Küresel ekonomi-politik sistemdeki tüm jeopolitik ve jeoekonomik gerginliklere rağmen, kıtalar ve önde gelen ekonomiler arasında var olan küresel rekabet, dijitalleşme, yeşil enerji dönüşümü, lojistik ve ulaştırma, imalat sanayi gibi alanlarda durmaksızın yeni fabrika, alt ve üst yapı yatırımlarının da devamını gerektirmekte. Bu nedenle, küresel inşaat ve yapıendüstrisindeki tüm inişli çıkışlı gelişmelere, bir iyimser, bir kötümser beklentilere rağmen, sektör kendisi etkileyen teknolojik gelişmelere gerekli duyarlılığı göstermek zorunda. Söz konusu teknolojik gelişmeler, küresel inşaat ve yapı endüstrisinde kıyasıya rekabet eden ekonomilerin sürdürülebilir büyümeyi yakalamaları ve inovatif olmaları adına elzem de olan gelişmeler.
Yenilikçi teknolojiler inşaat sektörünün üretim süreçlerinde adeta devrim yaratıyor ve gelecek için önemli pazar fırsatları oluşturuyor. İleri teknolojilerden bir tanesi 3D baskı. Bu teknoloji, daha az malzeme kullanarak karmaşık yüzeylere sahip yeni tasarımlar oluşturmayı kolaylaştırıyor, işçilik maliyetlerini düşürüyor ve inşaatın hızını da artırıyor. Dünya ölçeğinde, 2021 yılında 1,4 milyar dolar seviyesinde olan 3D baskı inşaat pazarının 2030'da 750,7 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Bunun anlamı yıllık ortalama yüzde 87,3 artış.
İleri teknolojilerden ikincisi inşaat dronları. Böyle yüksek teknolojili bir donanımla, doğru araştırma haritalarını ve havadan görüntüleri gerçek zamanlı olarak toplayabilmek bir yana; köprüler ve yüksek binalardaki hasar ve çatlaklar gibi yer seviyesinde belirgin olmayan potansiyel sorunları da tespit etmek mümkün. İnşaat. Projelerinde raporlamada doğruluğun artırılması, güvenliğin artırılması ve maliyetlerin azaltılmasına olanak sağlayacak küresel inşaat drone pazarının, 2023'ten 2028'e yüzde 15,5 ortalama büyüme ile, 2028 yılına kadar 11,9 milyar dolara ulaşması bekleniyor.
İleri teknolojilerden üçüncüsü ise Bina Bilgi Modellemesi (BIM). İnşaat ve yapı endüstrisindeki kullanıcılar BIM yazılımını kullanarak binanın tüm bileşenlerini ve yapılarını kapsayan ayrıntılı ve hassas bir 3D sanal model oluşturabiliyor. BIM'in 'hataları tasarım aşamasında erken düzeltme ve inşaatı doğru şekilde planlama' yeteneği sayesinde, yeni dönemi daha karmaşık projeleri için üretici ve yatırımcılara büyük bir fırsat sunuyor. Bu nedenle, küresel yapı bilgi modelleme pazarının, 2021'den 2026'ya ortalama yüzde17,6 yıllık ortalama büyüme ile, 2026 yılı sonunda 23,2 milyar dolarlık büyüklüğe ulaşması bekleniyor.
Bu noktada, küresel ölçekte sektörün önde gelen ülkeleri arasında, inşaat ve yapı endüstrisinde, enerjiverimliğini adeta 2'ye, hatta 3'e katlayacak her yeni malzeme, her yeni teknoloji rekabetinin hızlandığı da gözleniyor. Nedeni basit, alt ve üstyapı projelerde, binalarda karbonayak izini ve doğal kaynak tüketimini azaltan, enerji tasarruflu yeni nesil pencere ve kapı sistemleri, 'sıfır atık' odaklı geri dönüştürülmüş malzemelerden yapılmış sıhhi tesisat bileşenleri ve armatürlere kadar çok çeşitli sürdürülebilir malzemeler bu ara ciddi revaçta. Unutmayalım, binalar dünyadaki toplam birincil enerji ihtiyacının yüzde 30 ile 40'ını oluşturuyor ve enerji verimli binaların daha iyi termal konfordan daha uzun bina yaşam döngüsüne kadar çok sayıda faydası söz konusu. Türkiye'nin inşaat malzemesindeki küresel ölçekteki iddialı firmaları, bu alanda da başarılı projelere imza atmayı sürdürecekler.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.