Stiglitz’den merkez bankalarına kritik ‘salvo’lar
Sunum, son dönemin en popüler sorunu olan Silikon Vadisi Bankası'nın (SVB) batışı ile başladı. Stiglitz, FED'i ve ABD'deki bankacılık denetim sistemini kritik zafiyetleri ve hataları nedeniyle eleştirerek sözlerine başladı. Hataları, 2008 küresel finans krizinden bu yana, halen ve halen büyük bankaların regüle edilmesini reddetme hatası, ABD bankacılık sistemine yönelik stres testlerindeki eksiklik ve yetersizlikler, stres testlerin gerektiği ölçüde ciddiye alınmaması ve ABD'de kamu otoritesinin bankaların ne kadar kırılgan olduğunu araştırmaması olarak sıraladı. Joseph Stiglitz, FED ve Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) son 2 yıldır sıkılaştırıcı para politikasına yoğunlaşmasını da, küresel enflasyon sarmalarının tümüyle yanlış okunması, analiz edilmesi noktasında, bir başka kritik hata olduğunun da altını çizdi.
FED ve ECB'nin sıkılaştırıcı para politikası çerçevesinde, küresel pandemi ve Rusya-Ukrayna Savaşı nedeniyle son 3 yıldır yaşanan küresel tedarik zincirindeki büyük kırılmayı, yoğun belirsizliği, tedarik edilemeyen hammadde, ara mamul, çip sorunun birini bile çözemediğini hatırlattı. Küresel enflasyon sıçramasının ne arz eksikliği, ne talep sıçraması, temel nedeninin küresel tedarik zincirindeki büyük kırılma ve kargaşadan, üretim-tüketim döngüsündeki zaman uyumsuzluğundan kaynaklandığının altını çizen Stiglitz, firmaların, yüksek belirsizlik nedeniyle geleceğe odaklanmak yerine, müşteri sadakati yerine, cirosunu ve karını korumaya yönelik bir fiyat belirleme sarmalına girdiklerini de vurguladı. Merkez bankalarının ise, enflasyondaki sıçramanın nedeninin talep genişlemesi olmadığını ısrarla okumayarak, faiz artışlarıyla, sabit sermaye, yeni fabrika ve makine yatırımlarında da gerilemeye sebep olduklarını da belirtti.
ABD Kongresi Bütçe Ofisi'nin (CBO) çıktı potansiyeli analizlerinin, ABD'de toplam talebin olması gereken düzeyin altında seyrettiğine işaret eden Prof. Stiglitz, bu ortamda sıkılaştırıcı para politikası tercihinin tedarik sisteminde hiç bir sorunu halletmediği gibi, son banka iflaslarının da doğruladığı gibi, tersine bankacılık sistemine zarar verdiğinin bir kez daha altını çizdi. Sıkılaştırıcı para politikasının reel ücretlerdeki erimeyi de engelleyemeyerek, farklı gelir grupları arasındaki dengesizliği derinleştirdiğini vurguladı. ECB'nin FED'i izlemeyi sürdürmesi halinde, Avrupa'yı daha derin bir resesyon riski beklediği uyarısında bulunan Stiglitz, merkez bankalarının tavrının küresel borç sorununu daha da derinleştirdiğini de hatırlattı. Doğru çözümün istihdam piyasasını canlı tutacak, KOBİ'leri destekleyecek, piyasalarda rekabeti azaltanlara karşı anti-tröst düzenlemelerinin daha da sertleştirilmesi, devletin gıda üretimi ve ucuz enerji desteklerinin bu süreçte daha kalıcı sonuçlar verebileceğini belirtti. Stiglitz gibi güçlü bir ismin ortaya koyduğu eleştirilerin neoliberal ortodoks kanadın ısrarlarına yönelik etkili 'salvo'lar olduğunu not alalım.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Sürdürülebilirlik ve refah için kalıcı barış (20.11.2024)
- G20 ve küresel eşitsizlikle etkin mücadele (18.11.2024)
- İklim krizi için 8 trilyon dolar daha lazım (15.11.2024)
- Ya ‘temiz enerji fonu’, ya daha ağır ‘kaos’ (13.11.2024)
- ‘Rasyonelleşme’mi daha derin ‘parçalanma’mı? (11.11.2024)
- 2025 için temel uyarı: ‘Beklenmeyeni Bekleyin’ (08.11.2024)
- 2025 için ‘dirençli ekonomi’ hazırlıkları (06.11.2024)
- 2025’e doğru küresel risk tartışmaları (04.11.2024)
- GOE’ler artık küresel gelişmelerin rehinesi değil (01.11.2024)
- Cumhuriyetimizin bağımsızlık düsturu ve küresel rekabet (30.10.2024)