Küresel büyümede ‘Türkiye’ farkı
Pozitif büyümenin her ülke ekonomisine sağladığı ikinci avantaj ise küresel, bölgesel ve yerel şokları absorbe etme kabiliyetidir. Türkiye, 14 çeyrektir aralıksız süren pozitif büyüme başarısı ile, sadece virüs salgınının ve Rusya- Ukrayna Savaşı'nın sebep olduğu küresel şokları değil, Ortadoğu'da bugün gözlenen bölgesel şokları ve 6 Şubat depremlerinin sebep olduğu şokları da başarıyla yönetmesini bildi. Küresel düzeyde başarılı büyüme performansını sürdürebilmenin üçüncü avantajı ise istihdam kabiliyetlerini güçlü tutmaktır. Türkiye gibi genç nüfusu olan bir ekonomide, küresel ekonomide yaşanan tüm zorluklara rağmen, yeni istihdam imkanlarını aralıksız oluşturabilmek ve son 3 yılda işsizlik oranını azaltmayı başarmak, büyüme başarısıyla sağlanmakta.
Nitekim, 2023'ü % 4.5 büyüme ile tamamlama başarısı, Türkiye'yi OECD'de ikinci sıraya taşımış durumda. Türkiye, tüm küresel jeopolitik ve jeoekonomik belirsizlik ve tehditlere rağmen, uzunca bir dönemdir hem OECD, hem de G20 ülkeleri arasında GSYH büyümesinde ilk 3'te olmayı başarmayı sürdürüyor. Üstelik, OECD ülkelerinin 2023 büyüme ortalaması sadece yüzde 1,6 iken. Makul ve sürdürülebilir büyümenin dördüncü avantajı ise kamu maliyesi disiplini. Güçlü pozitif büyüme, aynı zamanda Türkiye Ekonomisi'nin AB bütçe açığı kriterleri ve kamu borç stoku kriterleri açısından 'ender' başarılı ülkeler arasında yer almasını da sağlıyor. OECD ve G20 üyesi 40 önde gelen ülke arasında en iyi bütçe dengesi ve kamu borç stoku olan ilk 5 ekonomi arasındayız. Küresel büyümede başarılarımızla 'farklı' bir noktada olduğumuzu bilelim.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Sürdürülebilirlik ve refah için kalıcı barış (20.11.2024)
- G20 ve küresel eşitsizlikle etkin mücadele (18.11.2024)
- İklim krizi için 8 trilyon dolar daha lazım (15.11.2024)
- Ya ‘temiz enerji fonu’, ya daha ağır ‘kaos’ (13.11.2024)
- ‘Rasyonelleşme’mi daha derin ‘parçalanma’mı? (11.11.2024)
- 2025 için temel uyarı: ‘Beklenmeyeni Bekleyin’ (08.11.2024)
- 2025 için ‘dirençli ekonomi’ hazırlıkları (06.11.2024)
- 2025’e doğru küresel risk tartışmaları (04.11.2024)
- GOE’ler artık küresel gelişmelerin rehinesi değil (01.11.2024)
- Cumhuriyetimizin bağımsızlık düsturu ve küresel rekabet (30.10.2024)