Küresel iklim krizinin ‘tehdit’ kapasitesi büyüyor
Öyle ki, Dünya Meteoroloji Teşkilatı'nın (WMO) iki hafta önceki açıklaması, yaz ortası başlamış olan El Nino içinde bulunduğumuz kasım ayı ocak ayları arasında en yüksek etkisini göstererek bir sıcaklık artışı rekoru kırılabileceğine işaret ediyor. Nitekim, bu yılın ocak-ekim döneminde küresel ortalama sıcaklık artışı 1,43 dereceyi aştı. Bu rakam, tarihin en yüksek sıcaklık artışı anlamına geliyor. Anlamı, dünyanın bazı bölgelerinde tarihin en ağır kuraklık riskleriyle yerleşim bölgelerinde temiz su imkanının tümüyle kurumasıyla artan salgın hastalık riski, buna karşılık dünyanın diğer bölgelerdeki aşırı yağmurlar nedeniyle artan sivrisineklerin ise sıtma hastalığı tehdidi riskini arttıracağı gerçeği.
Küresel iklim krizinin tetiklediği aşırı sıcaklık artışının son 10 yıldaki en kritik etkilerinden birisi, bakteri ve virüslerin yaygınlaşmasına bağlı olarak artan hastalıklar için kullanılan antibiyotik miktarının da artması nedeniyle, bilhassa yeni doğan çocuklar ve küçük yaştaki hastalarda, belirli oranda yetişkinlerde antibiyotiklerin yüzde 50'sinin tedavilerde sonuç vermemeye başlamış olması. Buna, artan aşırı sıcaklarla ve aşırı sert esen rüzgarlarla güç kazanan tarımsal üretime tehdit oluşturan hastalıkların artık kıtadan kıtaya kolayca atlamasını ve dünyanın her yerinde tarımsal üretimin tehdit altında kalması ile artan 'küresel gıda arz güvenliği krizi'ni ekleyin. Küresel iklim krizi dünya genelinde 'küresel açlık' tehdidini de büyütüyor.
El Nino'nun pirinç hasadında sorun yaratabileceği uyarısıyla birlikte, Güney ve Güneydoğu Asya'daki birçok ülke mevcut stoklarını korumak adına ihracatı kısıtlayıcı tedbirlerini devreye almış durumda. Örnek vermek açısından, Hindistan belirli pirinç çeşitlerinde ihracatı yasaklarken, Endonezya'nın bazı bölgelerinde erken hasat yapılması planlanmakta. Bunun yanı sıra, gerek Dünya Sağlık Teşkilatı (WHO), gerekse de bölgesel sağlık kuruluşları, sıcak hava dalgalarının sebep olduğu fizyolojik etkiler ve aşırı doğal afetler nedeniyle, ABD ve Avrupa'da bile 100 binin üzerinde insanın yaşamını yitirdiğine işaret etmekte. Daha fakir coğrafyalarda ise, sıtma ve dang humması gibi hastalıklara yönelik tehditler büyüyor. Küresel iklim krizinin tehdit kapasitesindeki büyümenin geri dönülemez sonuçlarına artık çok yakınız.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Küresel açlık tehdidinin jeopolitik yönü (22.11.2024)
- Sürdürülebilirlik ve refah için kalıcı barış (20.11.2024)
- G20 ve küresel eşitsizlikle etkin mücadele (18.11.2024)
- İklim krizi için 8 trilyon dolar daha lazım (15.11.2024)
- Ya ‘temiz enerji fonu’, ya daha ağır ‘kaos’ (13.11.2024)
- ‘Rasyonelleşme’mi daha derin ‘parçalanma’mı? (11.11.2024)
- 2025 için temel uyarı: ‘Beklenmeyeni Bekleyin’ (08.11.2024)
- 2025 için ‘dirençli ekonomi’ hazırlıkları (06.11.2024)
- 2025’e doğru küresel risk tartışmaları (04.11.2024)
- GOE’ler artık küresel gelişmelerin rehinesi değil (01.11.2024)