Küresel ticaret ve ‘tedarik zinciri’nde stratejik arayışlar
OECD'nin küresel ticaret ve tedarik zincirine yönelik geçen haftaki son değerlendirmesi, küresel ticarette yeni pazarlara, yeni tedarikçilere yönelmenin sadece Atlantik ülkeleri ile sınırlı olmadığını gösteriyor. Örnek vermek açısında, Rusya'nın enerji ihracatı Batı'dan Asya'ya kaymış durumda ve Çin ile Hindistan en önemli alıcılar. Çünkü, Rusya'ya uygulanan yaptırımlar nedeniyle, Ural ve Brent ham petrolünün varil fiyatları arasındaki fark son dönemde belirgin biçimde arttı ve Rusya'dan ithalat Asya ekonomileri için avantaj. Raporda, bir başka işaret edilen nokta, mevcut dönem ve gelecek açısından gıda güvenliğine yönelik devam eden endişeler. OECD analizi, gıda ve gübre fiyatlarında, bilhassa Karadeniz Tahıl Koridoru İnisiyatifi'nin devreye girmesi sonrasında, son dönemde düşüş gözlemlense de ve gıda fiyatları savaş öncesindeki seviyesine dönse de, halen 'Kovid-19' öncesi dönem seviyesinin üstünde.
Rusya-Ukrayna Savaşı'ndan kaynaklanan belirsizliklere bağlı olarak, gübre fiyatları da son dönemdeki düşüş trendine rağmen, halen yüksek seviyelerde. OECD'nin raporundaki bir başka çarpıcı nokta, 2008 küresel finans krizine kadar, önde gelen ülkelerin birbirlerine uyguladıkları ticaret kısıtları, küresel mal ticaretinin yüzde 3 ile 4 arası bir seviyeyi etkilerken, bugün aynı oran yüzde 9-10 düzeyine yükselmiş durumda. UNCTAD'ın taze mart ayı küresel ticaret raporunda, 2022 yılında mal ticaretinin, bir önceki yıla göre yüzde 10 artışla, 25 trilyon dolara ulaştığını dikkate aldığımızda, ülkelerin korumacılık tedbirlerinden etkilenen ticaret hacmi, 800 milyar dolarlardan 2.5 trilyon dolar seviyelerine yükselmiş durumda. Bu tablo, UNCTAD raporunda 'güney-güney' olarak geçen ülkeler grubunun 2022'de ticaret hacmindeki yüzde 6 daralmayı da izah ediyor. Bilhassa Doğu Asya.
Rapor, 'Kovid-19'un 2 yıllık acısını çıkarmayı sürdüren küresel hizmet ticaretinin ise, yüzde 15 artışla, 7 trilyon doları yakaladığını gösteriyor. Üstelik, küresel mal ticareti 2022'nin son çeyreğinde, 3. çeyreğe göre 250 milyar dolar azalmasına rağmen, küresel hizmet ticareti konumunu korumasını bildi. Bununla birlikte, UNCTAD, 2023'ün ilk çeyreğinde, küresel mal ticaretinin bir önceki çeyreğe kıyasla yüzde 1, küresel hizmet ticaretinin ise yüzde 3 oranında artmasını bekliyor. Çin mal ticaretinde hem bir önceki çeyreğe, hem de bir önceki yılın aynı dönemine göre azalma yaşarken, ABD ve AB açısından yıllık bazda artış yakalanmış, ancak bir önceki çeyreğe göre düşüş yaşanmış gözüküyor. AB Komisyonu'nun tespitleri net: AB küresel tedarik zincirinde Çin ve üçüncü ülkelere fazlaca bağımlı. Bu nedenle, AB'nin karşı karşıya kalacağı riskleri azaltması ve yönetebilmesi için, stratejik ve kritik maddelerin tedarik zincirlerini yakından takip etmesi ve yeniden yapılandırılması gerekiyor. ABD de aynı mesajları veriyor. Hepimizi birlikte şahit olacağız ki, Türkiye'nin rolü katlanarak artacak.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Küresel açlık tehdidinin jeopolitik yönü (22.11.2024)
- Sürdürülebilirlik ve refah için kalıcı barış (20.11.2024)
- G20 ve küresel eşitsizlikle etkin mücadele (18.11.2024)
- İklim krizi için 8 trilyon dolar daha lazım (15.11.2024)
- Ya ‘temiz enerji fonu’, ya daha ağır ‘kaos’ (13.11.2024)
- ‘Rasyonelleşme’mi daha derin ‘parçalanma’mı? (11.11.2024)
- 2025 için temel uyarı: ‘Beklenmeyeni Bekleyin’ (08.11.2024)
- 2025 için ‘dirençli ekonomi’ hazırlıkları (06.11.2024)
- 2025’e doğru küresel risk tartışmaları (04.11.2024)
- GOE’ler artık küresel gelişmelerin rehinesi değil (01.11.2024)