Dünya ekonomisinin önde gelen 40 ekonomisi 5 yıldır küresel belirsizliği tırmandıran risklere karşı mücadele veriyor. Önce, küresel iklim değişikliğinin giderek artan tehdit boyutuyla yüzleşmeye başladık. Ardından, 100 yıl sonra ilk kez bir küresel virüs salgını şokunu, 'Kovid-19'u yaşadık. Küresel iklim değişikliğinin etkileri tırmanışını sürdürürken, 'Kovid-19' ise etkisini göreceli olarak kaybederken, bu defa Rusya-Ukrayna Savaşı ile karşı karşıya kalındı ki, küresel ve bölgesel jeopolitik gerginlik 'virüsü' ne yazık ki farklı coğrafyalara da sirayet etmeye başladı.
20. Yüzyıl'ın temel risk ve tehdit alanları iki dünya savaşının sebep olduğu büyük yıkım, sonrasında Soğuk Savaş döneminde hızla tırmanan aşırı nükleer silahlanmaya dayalı jeopolitik tehditler ve fosil yakıtlara dayalı çevre felaketleriydi. 21. Yüzyıl'ın ilk çeyreğinde ise, ilk 25 yıl, küresel risk ve tehditlerin bir nevi 'evrim' geçirdiğini, artık daha 'dijitalleşmiş', daha 'bilimsel' ve 'teknolojik' tehditlerle karşı karşıya olduğumuzu göz ardı etmemek gerekiyor.
Çok taraflı uluslararası teşkilatların (BM, OECD) ve küresel düşünce kuruluşlarının raporlarında, önümüzdeki 10 yıl için, 'felaket' düzeyine de ulaşabilecek 'bilim' ve 'teknoloji' odaklı risk ve tehditler, kapladığı alan hızla'genleşen' yapay zeka, 'tasarlanmış' yeni küresel virüs salgınları ve küresel iklim değişikliğinin sebep olduğu biyolojik çeşitlilik kaybı olarak sıralanıyor. Bilhassa, son 2 yıldır 'bilim' ve 'teknoloji' odaklı ilk tehdit olarak tanımlanma konumunda olan yapay zeka o kadar 'süpersonik' hızla ilerliyor ki, devletlerin ve toplumların olası zararları kontrol etme yeteneği sürekli bu alandaki gelişmelerin gerisinde kalmakta. En temel endişe, yapay zekanın kritik altyapı sistemlerinde kontrol edilemez şekilde davranış sergilemesi. Bunun anlamı, yaygın elektrik ve iletişim kesintilerine, piyasalarda işlemlerin birbirine girmesi ile finansal krize ve sağlık sisteminin felç olmasına sebep olması tehdidi.
Ayrıca, küresel, bölgesel ve yerel yeraltı operasyon grupları tarafından yapay zeka destekli olarak organize edilen siber saldırılar önemli hükümet altyapısını felce uğratma riski taşıyor. Bu nedenle, yapay zekanın etik kodlarının hızla belirlenmesi, yasal düzenlemelerin yapay zeka alanındaki hızlı değişime yetişmesi ve kapsamına alması, toplumları kargaşaya sürükleyebilecek tehdit olasılıklarına yönelik çözüm senaryoları oluşturulması çok önemli. Bilim ve teknoloji odaklı ikinci tehdit alanı ise, biyoteknolojinin güvenli olmayan kullanımı. Anlamı, bu alanda devletlerin kontrolü dışında hareket edebilecek kimi kurumlar, tasarlanmış pandemilere öncülük edebilir mi? Gen sürücüleri ve tasarlanmış virüsler üzerine laboratuvar çalışmaları bugün tahmin edilemeyecek kadar ucuz maliyetlerle kurgulanır ve ulaşılabilir hale geldi.
Bir gen sürücüsü veya çok daha ölümcül ve bulaşıcı olarak yeniden tasarlanmış bir virüsün kazara veya kasıtlı olarak salınımının sebep olacağı küresel tehdit, küresel tarım ve gıda endüstrisinde büyük kayıplardan, geniş kapsamlı ölümlere de kadar ciddi bir tehdit oluşturuyor. Üçüncü tehditalanı ise biyolojik çeşitlilik kaybı. Küresel iklim değişikliğinin sebep olduğu geniş çaplı etkiler, büyük çaplı ısı, nem değişimleri, dünyanın tümünde biyolojik çeşitliliğin yok olmasına sebep olarak hayati ekosistemi tehdit ediyor. Küresel gıda güvenliği riskini de arttırması bir yana, temiz su kaynaklarının ve temiz havanın tehdit altında olduğundan endişe ediliyor. Bu nedenle, önde gelen ülkelerin tümü bu üç tehdide karşı topyekun hazırlıklarını hızlandıracaklar.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.