‘Türkiye Yüzyılı’ ve Türk-İslam Dünyası
İkinci kritik nokta, Türk Dünyası'nın ve İslam Dünyası'nın, küresel ekonomi- politik sistemde, uluslararası teşkilatlar ve küresel düşünce kuruluşlarının son dönem çalışmalarında öne çıkan bir başlık olan 'küresel nüfusun geleceği' noktasında artan ağırlığı. Asya'dan Afrika'ya, Avrupa'dan Amerika'ya, pek çok kıtada var olan İslam Dünyası ve Türk Dünyası nüfusu önemli bir ağırlığa sahip ve yükselen yeni 'orta sınıf' söz konusu ülkelerde yeni bir 'ekonomik ve ticari devrim'in de habercisi konumunda. Üçüncü bir kritik konu başlığı ise, Türk ve İslam Dünyası'nın bilhassa Asya- Avrupa-Afrika üçgeninde enerji, lojistik ve ulaştırma alanında oynadıkları 'vazgeçilmez' rol. Üç kıta arasında, önümüzdeki dönem katlanarak büyüyecek hammadde, ara mamul ve nihai ürün ticareti ile, söz konusu ticaretin lojistiği, Türkiye Cumhuriyeti'nin öncülüğünde bir küresel tedarik zinciri misyonunu öne çıkaracak.
Ayrıca, kıtalar arası kara-deniz-demir-havayolu taşımacılığı ağına yönelik gelişmeler, Türkiye'nin öncülüğünde, Türk-İslam Dünyası coğrafyasına önemli sorumluluklar ve fırsatlar kazandıracak. Bu nedenle, Sayın Cumhurbaşkanımızın 'göreve devam' törenine katılan dünya ve bölge liderlerinin sayısı, ağırlığı ve coşkusu, bu temel gerçeklerin en önemli nişanesiydi. Tören esnasındaki 'tarihi' atmosfer, 'Türkiye' denince gözleri parlayan, gözyaşı döken, bizlerle sevinip, bizlerle üzülen 5 kıtadaki tüm kardeşlerimizin 'kalpleri'nin ve 'Türkiye Sevdası'nın güçlü bir yansımasıydı. Cumhurbaşkanımız da, Türkiye'ye yönelik bu sevdanın hakkını en güzel, en etkili şekilde vermek üzere yoğun bir çalışma yürüteceklerinin altını çizdi. 28 Mayıs, 'Türkiye Yüzyılı' adına, 'Türkiye'nin 2. Yüzyılı' adına, yeni bir 'şahlanış' döneminin de başlangıcını temsil ediyor olacak. 'Türkiye Yüzyılı' bu yönüyle Türk ve İslam Dünyası' adına bir 'Kardeşlik Seferberliği' Yüzyılı da olacak.
Çünkü, küresel 'karanlık odaklar'ın tuzaklarına, bizleri 'birbirimize düşürme operasyonları'na en ufak bir prim dahi vermediğimiz, kirli ve kanlı oyunları, dezenformasyon operasyonlarını ezip geçtiğimiz bir 'Kardeşlik Seferberliği', PKK, FETÖ, El-Kaide, DAEŞ gibi, küresel karanlık odakların 'laboratuvar' ortamında oluşturup, kendi elleriyle belirli coğrafyalara serpiştirdikleri kanlı operasyon aparatlarının da tümüyle ortadan kaldırılması anlamına da gelecek. 'Türkiye Yüzyılı' aynı zamanda, 100. Yılı'nı idrak eden Türkiye Cumhuriyeti'nin Türk ve İslam Dünyası'nın 'sürdürülebilir kalkınması' için daha yoğun koşturduğu, daha iddialı projelere imza attığı, 'Mavi Vatan'da, 'Gök Vatan'da kendisinin ve komşularının hakkını, hukukunu hakkını vererek gözettiği, Türk ve İslam Dünyasını enerji, üretim, ticaret ve lojistik koridorları ile birleştiren, 'kazan-kazan' ilkesi ile coğrafyaları ve kıtaları kucaklayan 'yükselen' bir Türkiye'nin de müjdecisi olacak.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Küresel açlık tehdidinin jeopolitik yönü (22.11.2024)
- Sürdürülebilirlik ve refah için kalıcı barış (20.11.2024)
- G20 ve küresel eşitsizlikle etkin mücadele (18.11.2024)
- İklim krizi için 8 trilyon dolar daha lazım (15.11.2024)
- Ya ‘temiz enerji fonu’, ya daha ağır ‘kaos’ (13.11.2024)
- ‘Rasyonelleşme’mi daha derin ‘parçalanma’mı? (11.11.2024)
- 2025 için temel uyarı: ‘Beklenmeyeni Bekleyin’ (08.11.2024)
- 2025 için ‘dirençli ekonomi’ hazırlıkları (06.11.2024)
- 2025’e doğru küresel risk tartışmaları (04.11.2024)
- GOE’ler artık küresel gelişmelerin rehinesi değil (01.11.2024)