İsveç menşeli düşünce kuruluşu olan ve 1966 yılında kurulmuş olan Stockholm Uluslararası Barış Enstitüsü (SIPRI) uluslararası çatışmalar, silahlanma, silah kontrolu ve silahsızlanma gibi alanlarda araştırmalar yürüten uluslararası bir enstitü. SIPRI'nın her yıl yayınlan ve bir anlamda uluslararası alanda silahlanma yarışını da gösteren 'küresel askeri harcamalar'raporu, dünyanın önde gelen ülkelerinin 8 yıldır aralıksız askeri harcamalarını arttırdıklarını ve söz konusu artışla 2022 yılında küresel askeri harcamaların 2 trilyon240 milyar dolarla tüm zamanların rekoruna ulaştığını gösteriyor. SIPRI'nın raporunda bu artışın ana nedeni olarak, bilhassa 2022'de Rusya ve Ukrayna'nın savaş nedeniyle askeri harcamalarını artırmalarının en kritik başlık olduğuna işaret etmekte.
SIPRI'nin 24 Nisan Pazartesi günü yayınladığı rapor, 2022'de 2021'e göre küresel askeri harcamaların yüzde 3,7 arttığının da altını çiziyor. Avrupa'nın askeri harcamalarıysa yüzde 13 oranında yükselerek son30 yılın en büyük yıldan yıla artışına neden oldu. SIPRI'nın raporu, Ukrayna'ya yapılan askeri yardımlar ve Rusya'nın bölge ülkelerinde oluşturduğu tehdit algısının da, birçok ülkenin askeri harcamalarına ilişkin kararlarını etkilediğini belirmekte. Rapor, geçen yıl silaha en çok para harcayan üç ülkenin Amerika, Çin ve Rusya olduğunu, bu üç ülkenin harcamalarının küresel askeri harcamaların yüzde56'sını oluşturduğunu kaydetmekte. SIPRI'nin raporu, küresel askeri harcamalardaki rekor artışın, giderek daha güvensiz bir dünyada yaşadığımızın işareti olduğunun altını çizmekte.
Rapora göre bazı ülkeler, Rusya-Ukrayna Savaşı sonrasında askeri harcamalarını ciddi oranda arttırırken, diğer ülkeler önümüzdeki10 yılda askeri harcamalarını arttırma planları şimdiden açıklamış durumda. Askeri harcamalarını en çok arttıran ülkelerin Rusya'nın komşuları ya da yakınında bulunan ülkeler olduğu gözlemlenmesi ise şaşırtıcı olmamalı. Nitekim, Finlandiya askeri harcamalarını yüzde36, Litvanya yüzde27, İsveç yüzde 12, Polonya yüzde 11 oranında yükseltmiş durumdalar. Ayrıca, Finlandiya ve İsveç, Rusya-Ukrayna Savaşı ile birlikte, uzunca bir dönemdir sürdürdükleri askeri tarafsızlık ve bağlantısızlık politikalarından vazgeçerek, 2022 yılı Mayıs ayında NATO üyeliği için başvuruda bulundular. Finlandiya Nisan ayı başında başvuru sürecini tamamlayıp NATO üyesi olurken, İsveç'in üyelik süreci, halen Türkiye ve Macaristan'ın onayını bekliyor.
SIPRI'nin raporu, Rusya-Ukrayna Savaşı'nın 2022'de küresel askeri harcamalarda tarihi rekor kırılmasının gerekçesini oluşturduğuna işaret etse de, Avrupa'nın kritik bir bölgesinde sıcak çatışma ve savaşın Orta ve Doğu Avrupa ülkelerini daha fazla askeri harcama kararları almaya yönlendirdiği kolayca anlaşılsa da; esasen, söz konusu bölgede 2013'den beri artan tansiyonun neredeyse 10 yıldır aynı ülkelerin kaygılarını da tırmandırmakta olduğu gerçeğine de parmak basıyor. Nitekim, çoğu bir zamanların eski Doğu Bloku ülkesi olan bu ülkeler, Rusya'nın Kırım'ı ilhak ettiği 2014 yılından bu yana zaten askeri harcamalarını iki kattan fazla arttırmış durumdalar.
Bu nedenle, Türkiye'nin dron teknolojisi başta olmak üzere, son 10 yıldır savunma sanayinde gerçekleştirdiği 'milli ve yerli' teknoloji, mühimmat ve her türlü askeri teçhizat, silah, tüm hava, kara ve deniz unsurları için tarihi projeleri, Ülkemiz için ne kadar isabetli bir strateji izlediğimizi açık ve net ortaya koyuyor. Aynı zamanda, en son Romanya'nın Türkiye'de İHA ve SİHA ithalatı gibi, Türkiye açısından milyarlarca dolarlık savunma endüstrisi ihracatı gelirini de teyit etmekte. Rapor, doğal olarak Rusya'nın da askeri harcamalarını hızlandırdığını teyit ediyor. Rusya 2022 yılında askeri harcamalarını yüzde 9,2 oranında arttırarak 86 milyar400 milyon dolara çıkardı. Bu rakam Rusya'nın 2022 yılı milli gelirinin yüzde 4,1'ine denk geliyor. Rusya'nın 2021 yılı askeri harcamalarının milli gelire oranı ise yüzde 3,7 idi. Raporun ortaya koyduğu tablo, Türkiye'nin 'milli ve yerli' savunmaendüstrisi hamlelerine aralıksız devam etmesi gerektiğinin altını çiziyor.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.