Davos 2023: ‘Küreselleşme 2.0’ın fiyaskosu
Ülkelerin ekonomik bağımsızlığını, finansal bağımsızlığını, hammadde, ara mamul ve nihai ürün boyutunda kendine yetebilen ülke olma şansını, enerji, gıda gibi kritik alanlarda daha sınırlı bağımlılık oluşturacak yatırımları önceliklendirme beklentilerini göz ardı eden, tersine ticaret ve finans alanında 'aşırı bağımlı' bir küresel modeli temsil eden 'Küreselleşme 2.0', dünya ekonomisinde küresel borç sarmalından küresel iklim değişikliğine, dünyanın önde gelen ekonomilerinin tümünün büyük zorluklar yaşadıkları ağır sorunları daha da tetikleyen bir ağı sadece güçlendirdi. Nitekim, Davos 2023'e katılanlar, 'iklim' ve 'çevre' konularının ilk defa bu kadar az konuşulduğu bir zirve olduğunu da belirtiyorlar. Çünkü, 'Küreselleşme 2.0'ın pazarladığı, enerji ve gıda gibi stratejik alanlarda 'bağımlılığı' pazarlayan anlayış, 'jeopolitik risk' gerçeğiyle karşı karşıya kalınca darmadağın oldu.
Oysa, Davos'a hakim olan anlayış, 2000'li yılların başında, önde gelen gelişmekte olan ekonomiler kendine yetebilen yerel ekonomik modeller oluşturmaya çalıştığında, pazarladıkları 'aşırı serbest piyasa ekonomisi' modeli ile, bu konuda çaba sarf eden ekonomileri 'demode' olmakla eleştiriyor; aşırı liberal para politikası ve ticaret politikası uygulayan, parasının aşırı değerlenmesine izin veren ve ithalatı kolaylaştıran ekonomileri, bu yaklaşımı savunan ve kendi ülkesinde uygulamaya çalışanları ise göklere çıkarıyorlardı. O dönemde, Asaf Savaş Akat Hoca, Ege Cansen ve bendeniz ise, 'yapmayın, etmeyin' diye yazmayı sürdürüyorduk. Çünkü, iktisat literatüründe, neoklasik ve sonrasında neoliberal ortodoks modelin dünya ekonomisine veya ülke ekonomilerine kaç kez kriz yaşattığına dair o kadar çok ve bariz örnek vardı ki, bu çağrılarımızın göz ardı edilmesi şaşırtıcıydı.
Nasıl ki, Krugman, Stiglitz ve bilhassa Roubini ABD ekonomisinin tarihinin en ağır finansal krizine sürüklenmekte olduğunu defalarca ifade etmelerine ve uyarlamalarına rağmen, IMF, Dünya Bankası, OECD, ABD Merkez Bankası (FED), Hazinesi ve uluslararası derecelendirme kuruluşlarının bu uyarılara duyarsız kalmaları gibi. Sonucu, yüzbinlerce Amerikan ailesi için ağır bir hüsran ve dünya bankacılık sistemi açısından büyük bir felaket oldu. İşte tam bu noktada, Davos 2023 fiyaskosunun en kritik noktasına geliyoruz; dünyanın karşı karşıya olduğu küresel borç sarmalı, küresel iklim değişikliği, enerji ve gıda arz krizi gibi başlıklar için en ufak bir çözüm dahi ortaya koyamayan, 'körler, sağırlar birbirini ağırlar' tarzı bir platform fiyaskosu. Bu tablonun zaten farkında olan hiçbir aklı başında gelişmekte olan ülke, Davos 2023'de 'havanda su dövmemek' için katılmadılar. İşte, tam bu nedenle, 'insani ve girişimci diplomasi' başarısı ile, Türkiye'nin tüm dünyanın aradığı somut ve gerçekçi meseleler ve çözümlerin konuşulduğu uluslararası zirvelerinin 'çekim merkezi' olduğu ve olacağı döneme giriyoruz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Küresel açlık tehdidinin jeopolitik yönü (22.11.2024)
- Sürdürülebilirlik ve refah için kalıcı barış (20.11.2024)
- G20 ve küresel eşitsizlikle etkin mücadele (18.11.2024)
- İklim krizi için 8 trilyon dolar daha lazım (15.11.2024)
- Ya ‘temiz enerji fonu’, ya daha ağır ‘kaos’ (13.11.2024)
- ‘Rasyonelleşme’mi daha derin ‘parçalanma’mı? (11.11.2024)
- 2025 için temel uyarı: ‘Beklenmeyeni Bekleyin’ (08.11.2024)
- 2025 için ‘dirençli ekonomi’ hazırlıkları (06.11.2024)
- 2025’e doğru küresel risk tartışmaları (04.11.2024)
- GOE’ler artık küresel gelişmelerin rehinesi değil (01.11.2024)