Yerel seçimlerin hemen ardından 13 Nisan'da oynanan Beşiktaş-Başakşehir maçı lig açısından önemliydi ama Ekrem İmamoğlu'nun henüz mazbatasını almadan oraya gitmesi maçı siyaseten de önemli hale getirdi.
Dün yazdım, sadece İmamoğlu'nun oraya gidip siyasi şov yapması değil, gittiği loca da tartışma konusu oldu.
Çünkü İmamoğlu'nun maçı seyrettiği locanın sahibinden izin alınmamış. Dahası locaya bir siyasi aktörün konuk edileceği söylenmemiş. Bu yüzden locanın sahibi işadamı adına avukatı Beşiktaş Kulübü'ne ihtarname gönderdi. 29 Nisan tarihli ihtarnamede özetle 3 yıllığına ödenen 254 bin doların geri verilmesi isteniyor. Tam bir skandal...
Bu sonuca imza atanlar da sıradan birileri değil, bir yanda cumhuriyeti kuran parti CHP'nin o sırada henüz mazbatasını almamış olan belediye başkanı, öte yanda Türkiye'nin en önemli kulübü Beşiktaş yönetimi. 100 yılı aşkın tarihe sahip iki kurum ve onları temsil eden Fikret Orman ve Ekrem İmamoğlu'ndan söz ediyorum.
Akıl alır gibi değil. İşin siyaset boyutu bir yana, koca iki kurum, nasıl olur da sorunsuz bir loca ayarlayamaz?
Hadi diyelim, İmamoğlu, kazanmanın dayanılmaz ağırlığı altında gözü hiçbir şeyi görmedi ve tıpkı Anıtkabir'e gitmek gibi toplumun sinir uçlarına dokunan siyaseten riskli adımlar attı.
Peki Beşiktaş Kulübü neden böyle bir rezaletin yaşanmasına izin verdi?
Bu sorunun cevabını bulmak için seçim öncesi siyaset kulislerine uzanmak gerekiyor. Gerekiyor, çünkü işin içinde yine siyasi beklentiler ve siyasi "atraksiyonlar" var. Bir tarafta mazbatasını almasa da İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ni kazanan İmamoğlu, yanında Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat ve "mazbatayıver, mazbatayı ver" diye slogan attırılan Beşiktaş taraftarı. Tam bir siyasi şov...
Daha önce yine bu köşede, Beşiktaş Kulübü Başkanı Fikret Orman'ın, kulübün avukatlığını da yapan Beşiktaş yöneticisi Şafak Mahmutyazıcıoğlu'nu Beşiktaş'a Belediye Başkanı yapmakiçin CHP Genel Başkanı KemalKılıçdaroğlu ile görüştüğünü yazmıştım. İşte sözünü ettiğim Mahmutyazıcıoğlu, bu loca skandalına da imza atan isim. İmamoğlu'nu sahanın en görünen, etkileyici locasına götüren ve ilişkileri kuran da o. Sorun belki de işin siyasi şova dönüştürülmesinde. Olayın bu yönünü Beşiktaş Kulübü'ne ihtar çeken işadamı AtalayDemirbaş'a sordum. "Beni kullandılar" diyen Demirbaş, rahatsız olduğu noktayı şöyle anlattı: "Kimin geleceğini bana söylemedilerve locamı kullandılar. Benim locayıbilinçli seçtiler, çünkü tam ortadabir yer, protokolün karşısında veorada Çarşı Grubu var. Siyasi şov içinorganize edildi. Benim ismimi nedensiyasi bir şova alet edip, kullanıyorsunuz? Buna kimsenin hakkı yok."
Neresinden bakarsanız bakın, bir kulübüihtar çekilecek noktaya getirmek bir yönetimbaşarısızlığıdır.
Dahası, farklı düşüncelere sahip milyonlarca taraftarı olan Türkiye'nin en önemli kulübünü, birileri kendi küçük hesapları uğruna siyasete alet etmeye kalkıyorsa derin ve saygın Beşiktaş tarihine gölge düşürüyor demektir. Beşiktaş camiası buna izin vermemeli.
Özen Kuzu'dan cevap hakkı
Loca kavgasında adı geçen iş adamlarındanbiri de Özen Kuzu... Türkiye'deönemli projelere imza atan Kuzu İnşaat'ınsahibi Özen Kuzu, o maça oğluyla gittiğinive İmamoğlu ile aynı locada olmalarınıntesadüf olduğunu söyledi. Bir süre sonralocadan ayrıldığını söyleyen Kuzu, kendisineyöneltilen suçlamalara da cevap verdi: "İhtarnameyi çeken şahısla şirketimizarasında hukuki bir sorun var. Busorunu, hiç ilgisi olmayan bir konudadevreye sokarak medya üzerindenalgı oluşturmaya çalışıyor. Benimlocayla, locanın ayarlanmasıyla hiçbirilgim yok. Oraya yakın bir dostumunaracılığıyla gittim. Aramızdaki hukukidavayla, locada bulunmam arasındanasıl bir ilgi olduğunu da doğrusuanlamış değilim. Şirketimize veşahsıma yönelik haksız suçlamalarınıreddediyor, hukuki yollara başvuracağımızıkamuoyunun bilgisine sunuyorum."
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.