Türkiye Karadeniz'de "yerli ve milli"gemileri ve insan kaynağıyla doğalgazrezervi bulunca, en çirkin itibarsızlaştırmaçabası da dışarıdan değil daha çok içeridengeldi.
Bu fırsatı, CHP Genel Başkanı KemalKılıçdaroğlu da kaçırmadı ve hemen devreye girip, "gerçekyalankarışım" ve hiç alakasız bir hatırlatma yaptı: "Onlar biliyorlarmı acaba kendidenizaltımızı yapanbir Türkiye'yi ayağakaldıran bir MustafaKemal'i ve arkadaşlarını?Kayseri'de1925 yılında uçak fabrikasının kurulduğunubiliyorlar mı acaba? Eskişehir'i,Etimesgut'u biliyorlar mı acaba?Bunların nasıl yok olduğunu, kimlertarafından yok edildiğini biliyorlar mıacaba?"
Bunu da geçmişinde bir "icraatı" olmadığı için Mustafa Kemal'e sığınarak yaptı. Ama ne yazık ki yaptığı doğru değildi. Çünkü Cumhuriyet döneminde bir değil, birden fazla uçak fabrikası kuruldu ve hepsi de o dönemde ya kapatıldı ya da kapatılma kararı verildi. Vecihi Hürkuş, Nuri Demirağ, Selahattin Ayan uçak alanında öncü isimlerdi ve önemli işlere de imza attılar. Atatürk'ün isteğiyle kurulan Kayseri'deki uçak fabrikası da o dönemde çok ciddi bir kapasiteye ulaştı. Devam etseydi Türkiye kendi motorunu bile yapacaktı. Buraya kadar sorun yok tabi.
Sorun CHP Genel Başkanı gibi önemli bir makamı işgal eden Kılıçdaroğlu'nun bu yakın tarihi bile bilmiyor olmasında. Hatta Kemalist tarihçileri bile okumamasında.
Ancak şu imalı sorusu bu işleri bilerek çarpıttığı ihtimalini güçlendiriyor: "Bunların nasıl yok olduğunu, kimlertarafından yok edildiğini biliyorlar mıacaba?"
Kimi kastediyor dersiniz? Herhalde BaşkanErdoğan'ı değil. Peki, ABD emperyalizmi olabilirmi? Hiç sanmıyorum, çünkü bu süreçteküresel dostlarını hele hele "desteklemeliyiz"diyen Joe Biden'ı rahatsız etmeyi hiç aklındangeçirmek istemez. Geriye bir tek DP iktidarı kalıyor.Yani uçak fabrikalarını Menderes'inkapattığını söylüyor. Onun adını vermektende çekiniyor çünkü merkez sağcı, endişelimuhafazakar yeni "dostları" alınabilir.
CHP ve sol yıllardır bunu yapıyor. Oysa bu gerçek değil, bu fabrikaların üçü daha DPgelmeden bizzat İsmet Paşa dönemindekapatıldı. CHP hükümeti, yatırımcılara bürokratik engeller çıkardı, destek vermedi onlar da bırakmak zorunda kaldı.
Ardından zaten 2. Dünya Savaşı sonrası ABD devreye girdi ve Türkiye ile yaptıkları ikili askeri anlaşmalar ve Marshall Yardımı'yla "yerli ve milli" üretim sürecini bitirdi. Bu anlaşmaların altında da DP'nin değil. CHP hükümetinin imzası var. Ayrıntıya girmiyorum bunlar tam bir "teslimiyet" anlaşmalarıydı. DP de bunu aynen devam ettirdi
CHP'nin iktidarda olduğu 1949'da Başbakanlık Murakabe Heyeti'nin düzenlediği 2 rapor var. O raporlardaki Teftiş Heyeti'nin son önerisi şu: "Hava Kurumu ile bir an evvelalakalarının kesilmesi gerektiğini belirtmekisteriz." Nokta.
Kemalist tarihçi Sinan Meydan bile, "DPkapattı" diye suçlamayı sürdürdüğü halde şugerçeği de inkar edemiyor: "Vecihi Hürkuş'un bürokratik engellerlekarşılaşması, Nuri Demirağ'ın iseürettiği uçakların devletçe satın alınmamasıkapatılmalarına neden oldu. Ancakbu fabrikalar, 2. Dünya Savaşı sonrasındaABD'nin etkisiyle tamamen kapandı."
İşte Kılıçdaroğlu'na cevap... Ülkenin nasıl "av" haline getirildiği gerçeği de dönemin Hava Kuvvetleri Komutanı'nın şu sözlerinde saklı: "Amerika yardımında bedava uçakalmak dururken, uçak fabrikanıza paraylasipariş verirsem, yarın bu millet beniasar."
Tam bir teslimiyet hali... Türkiye bugün, "yerli ve milli" savunma sanayi hamlesi, mali ve enerji politikalarıyla işte bu teslimiyet halinden çıkışın hikayesini yazıyor.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.