Küresel açlık tehdidinin jeopolitik yönü
2024 sonu küresel ısınmanın 1.2 ile 1.3 derece artmasının beklendiği, bu tempoyla 2030 sonrası küresel ısınmayı 1.5 derece ile sınırlamanın giderek zora girdiği bir konjonktürde, ağır kuraklık veya büyük sel baskınları gibi, küresel ölçekte tarımsal üretimi ciddi boyutlarda tehdit eden gelişmeler bir yana, gelişmiş ekonomilerden başlayarak, önde gelen 40 ekonomide önü alınamayan tarım ve gıda israfı, küresel açlık tehdidini derinleştirmesi bir yana, küresel karbon salınımı da ve küresel iklim krizini de derinleştirerek, tarımsal üretim üzerinde ek tehdit de oluşturuyor. Mevcut tablo, küresel açlık tehdidinin ve temiz su kaynaklarının yok olmasının bu tempoyla devam etmesi halinde, iklim göçü tehdidinin bölgesel ve küresel jeopolitik tehditleri daha da içinden çıkılamaz bir noktaya getirebileceğine işaret ediyor.
2033 yılına kadar orta gelirli ülke toplumlarında kalori alımının yüzde 7 artması beklense de, düşük gelirli ülke toplumlarında kalori alımının ancak yüzde 4 artması olasılığına bağlı olarak, SKA 2030 içinde yer alan küresel açlığın ortadan kaldırılması hedefine ulaşmanın da zora girdiği belirtilmekte. 2033'e kadar küresel tarımsal üretim artışının ekili arazi ve hayvan sürülerinin genişlemesinden kaynaklanmasından ziyade, yeni nesil üretim ve sulama teknolojileri sayesinde üretkenlik iyileştirmeleri sayesinde olacağı öngörülüyor. Ancak, yeni teknolojiler dahi tarım bazlı doğrudan karbon emisyonunun hala yüzde 5 oranında artmasını engellemeyecek. Bu nedenle, küresel ölçekte bir seferberlikte tarım ve gıda kaybı ve israfı 2030'a kadar yarı yarıya azaltılmak zorunda.
Eğer bu başarılır ise, küresel tarımsal sera gazı emisyonunun yüzde 4 azalması bir yana, yetersiz beslenen insan sayısı 2030 yılına kadar 153 milyon kişi azaltılabilecek. FAO, küresel ölçekte, üretilen gıdanın yaklaşık yüzde 13'ünün hasattan sonra ve perakende pazarlarına ulaşmadan önce kaybolduğunu tahmin etmekte. UNEP ise, toplam küresel gıda üretiminin yüzde 19'unun hanelerde, gıda hizmetlerinde ve perakendede israf edildiğini belirtmekte. Kayıp ve israf önlenemez ise, 2033 yılına kadar hasat/kesim/yakalama ile sofra arasında yaklaşık 700 milyar ton, perakende ve hane halkı seviyesinde ise 1 trilyon 140 Milyar ton gıdanın israf edileceği öngörülmekte. 2033 yılına kadar, çiftlikten perakende ve hanelere ulaşana kadar tahmini olarak 2,8 milyon tera kalorinin kaybolacak ve israf edilecek. Bu da küresel açlığa kalıcı çözüm bulmanın çok uzağında olduğumuzu göstermekte. Küresel gıda arz güvenliğinin oluşturacağı jeopolitik tehdide yönelik olarak, 2033'e yönelik tarım, gıda ve su stoğu artık her önde gelen ekonominin bir numaralı başlığı.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Sürdürülebilirlik ve refah için kalıcı barış (20.11.2024)
- G20 ve küresel eşitsizlikle etkin mücadele (18.11.2024)
- İklim krizi için 8 trilyon dolar daha lazım (15.11.2024)
- Ya ‘temiz enerji fonu’, ya daha ağır ‘kaos’ (13.11.2024)
- ‘Rasyonelleşme’mi daha derin ‘parçalanma’mı? (11.11.2024)
- 2025 için temel uyarı: ‘Beklenmeyeni Bekleyin’ (08.11.2024)
- 2025 için ‘dirençli ekonomi’ hazırlıkları (06.11.2024)
- 2025’e doğru küresel risk tartışmaları (04.11.2024)
- GOE’ler artık küresel gelişmelerin rehinesi değil (01.11.2024)
- Cumhuriyetimizin bağımsızlık düsturu ve küresel rekabet (30.10.2024)