Tam 10 yıl önce bugünlerde Türkiye bir kaset komplosuyla sarsıldı. O güne kadar siyasette birçok olay yaşanmış, tuzaklar kurulmuştu ama ilk kez böylesine siyasetin seyrini değiştirebilen bir komplo devreye sokulmuştu.
Etkili de oldu...
Kısa sürede Cumhuriyetle yaşıt ana muhalefet partisinin genel başkanı Deniz Baykal istifa ederek görevini bıraktı.
Giderken de kendisine tuzak kuranları değil sivil siyaseti suçlayan garip bir açıklama yaptı: "İktidarın samimiyetineinanmıyorumama ABD'den,Pensilvanya'dan aldığım mesajlara inanıyorum"
Müthiş bir paradokstu bu. Baykal,bu çıkışıyla uzun yıllardır Türkiye'ye tuzakkuran, içeriden işgal edilmesi için çalışanbugünkü adıyla FETÖ'yü aklayarak hemonun CHP'ye çöreklenmesinin önünü açtıhem kendi siyasi idamını imzaladı.
O günden bugüne Baykal dahil -birkaç CHP'li dışında- kimse siyasete kurulan bu büyük komplonun üzerinde hiç durmadı.
CHP'liler için o komplo, arkasındaki emperyal güçler ve onların maşası FETÖ yok hükmündeydi.
O komployla CHP genel başkanlık koltuğuna oturan Kemal Kılıçdaroğlu ise bundan son derece memnundu ki, kılını kıpırdatmadı. Tam aksine o günden sonra FETÖ'cülerle kanka oldu.
Aslında o da Baykal da, bu komplonun olacağını biliyorlardı. CHP'li eski Büyükelçi Onur Öymen'in bunu söylediğini daha önce de yazmıştım. 2008 yılında İsveç'teki Silkroad Enstitüsü'nün hazırladığı bir raporda, Baykal'ın gitmesi, yerine de Kılıçdaroğlu'nun gelmesi gerektiği yazılmıştı. Öymen de o günleri şöyle anlatıyordu:"Bu raporları hem Deniz Baykalhem de Kemal Kılıçdaroğlu'na okuttum. Sivil toplum kuruluşunun hazırladığıbir rapor diye bir değer vermediler. Kemal Bey, 'Aaaa öyle mi?' diyetepki gösterdi."Öymen, bu operasyonun amacını daaçıklıyordu: "Amerika rahatsız olunca muhalefetideğiştirmeye karar verdiler. ABDiki şey gördü. Hükümet her istediğiniyapmayacak. Onun için hükümetetepki göstermeye başladılar. 'Erdoğangitsin AK Parti kalsın' şeklinde. Heristediklerini yaptıramadıkları içinErdoğan'dan rahatsız oldular. Olayböyle olunca da muhalefetten başladılar."
İnanılmaz değil mi? Olay bundan dahanet nasıl anlatılır? Ama ne yazık ki CHPyönetimi, siyasi aktörleri hatta onları destekleyenmedya bu konuda ne yazıyor ne deüzerine gidiyor.
Solcular, antiemperyalistler hatta darbe karşıtı olduklarını bile söylüyorlar ama nedense ülkenin siyasetini sabote eden ABD ve FETÖ'yü bildikleri halde susuyorlar.
Dahası CHP'li bile olsa kim bu kirli operasyonu deşifre etmeye kalksa partiden atılıyor. Son örneği Baykal döneminin genel başkan yardımcılarından Yılmaz Ateş'ti. Ateş, CNNTürk'te sadece şu tespiti yapmıştı:
"Maalesef benim partim (FETÖ'ye)teslim oldu. Eğer dik durabilseydik 15Temmuz darbe girişimi de olmayacaktı." CHP yönetimi hiç vakit kaybetmedenAteş'i ihraç etti. Nedense CHPaynı tepkiyi bugüne kadar FETÖ'cüleregöstermedi. Bırakın darbe davalarını,siyasete kurulan kumpas davasıyla bileilgilenmediler. Bu işte bir gariplik yok mu? CHP,neden 10 yıl önce siyasete kurulan bukumpasın üzerine gitmedi? Herhalde bu da CHP'nin KırmızıPazartesi'si... Ünlü yazar GabrielGarcia Marquez'in Kırmızı Pazartesikitabında işleneceğini herkesin bildiğiama engel olmak için bir şey yapmadığınamus cinayeti gibi.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.