yaşayan FETÖ bağlantılı kişi ve kurumlara karşı başlatılan operasyonlar örgütte ciddi bir panik havası yarattı.
Bu sürecin yaşanmasında kuşkusuz Başkan Erdoğan'ın Trump'la kurduğu özel ilişkinin ve Ankara'nın yürüttüğü çok yönlü hukuk mücadelesinin ciddi katkısı var. Bu mücadele sonucu, FETÖ bağlantılı 30'u aşkın kişi ve kuruma karşı ABD Federal Mahkemeleri'nde davalar açıldı.
Bu dava ve operasyonlar öyle etkili oldu ki, FETÖ'cüler adeta çıldırdı. Türkiye düşmanlığını yükselttikleri gibi seçimlerde Trump'a karşı açık açık Biden'ı desteklediler. Dahası parasal ve kitlesel destek vermekle yetinmeyip, son günlerde gelen haberlere göre, FETÖ eksenli kişi ve kurumlar tıpkı Türkiye'deki gibi araç konvoyları kiralayarak Biden'ın seçim kampanyasının parçası oldular.
Bu tablo ve ABD'de giderek tartışılan "FETÖ tehdidi" meselesi örgüt içindeki iç kavgaları daha da açığa çıkarttı. Yolsuzluklar, güç devşirmeler tartışılmaya başlandı. Gülen'in de artık Öcalan gibi dinlenmediği, örgütte her imamın bir baş olduğu birçok gruptan söz edilir oldu.
Kavga da büyük olasılıkla hala örgütte gücü olan Mustafa Özcan, Şerif Ali Tekalan, Abdullah Aymaz, Naci Tosun, İsmail Büyükçelebi ve Mustafa Yeşil arasında yaşanacak.
ABD'de fitili ateşlenen bu dağılmaya Türkiye'de özellikle askeri yapı içinde artan itirafçılarla, devletin kılcal damarlarına sızmış kripto FETÖ'cülere yönelik operasyonların sürmesi eklenince, ortaya şu gerçek çıktı: FETÖ sadece Türkiye'de değil dünyada da bitişin eşiğinde.
Emperyalizmin iç çelişkilerinden yararlanarak, onu, en önemli projesinin çöküşüne katkı vermeye zorlamak ve bunu başarmak hiç de az şey değil...
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Adliyede Kılıçdaroğlu’na destek verenlerin öfkesi (26.11.2024)
- Genç teğmenler ve organize işler (24.11.2024)
- Netanyahu savaş suçlusu, sıra İsrail’de (23.11.2024)
- Bahçeli’nin ikinci Öcalan çıkışı (22.11.2024)
- İmamoğlu, MYK’dan kimlerin atılmasını istedi? (21.11.2024)
- Trump çöküşü durdurabilir mi? (19.11.2024)
- Türkiye ve Trump’ın ‘Haçlı’ kabinesi (17.11.2024)
- ‘Devlet bir paradigma değiştirdi, bu bir çağrı...’ (16.11.2024)
- Trump, FETÖ okullarını kapatacak mı? (15.11.2024)
- Atatürk 10 yıl daha yaşasaydı (14.11.2024)