Devlet ve şirket tahvilleri 100 trilyon doları geçti
Bu rakamın bu yıl, 2024'de artışını sürdürerek 56 trilyon dolara ulaşması bekleniyor. ABD devlet tahvilleri küresel hacmin yaklaşık yarısını tek başına temsil ediyor ve bu pay 2008'e göre iki katına çıkmış durumda. Çin'in yükselen piyasalar ve gelişmekte olan ekonomiler grubunun küresel tahvil piyasalarından aldığı pay içindeki oranı da iki katına çıkarak, toplam hacmin neredeyse yüzde 30'una ulaştı. Toplam küresel şirket tahvili borcu ise aynı dönemde 21 trilyon dolardan 34 trilyon dolara yükseldi. Bu artışın yüzde 60'tan fazlası reel sektör şirketleri kaynaklı. Derecelendirme notu yüksek tahvillerde düşük getiriler, yatırım yapılabilir notu olmayan tahvil piyasasının genişlemesi, daha düşük dereceli şirketlerin pazara erişmesine olanak tanıdı. Derecelendirme notu yatırım yapılabilir olmayan tahvillerin ödenmemiş borcu 2023 yılı sonunda 3.4 trilyon dolara ulaşarak, yine 2008'in iki katına ulaştı.
Küresel tahvil piyasalarında, 2008 sonrasında sürdürülebilir kalkınma, yeşil dönüşüm, iklim değişikliği ile mücadele ve döngüsel ekonomi gibi çalışma alanlarına yönelik olarak, 'sürdürülebilir tahvil piyasaları'nın öne çıktığı da gözlendi. Çok yeni bir oluşum olmakla birlikte, sürdürülebilir tahvil piyasası hızla büyümekte ve 2023 yılı sonunda sürdürülebilir kurumsal tahvil ihracı hacmi 2.3 trilyon dolara, kamu bazlı sürdürülebilir odaklı tahvil ihracı tutarı ise 2 trilyon dolara ulaştı. Bilhassa, 'Kovid-19' küresel virüs salgının ekonomik etkilerini bertaraf etmek için önde gelen merkez bankalarının parasal genişleme ve bilançolarını tahvil alımı ile genişletme kararı ile, 2020-21 döneminde, OECD üyesi ülkelerin devlet tahvili ihracı 2020'de 15.4 trilyon dolara ulaştı. Yükselen piyasalar ve gelişmekte olan ekonomilerdeki devlet tahvili ihraçları ise, 2021'de bir rekor kırarak, 3.2 trilyon dolara ulaştı. Aynı dönemde, kurumsal şirketler tarafından yapılan tahvil ihraçları 2020'de 6.9 trilyon dolar gibi bir zirveye ulaşarak, 2008-19 ortalamasının neredeyse yüzde 50 üzerine çıktı.
Üstüne gelen Rusya-Ukrayna Savaşı ile sıçrayan enflasyona karşı, önde gelen merkez bankaları finansal koşulları ciddi oranda sıkılaştırınca, OECD ülkelerinin devlet tahvili ihraçları 2022'de 2021'e göre yaklaşık yüzde 16 düşmesine rağmen, halen salgın öncesi seviyelerin önemli ölçüde üzerinde kalmaya devam ediyor ve 2024'te yeni bir rekor seviyeye ulaşması beklenmekte. Buna karşılık, kurumsal şirket tahvil ihraçları ise 2022'de yüzde 25 düştü. Yatırım sınıfında olmayan kurumsal ihraçlar ise yüzde 74 daraldı. 2023'de ise, hem toplam hem de yatırım dışı notu olan tahvil ihraçları 2022 seviyesinde kaldı. Küresel tahvil piyasalarını önümüzdeki üç yıl iki temel risk bekliyor. Bunlardan ilki dünyanın önde gelen merkez bankalarının parasal sıkılaştırma ve bilanço küçültme amaçlı olarak küresel tahvil piyasalarından borçlanmayı desteklemekten, absorbe etmekten vazgeçmesi. İkinci büyük risk ise, yakın dönemde önemli miktarda tahvil borcunun yeniden finanse edilmesi gerektiği gerçeği. Türkiye'nin mali disiplin ve düşük kamu borcu oranı ise, bizi bu türbülanstan korumaya devam edecek.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Küresel açlık tehdidinin jeopolitik yönü (22.11.2024)
- Sürdürülebilirlik ve refah için kalıcı barış (20.11.2024)
- G20 ve küresel eşitsizlikle etkin mücadele (18.11.2024)
- İklim krizi için 8 trilyon dolar daha lazım (15.11.2024)
- Ya ‘temiz enerji fonu’, ya daha ağır ‘kaos’ (13.11.2024)
- ‘Rasyonelleşme’mi daha derin ‘parçalanma’mı? (11.11.2024)
- 2025 için temel uyarı: ‘Beklenmeyeni Bekleyin’ (08.11.2024)
- 2025 için ‘dirençli ekonomi’ hazırlıkları (06.11.2024)
- 2025’e doğru küresel risk tartışmaları (04.11.2024)
- GOE’ler artık küresel gelişmelerin rehinesi değil (01.11.2024)