Güney-Güney İşbirliği ve ‘Koridorlar’ Rekabeti
Bununla birlikte, G20 ülkeleri arasında ve bir boyutuyla 'Güney-Güney' ülkeleri arasında da işbirliğini güçlendirmeyi hedefleyen söz konusu proje ve açılımların, gündeme getirilen inisiyatiflerin hayat bulması, 'kararlı-azimli' (determined) ve 'kolaylaştırıcı' (facilitator) ülkeleri gerektirmekte. Bu ülkelerin en başında ise Türkiye geliyor. Türkiye, daha 2000'li yılların başlarında, Küresel Kuzey ile Küresel Güney arasında kaçınılmaz olan tedarik, lojistik, ulaşım işbirliklerini önceden analiz ederek, gözlemleyerek, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın liderliğinde, aralıksız 20 yıldır, altyapısını ve üstyapısını adeta 'yeniden' inşa ediyor. Küresel ölçekte mega altyapı projelerine imza attı, atmayı sürdürüyor. Kıtaları birbirine bağlayan demir ve karayolu tünel projeleri, köprü projeleri, havalimanları, derin deniz konteyner limanları, yeniden tasarlanan karayolu, demiryolu ve denizyolu ağı ile, 21. Yüzyıl'ın küresel ticaret ve tedarik ağlarına, koridorlarına yönelik, tüm dünyaca gıptayla takip edilen işlere imza atıyor.
Küresel ticaretin günde 68.5 milyar dolar, yılda 25 trilyon dolar hacime yürüdüğü bir dünyada, 18 trilyon metrik ton hammadde, ara mamul ve nihai ürün kıtalar arası taşınıyor. Bunun yılda 11 trilyon metrik tonunu, şu anki kapasitesi ile ancak, denizcilik endüstrisi taşıyabilmekte. 3,5 trilyon metrik tonunu ise havayolu endüstrisi taşıyor. Bu durumda, 3,5 trilyon metrik ton ürünün de karayolu ve demiryolu ile taşınması gerekmekte. Bu verilerin tümü, 2030'da 30 trilyon dolara ulaşması beklenen küresel mal ticaretinin 21 trilyon metrik tona ulaşacağını gösteriyor. Bu ölçüde dev bir mal taşımacılığı ve lojistiği için Asya, Avrupa ve Afrika arasında, kimi ülkelerin başını çektiği bir 'Koridorlar Rekabeti'nin yaşanması kadar doğal bir süreç olamaz. Bununla birlikte, kimi başat ülkeler, salt önceliklendirdikleri inisiyatif, girişim veya koridorlar üzerinden büyük ölçüde bu taşımacılığı ve lojistiği yapabileceklerini düşünüyorlar ise, ciddi manada yanılıyorlar.
Çünkü, küresel mal ticaretinin bugün ve gelecekte ulaşacağı büyüklükler, koridorlar rekabetinin ötesinde, esasen coğrafyalar ve koridorlar 'işbirliği'ni gerektirmekte. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu temel gerçekten hareket ile, Türkiye'nin, Asya-Avrupa-Afrika, 3 kıtayı mega projelerle birleştiren bir ülke olarak, küresel ekonomi ve ticaret koridorlarının vazgeçilmez partneri olduğunu; etkin ve efektif bir koridorun Türkiyesiz mümkün olamayacağını küresel aktörlere hatırlatıyor. Türkiye'nin Küresel Güney-Küresel Kuzey diyaloğuna da, Güney-Güney İşbirliğine de aktif katkısını izlemeyi sürdüreceğiz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Küresel açlık tehdidinin jeopolitik yönü (22.11.2024)
- Sürdürülebilirlik ve refah için kalıcı barış (20.11.2024)
- G20 ve küresel eşitsizlikle etkin mücadele (18.11.2024)
- İklim krizi için 8 trilyon dolar daha lazım (15.11.2024)
- Ya ‘temiz enerji fonu’, ya daha ağır ‘kaos’ (13.11.2024)
- ‘Rasyonelleşme’mi daha derin ‘parçalanma’mı? (11.11.2024)
- 2025 için temel uyarı: ‘Beklenmeyeni Bekleyin’ (08.11.2024)
- 2025 için ‘dirençli ekonomi’ hazırlıkları (06.11.2024)
- 2025’e doğru küresel risk tartışmaları (04.11.2024)
- GOE’ler artık küresel gelişmelerin rehinesi değil (01.11.2024)