Uluslararası Para Fonu'nun (IMF) küresel ekonomi ara dönem raporu 25 Temmuz Salı günü yayınlandı. IMF, geleneksel ilkbahar toplantıları kapsamında nisanı yayınlanan yıllık rapordan sonraki dönemde küresel risk ve belirsizliklerdeki kısmi dağılmaya ve küresel enerji, tarım ve gıda fiyatlarındaki gerilemeye, küresel manşet enflasyondaki yumuşama ve ülkelerin çekirdek enflasyon oranlarındaki gevşemeye bağlı olarak, riskbeklentilerini olumlu yönde düzeltmiş gözüküyor. IMF, küresel virüs salgını döneminde, önde gelen ekonomilerde biriken artı tasarrufların ise, hemen ardından gelen Rusya-Ukrayna Savaşı gerginliği nedeniyle küresel ekonomik sisteme yeterince girmediğini; bu nedenle, belirsizlikler azalır ise, 2023'ün ikinci yarısı ile, 2024'de küresel büyümenin daha da iyileşebileceği olasılığını da hatırlatıyor.
Bununla birlikte, talepteki toparlanma yeniden ülke ekonomilerinde ve küresel ekonomide enflasyon oranlarını tetiklemeye başlar ise, bu durumda önde gelen merkez bankalarının politika faiz artışlarını yeniden hızlandırmaları veya sürdürmeleri küresel büyümeye yeniden ivme kaybettirebilir. Nitekim, IMF'in 2023 ve 2024 küresel büyüme beklentisi halen yüzde 3 düzeyinde. Türkiye'nin 2023 büyümesinin 0,2 puan arttırıldığı da görülse de, 2023 için, tarihi deprem şokuna rağmen, yüzde 3 büyüme öngörüsü kısmen düşük kalıyor. IMF, doların önde gelen para birimleri ve gelişmekte olan ekonomi para birimleri karşısında değer kazanmasının sebep olduğu 'devalüasyonun enflasyona geçişkenliği'etkisini, talep ve istihdam piyasasındaki gecikmeli toparlanmanın yeniden küresel enflasyonu hızlandırma riskini, 2023 ve 2024'ün 5 temelriskinden ilki olarak belirtmekte. Karadeniz Tahıl Koridoruİnisiyatifi'nin sonbaharda yenidenbaşlamaması ve küresel iklim değişikliğindenkaynaklanan kuraklık riskinintarım-gıda fiyatlarını; jeopolitik belirsizliklerinise enerji fiyatlarını yenidentetiklemesi ise cabası. IMF'in işaret ettiğiikinci risk ise, küresel finans piyasalarındaküresel ve bölgesel jeopolitikgelişmelere bağlı olarak, finansalvarlıkların aralıksız kendini yenidenfiyatlandırması. Jeopolitik riskler artıkçave enflasyon riski yükseldikçe artanfaiz oranları, hisse senedi, tahvil, altınve gayrimenkul fiyatlarını fena vuruyor.Bu tablo haliyle küresel ticaret vebüyüme için olumsuz dalgalanma riskinide tetiklemekte. IMF'in işaret ettiğiüçüncü risk ise, Çin'in toparlanmasındaolası performans kaybı. ÇinHükümeti gerek kalıcı büyüme performansı,gerekse de son bir yıldır bilhassagayrimenkul geliştiricilerin yenidenyapılandırılması için hızlı bir eylemplanı oluşturamadı.
Bu da, Çin ekonomisi için beklenenden daha zayıf bir tüketim eğilimi ve kamu mali dengeleri açısından daha düşük vergi gelirleri anlamına geliyor ki; bu nedenle alınacak mali disiplin tedbirleri de büsbütün büyümeyi yavaşlatacak. IMF'in altını çizdiği dördüncü risk ise, küresel borçgirdabına yönelik sıkıntılar artmakta olması. Bilhassa, hem gelişmiş, hem de önde gelen gelişmekte olan ekonomilerde yatırım amaçlı kredi maliyetleri hala yüksek ve orta düzey ve az gelişmiş ülkelerin borç sorunu büyümeyi sürdürüyor. IMF'in işaret ettiği son küresel risk ise, jeoekonomik parçalanmanınderinleşmekte olduğu. Ukrayna'daki savaş ve diğer jeopolitik gerilimler, küresel ekonomi-politik sistemde 'bloklaşma'yı derinleştirmeye devam ederse, küresel ticaret maliyetleri de, küresel teknoloji paylaşımı da, küresel tedarik zinciri de olumsuz yönde etkilenecek. IMF'in politika öncelik ve önerilerine ise Pazartesi devam edeceğiz.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.