Türkiye: Küresel ‘dirençli’ ortağımız
Bu nedenle, Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi'nin, Cumhuriyetimizin 100. Yılı adına, önde gelen G20 ülkeleri başkentlerinde gerçekleştirdiği 'Türkiye: Dirençli Ortağınız' tanıtım toplantılarının, bilhassa küresel tedarik zincirinin yeniden yapılandığı böyle bir dönemde çok isabetli bir adım olduğunu ifade etmemiz gerekiyor. Çünkü, gidilen her başkentte, her önde gelen ülke şirket sahibinin, üst düzey yöneticinin, yatırımcının, ilgili ülkedeki iş dünyası STK temsilcisinin ortak ifadesi, Türkiye'nin 'Kovid-19' ve 'Rusya- Ukrayna Savaşı'nda gösterdiği direnç ve dayanıklılığın ne ölçüde hayranlık uyandırdığı. Hatırlayalım. Dünyanın önde gelen pek çok ülkesi gümrüklerini, fabrikalarını, lojistik merkezlerini kapatırken, Türkiye, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın talimatı ile, gelişmiş ülkeler dahil, dünyada 100'ün üzerinde ülkeye tıbbi malzeme yetiştiren ve taşıyan tek ülkeydi.
Bu nedenle, uluslararası ekonomi çevreleri ve küresel yatırımcılar nezdinde, Türk reel sektörünün ve ihracatçısının, Ticaret Bakanlığımız, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığımız ve Türk Hava Yolları'mızın, TCDD'mızın, denizcilik sektörümüzün, TIR filolarımız ve TIR şoförlerimizin, gümrük ve lojistik firmalarımızın üstün gayretleriyle, fabrikalarımızı, gümrüklerimizi, limanlarımızı, ulaşım koridorlarımızı ve lojistik ağımızı açık tutarak, siparişleri nasıl zamanında teslim ettiğimiz tescillenmiş başarı hikayesi olarak aktarılıyor. Hatta, sohbetler koyulaştığında, dünyanın en tehlikeli terör örgütlerinin başında gelen FETÖ'nün tezgahladığı bombalı saldırılarda, 15 Temmuz hain darbe gecesi, Türkiye'nin havalimanlarını 6 saat içinde nasıl tekrar uçuşa hazır hale getirdiği, şaşkınlıkla ve hayranlıkla tekrarlanıyor. Oysa, aynı dönemlerde Brüksel havalimanındaki terör saldırısı sonrasında, havalimanı haftalarca kapalı kalmış; 1,5 yıl anormal tedbirler ile ancak uçulabilmişti.
Türkiye'nin küresel tedarik zincirinde tescillenmiş 'vazgeçilmez rolü', aynı zamanda Ülkemizi imalat sanayi, ulaştırma ve lojistik, enerji, dijital teknolojiler, savunma, havacılık, uzay gibi stratejik ve iddialı sektörlerde, alanlarda da cazip bir 'yatırım merkezi'ne de dönüştürüyor. Bu nedenle, dünyanın önde gelen şirket CEO'ların 'Türkiye: Dirençli Ortağımız' söyleminin tüm dünyaya mal edilmesi, Türkiye'nin marka değerinin güçlendirilmesi adına da önemli. 6 Şubat'ta Ülkemiz 'Asrın Felaketi'nde, 11 ilimizi etkileyen tarihi iki depremle sarsıldı. Ülkemizin tüm kurumları, tüm sivil toplum kuruluşları, vatandaşlarımız yaraların sarılması için seferber oldu. 'Asrın Felaketi'ne rağmen, Türkiye G20 ve OECD 27 ülke arasında 2023 yılının ilk çeyreğini büyümede ilk 6'da tamamlıyor ise, bu 'dirençli ekonomi olmayı bilmek' demektir; Türk reel sektörünün azmi demektir, Türk halkının dayanışması demektir. Bu nedenle, Türkiye'nin 'dirençli ekonomi' olma imkan ve kabiliyetlerini güçlü kılmak, perçinlemek en temel görevimiz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Küresel açlık tehdidinin jeopolitik yönü (22.11.2024)
- Sürdürülebilirlik ve refah için kalıcı barış (20.11.2024)
- G20 ve küresel eşitsizlikle etkin mücadele (18.11.2024)
- İklim krizi için 8 trilyon dolar daha lazım (15.11.2024)
- Ya ‘temiz enerji fonu’, ya daha ağır ‘kaos’ (13.11.2024)
- ‘Rasyonelleşme’mi daha derin ‘parçalanma’mı? (11.11.2024)
- 2025 için temel uyarı: ‘Beklenmeyeni Bekleyin’ (08.11.2024)
- 2025 için ‘dirençli ekonomi’ hazırlıkları (06.11.2024)
- 2025’e doğru küresel risk tartışmaları (04.11.2024)
- GOE’ler artık küresel gelişmelerin rehinesi değil (01.11.2024)