G20 ve küresel eşitsizlikle etkin mücadele
Brezilya'nın büyük bir kararlılıkla gündeme getirdiği ultra zenginlere yönelik servet vergisi konusunda, Çin ve Hindistan şu ana kadar nihai pozisyonlarını göstermiş değiller. Fransa, İspanya ve Güney Afrika'nın bu adımı kuvvetle destekleri biliniyor. ABD ve Almanya ise en net karşı çıkan iki ülke olarak öne çıkmakta. Bununla birlikte, G20'nin bir parçası haline gelen, 55 üye ülkeden oluşan Afrika Birliği'nin (AU) tutumu ve ortaya koyacağı görüşler de, fikri destekleyen Güney Afrika'nın da 2025 dönem başkanı olması da dikkate alınmalı. Dünya nüfusunun yüzde 0,01'ini oluşturan ultra zenginler, kazançları ve servetlerinin vergilendirilmemesi adına öyle direkt ve dolaylı metotlardan yararlanıyorlar ki, servetlerinin sadece yüzde 0,3'ü oranında bir vergi ödemekteler.
G7 ekonomilerinde, en yüksek gelire sahip yüzde 0,1'lik ultra zengin kesimin toplam net servetteki payları 1995'de sadece yüzde 5,5 iken, 2020 itibariyle yüzde 12'in üzerine çıkmış durumda. En fakir yüzde 50'nin aynı dönemde toplam net servetten aldıkları pay ise tersine yüzde 12'den yüzde 4'e gerilemiş durumda. 1995'de en zengin yüzde 10'un payı yüzde 45, orta gelir düzeyindeki yüzde 40'lik kesimin payı yüzde 43 iken, küresel finans krizinde en zengin yüzde 10'un payının yüzde 60'a yükseldikten sonra 2020'de yüzde 55'e oturduğunu, yüzde 40'lık orta sınıfın payının ise yüzde 37'ye gerileyip, 2020'de yüzde 39'a yerleştiğini görüyoruz. Bu nedenle, Brezilya eğer başarabilir ise, yüzde 2 düzeyinde bir servet vergisi ile, 13 trilyon 500 milyar dolar düzeyinde serveti olan 2 bin 800 ultra zengin milyarderden toplanacak 250 milyar doların dünyada açlık ve yoksullukla küresel mücadele ittifakı bünyesinde yürütülecek projelerin finansmanında kullanılması ümit edilmekte.
Brezilya'daki zirvenin hayli faydalı ve verimli bir zirve olacağını beklediklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, G20'yi küresel ekonomi ve enerji güvenliği konularında önemli bir platform olarak gördüklerini, zirvede küreselleşen dünyada gelişmekte olan ülkelerin ekonomik zorluklarına yönelik somut öneriler içeren bir gündem oluşturulması gerektiğini vurguluyor. Cumhurbaşkanımız, zincirleme reaksiyonla, sadece bir ülkenin değil, ilişkili birçok ülkenin ekonomisini etkileyen krizlere karşı çözüm odaklı tedbir alınması gerektiğinin de altını çiziyor. Umarız, açlık ve yoksulluğa karşı yeni küresel girişim adına somut kararlar alınır.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Sürdürülebilirlik ve refah için kalıcı barış (20.11.2024)
- G20 ve küresel eşitsizlikle etkin mücadele (18.11.2024)
- İklim krizi için 8 trilyon dolar daha lazım (15.11.2024)
- Ya ‘temiz enerji fonu’, ya daha ağır ‘kaos’ (13.11.2024)
- ‘Rasyonelleşme’mi daha derin ‘parçalanma’mı? (11.11.2024)
- 2025 için temel uyarı: ‘Beklenmeyeni Bekleyin’ (08.11.2024)
- 2025 için ‘dirençli ekonomi’ hazırlıkları (06.11.2024)
- 2025’e doğru küresel risk tartışmaları (04.11.2024)
- GOE’ler artık küresel gelişmelerin rehinesi değil (01.11.2024)
- Cumhuriyetimizin bağımsızlık düsturu ve küresel rekabet (30.10.2024)