Birleşmiş Milletler (BM) Ticaret ve Kalkınma Konferansı (UNCTAD), BM'nin en üst düzeyde ekonomi, ticaret ve kalkınma araştırmaları kurumu olarak, geçtiğimiz hafta yayınlanan sonraporu önemli uyarılar ve 3 öneri barındırıyor. UNCTAD'ın ilk önemli tespiti ve uyarısı, günümüzün küresel ekonomik manzaranın artık, sadece kıtalar ve bölgeler arası değil, önde gelen ülkelerin kendi içlerinde dahiartan eşitsizlikler ve kilit önemde coğrafyalar arasında büyüme, kalkınmayollarının ciddi manada ayrışmasıyla karakterize edildiği gerçeği. UNCTAD, dünya ekonomisinin adeta "durma hızında" uçtuğunu ve mütevazi bir büyüme öngörüsünün öne çıktığını hatırlatıyor. Nitekim, 2023 için yüzde 2.4 büyüme tahmini küresel durgunluk tanımını karşılamakta.
UNCTAD'a göre, 2024'e ilişkin görünüm, Euro Bölgesi'nin toparlanmave krizden kaçınabilme becerisine bağlı olarak büyümede yüzde 2.5 düzeyinde ılımlı bir iyileşme, diğer önde gelen ekonomilerin ise olumsuz şoklara maruz kalabileceklerine işaret ediyor. Önde gelen ekonomilerin neredeyse tümü, kendilerine özgü farklıtoparlanma metotlarının peşindeler. Ancak, derinleşen eşitsizlikler ve artan küresel borç sarmalı baskısı nedeniyle, küresel büyümenin 'Kovid' öncesi performansını yeterince yakalaması ve toparlanması mümkün görünmüyor. Önde gelen ülkelerce, gıda arz güvenliği, sosyal koruma ve iklim uyumu gibi acil ihtiyaçlara yönelik olası çözüm önerilerinin birlikte ele alınmaması ise, küresel risklerin anlamına gelmekte.
Mevcut küresel sorunları daha da karmaşıklaştıran süreç ise, yeterli düzeyde çok taraflı yanıtların ve koordinasyonmekanizmalarının oluşturulmamasından kaynaklanmakta. Dünyaca tanınmış ekonomistlerin yorumları, bilhassa G7 Grubu'nun Küresel Kuzey ile Küresel Güney'in birlikte çözüm üretebileceği ortak bir anlayış oluşturulmasında yetersiz kalması. UNCTAD'a da göre, kararlı bir adım atılmadığı takdirde, küresel ekonominin kırılganlığı, küresel ekonomi için bir dizi farklı şoka dönüşme riski barındırıyor. Bu nedenle, politika yapıcılar, daha sağlam ve daha kapsamlı bir çözüm planı oluşturmak için, tüm bu zorlukları birden fazla cephede ele almak durumundalar.
UNCTAD'ın raporu, yarının potansiyel krizlerini önlemek adına, önde gelen ekonomilerin politika yapıcılarını krize öncelik veren bir politika bileşenini benimsemeye çağırıyor. Eşitsizliklerinhızla azaltılması ve sürdürülebilir, yatırım odaklı büyüme ve kalkınma ortamının hızla sağlanması gerekmekte. UNCTAD bu sürece yönelik olarak 3 öneriyi ortaya koyuyor. İlki, dünyanın önde gelen merkez bankalarının uzun vadeli finansal konulara daha fazla odaklanarak, uluslararası koordinasyonugüçlendirmeleri; bunun yanı sıra sadece fiyat istikrarına değil, özel sektör ve kamu sektörü için sürdürülebilir ekonomikortama da odaklanmaları.
UNCTAD'ın ikinci önerisi, politika yapıcıların reel ücretlerinuyumlu şekilde artırılmasınınsavunuculuğunu yapmaları ve çalışan kesimlere somut taahhütlerde bulunmaları. Bu amaçla, kapsamlı bir sosyal koruma modeline yönelik çalışmaları önceliklendirmek gerekiyor. Üçüncü öneri ise, gelişmekte olan ülkelerde temiz enerjiye geçişsürecine yatırımın daha aktif olaraksürdürülmesi. Bu amaçla da, daha güçlü çok taraflı bir işbirliğinin inşasının hızlandırılması, bunun yanı sıra teknoloji ve finansmanın erişilebilir ve uygun fiyatlı hale getirilmesi adına, Dünya Ticaret Örgütü (WTO), Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Dünya Bankası'nın kapsamlı çok taraflı anlaşmalar ve uzun vadeli finansman imkanları için ellerini daha fazla taşın altına koymaları.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.