‘Dirençli Ekonomi’nin kanıtı: Yüzde 5.6 büyüme
2020'de, dünyanın önde gelen 40 ülkesi arasında, yılı pozitif büyüme ile kapatmayı başarabilen 5 ülke arasında 3. sıradaydık. G20 üyesi ülkeler arasında, 2021 ilk 3'de, 2022'yi ise ilk 4'de tamamladık. OECD üyesi 38 ülkenin henüz tüm 2022 yılı verilere tamamlanmadığından, bir sıralama vermek için çok erken. Bununla birlikte, OECD üyesi olan ve göreceli olarak ekonomik büyüklüğü belirli bir düzeyde olan İrlanda, Kolombiya, Portekiz, İsrail ve Yunanistan gibi ekonomiler, 2022'yi göreceli olarak daha yüksek oranda bir büyüme ile bitirmişler gibi gözüküyor. Bu nedenle, 2022'yi OECD üyesi 38 ülke arasında en yüksek büyüme oranına sahip 7. veya 8. ülke olarak bitirmiş görünüyoruz. G20 üyesi de olan OECD üyesi ülkeler arasında ise ilk sıradayız. 2022'deki büyüme başarısının en önemli gerekçelerinden birisini hizmetler sektöründeki güçlü toparlanma oluşturmakta. 'Kovid-19' küresel virüs salgını sürecinde, 2020'de tarihi bir ayakta kalma mücadelesi ortaya koymuş olan hizmetler sektörü, 2022'de kayıplarını telafi etmek adına önemli bir performansa imza atmış gözüküyor.
Türkiye'nin ihracatta ardı ardına kırdığı Cumhuriyet tarihi rekorları da 2022 büyümesine katkıda bulunmayı sürdürdü. Keza, imalat sanayinin 2021'deki yüzde 18,5 gibi rekor bir katma değer büyümesinin üstüne, 2022'de yüzde 4,3 büyümeye devam etmiş olması, Türkiye'nin ihracat rekorlarında imalat sanayinin oynadığı güçlü rolü teyit etmek açısından önemli. Bilgi ve iletişim sektöründeki güçlü büyüme trendi de, ekonomik canlılığın ve 'dirençli ekonomi' olma becerisinin 'dijital dönüşüm'le ne kadar doğrudan bağlantılı noktasını teyit ediyor. Türkiye'nin 'dirençli ekonomi' olma becerisinin 'sürdürülebilir' olması, Türkiye'nin ar-ge ve inovasyondaki başarılarıyla doğrudan bağlantılı. Bu nedenle, 2021 ve 2022 yıllarında Birleşmiş Milletler (BM) Dünya Fikri Mülkiyet Hakları Teşkilatı'nın (WIPO) küresel inovasyon endeksinde Türkiye önce 10 basamak birden, ardından da 4 basamak daha yükselerek 37. sıraya yerleşti. Türkiye küresel inovasyon liginde, ayrıca üst-orta gelir grubunda yer alan 36 ülke arasında 4. sıradaki yerini de korudu.
Asrın felaketi olan ve 2023 yılı başında tüm dünyaca yüzyılın depremleri olarak da adlandırılan doğal afetler, hiç şüphesiz ki, 2023'ün ilk 6 ayında büyümemizi etkileyecek. Bununla birlikte, Türkiye'nin yaralarını sarma becerisi ve 'dirençli ekonomi olma' becerisi dikkate alındığında, 2. çeyrekten itibaren ekonomik büyüme tekrar hız kazanacaktır. Ve, Türkiye hiç şüphesiz ki, bir kez daha dünyayı şaşırtacaktır. Uluslararası ekonomik teşkilatlar arasında Türkiye için en isabetli tahminleri ortaya koyan OECD iktisatçıları, 2022 için yüzde 5,4 büyümeyi öngörmüşlerdi. Bu nedenle, asrın felaketine rağmen, Türkiye'nin OECD'nin 2023 büyüme öngörüsü olan yüzde 3'ü yakalamak adına, reel sektörümüzün gayretleriyle büyük bir mücadele ortaya koyacağının farkındayız. Bu nedenle, deprem bölgesindeki 11 ilimizde yaraların sarılması, üretim ve katma değer sürecinin bir an önce normale dönmesi en önemli önceliğimiz olacak.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Küresel açlık tehdidinin jeopolitik yönü (22.11.2024)
- Sürdürülebilirlik ve refah için kalıcı barış (20.11.2024)
- G20 ve küresel eşitsizlikle etkin mücadele (18.11.2024)
- İklim krizi için 8 trilyon dolar daha lazım (15.11.2024)
- Ya ‘temiz enerji fonu’, ya daha ağır ‘kaos’ (13.11.2024)
- ‘Rasyonelleşme’mi daha derin ‘parçalanma’mı? (11.11.2024)
- 2025 için temel uyarı: ‘Beklenmeyeni Bekleyin’ (08.11.2024)
- 2025 için ‘dirençli ekonomi’ hazırlıkları (06.11.2024)
- 2025’e doğru küresel risk tartışmaları (04.11.2024)
- GOE’ler artık küresel gelişmelerin rehinesi değil (01.11.2024)