2024: ‘Kara Delik’in çekim gücü
İçinde bulunduğumuz küresel düzenin sebep olduğu kargaşa, tutarsızlık ve adaletsizlik o kadar bizleri zorlamaya başladı ki, hayatın adeta hızla üzerimize geldiği hissine kapılıyoruz. Bu durum, tüm insanlığın ahlaki açıdan bir 'kara deliğe' sürüklenmekte olduğu hissi de veriyor. Dünyanın her noktasında artan silahlı çatışmalar, küresel enerji denkleminin yeniden şekillenmesine yönelik yoğun rekabet, yapay zeka (AI) gibi nereye evrileceğinden emin olamadığımız yeni teknolojiler ve teknolojik trendlere yönelik artan kuşkular bizleri günlük hayatımızı rahatlatacak, ailemiz için isabetli ekonomik kararlar alacak, doğru yatırım kararları alacak bir noktaya götürmekten çok, sanki bir 'kara deliğe' çekiyormuş gibi hissediyoruz.
Çünkü, küresel sistemi derinden etkileyen 5 temel mega trend, 'süpersonik dijitalleşme', 'sürdürülebilir kalkınma ve yükselen yeni orta sınıf', 'yeşil ve akıllı dönüşüm', 'mobilite ve devrimci yeni nesil' ve 'akıllı kentleşmeye dayalı yerel kalkınma', aynı zamanda 'Küresel Güney' ile 'Küresel Kuzey' arasında daha yoğun bir işbirliğini gerektirirken, tersine, 'Küresel Güney'in önlenemez yükselişi nedeniyle anlaşmazlıkları giderek daha fazla derinleştirmekte. Oysa, 5 küresel mega trend kadar, küresel düzeni yeniden yapılanmaya zorlayan söz konusu önümüzdeki 10 yılın 5 temel 'mücadele alanı' için güçlü ve sürdürülebilir bir 'Küresel Güney'/'Küresel Kuzey' diyaloguna ihtiyacımız var. Küresel düzeni zorlayan 5 temel mücadele alanını hatırlayalım: 'İklim Değişikliği', 'Teknolojinin Yaratıcı Yıkımı', 'Demografik Dönüşüm', 'Dağılan Dünya' ve 'Sosyal Huzursuzluk'. Tüm bu başlıklarla baş edilebilmesi için, 'Küresel Güney' ile 'Küresel Kuzey'in çok taraflı küresel sistemi temsil eden teşkilatları, başta Birleşmiş Milletler (BM) olmak üzere, daha etkin ve çalışabilir kılması gerekiyor.
Oysa, insanlık adına, küresel vicdanın yoğun tepkilerine sebep olan her türlü vahşete, duyarsızlığa, soykırıma sebep olan olaylara, eylemlere, gelişmelere yüksek düzeyde tepki gösterecek ve 'dur' diyecek uluslararası teşkilatların küresel itibarını, bizzat bu teşkilatların kurulmasına öncülük etmiş olan ülkelerin yerle yeksan ediyor olmaları, küresel sisteme duyulan güveni de derinden sarkıyor ve 8 milyar insanı duygusal ve vicdani açıdan bir 'kara deliğe' sürüklenme noktasına getiriyor. Yıl sonuna kadar ki yazılarda, bu hususları detaylı bir şekilde ele almayı sürdüreceğiz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Sürdürülebilirlik ve refah için kalıcı barış (20.11.2024)
- G20 ve küresel eşitsizlikle etkin mücadele (18.11.2024)
- İklim krizi için 8 trilyon dolar daha lazım (15.11.2024)
- Ya ‘temiz enerji fonu’, ya daha ağır ‘kaos’ (13.11.2024)
- ‘Rasyonelleşme’mi daha derin ‘parçalanma’mı? (11.11.2024)
- 2025 için temel uyarı: ‘Beklenmeyeni Bekleyin’ (08.11.2024)
- 2025 için ‘dirençli ekonomi’ hazırlıkları (06.11.2024)
- 2025’e doğru küresel risk tartışmaları (04.11.2024)
- GOE’ler artık küresel gelişmelerin rehinesi değil (01.11.2024)
- Cumhuriyetimizin bağımsızlık düsturu ve küresel rekabet (30.10.2024)