2024’te ‘Emniyet Kemerinizi Takın’ -1
2024'ün ikinci zorlu etabı neredeyse tüm kıtalarda seçim olacağı gerçeği. Tam bir 'Seçimler Yılı'ndan söz ediyoruz. Önümüzdeki yıl, 70'den fazla ülkede, 4,2 milyar insanın başkan veya cumhurbaşkanını, merkezi hükümetini veya yerel yönetimini seçmek için sandık başına gidecekleri bir yıl. Dünya nüfusunun 8 milyarı daha 2023'te yeni geçtiğini dikkate aldığımızda, modern tarihin demokrasi ile bezenmiş son 100-150 yılı açısından, ilk kez küresel nüfusun yarısından fazlası aynı yıl oy kullanacak.
Herkesin umudu, küresel meseleler için birbiriyle daha uyumlu çalışacak liderlerin ev hükümetlerin seçilmesi yönünde. Ancak, ülkelerin ve ülkelerin bulunduğu bölge ve kıtaların kendine özgü sorunları o kadar derinleşmiş durumda ki, seçmenlerin küresel meseleleri de gözetecek şekilde oy kullanmaları doğal olarak kolay gözükmüyor. ABD'nin başkanlık seçimi ise, küresel jeopolitik ve jeoekonomik meselelerin seyri açısından hayli kritik olacak. Seçilecek başkan ABD'yi çok taraflı sistemde güçlü bir aktör mü yapacak, ABD daha da içine mi dönecek; tüm dünya bunu merak ediyor, edecek.
2024'ün üçüncü zorlu etabı ise, önümüzdeki yılın Avrupa için gerçek manada bir 'meydan okumalar' yılı olacağı gerçeği. Avrupa'nın en gelişmiş ülkeleri açısından dahi, iki siyah kuğu, önce 'Kovid-19, ardından Rusya-Ukrayna Savaşı sosyo-ekonomik sorunları derinleştirmiş durumda. Bu nedenle, Avrupa Birliği'nin kamu mali disiplin kuralları ile, sosyo-ekonomik sorunların üstesinden gelmek için hane halkı ve KOBİ'lere yapılması elzem olan kamu mali destekleri arasında, Avrupa sıkışma yaşayacak. AB üyesi ülkeler bir yandan da 'mali kuralları uyumlaştırma' adına adımlar atıyor. İşin ilginç boyutu, bu sıkışma Avrupa'da seçim sonuçlarını da derinden etkiliyor ve göç konusundaki tartışmaların da etkisi ile, sağ eğilimli partilerin güçlenmesine sebebiyet veriyor.
Avrupa, aynı zamanda dağılmış bir Yugoslavya'da 1990'larda yaşanmış insanlık trajedisi ve soykırımlar sonrasında, 2. Dünya Savaşı'ndan bu yana ilk kez sıcak bir savaşın etkileri ile de boğuşuyor. Rusya-Ukrayna Savaşı Avrupa'ya bir tarafta ağır bir enerji krizi, diğer tarafta gübre ve tarımsal ürünler açısından hayli ciddi bir tedarik krizi ve yetmezmiş gibi, imalat sanayinde de pek çok ara mamul ve yedek parçanın temin edilememesi olarak döndü. Yetmezmiş gibi, içeriden ve dışarıdan, AB Komisyonu ve Avrupa ülkeleri, bir yandan Ukrayna'ya uzun bir mücadele için gereken askeri ve ekonomik desteği sağlanması konusunda, diğer yandan da nihai AB üyeliğine giden yolu hazırlamak konusunda baskı altında. ABD'deki 2024 başkanlık seçimleri sonrasında, seçilen yeni başkan Ukrayna'ya eğer desteği çeker ise, yalnız kalacak Avrupa için süreç daha zorlu olacak. Çarşamba günü devam edeceğiz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Küresel açlık tehdidinin jeopolitik yönü (22.11.2024)
- Sürdürülebilirlik ve refah için kalıcı barış (20.11.2024)
- G20 ve küresel eşitsizlikle etkin mücadele (18.11.2024)
- İklim krizi için 8 trilyon dolar daha lazım (15.11.2024)
- Ya ‘temiz enerji fonu’, ya daha ağır ‘kaos’ (13.11.2024)
- ‘Rasyonelleşme’mi daha derin ‘parçalanma’mı? (11.11.2024)
- 2025 için temel uyarı: ‘Beklenmeyeni Bekleyin’ (08.11.2024)
- 2025 için ‘dirençli ekonomi’ hazırlıkları (06.11.2024)
- 2025’e doğru küresel risk tartışmaları (04.11.2024)
- GOE’ler artık küresel gelişmelerin rehinesi değil (01.11.2024)