2023 için 5 temel ‘küresel risk’
Bu konuyla bağlantılı olarak, özellikle Atlantik bazlı düşünce kuruluşlarının (think-tank) Çin-Tayvan gerginliğini gündemde tutabilmek adına yoğun çaba içerisinde olacakları anlaşılıyor. Buna bağlı olarak da, Çin üzerinde, 'Kovid-19'a yönelik tedbirleri bahane ederek, küresel tedarik sistemine hammadde, ara mamul ve nihai ürün teminini sürekli belirli bir düzeyin altında tutacağı ve bu nedenle küresel enflasyon baskısının devam edeceği de konuşuluyor. Ancak, Çin'in bu varsayımla ekonomisinin yavaş büyümesini göze almasında belirli soru işaretleri söz konusu. Bu nedenle, Çin 2023'de küresel tedarik sistemine güçlü bir şekilde döner ve üretim ile büyümesini hızlandırır ise, bu durumda, başta enerji türevleri (petrol, doğalgaz ve kömür) olmak üzere, küresel emtia fiyatlarında 2. bir küresel enflasyon dalgası oluşabilir. Bu durum, önde gelen merkez bankalarını daha da faizleri arttırmaya zorlar ise, 'stagflasyon' riski de masada olacak.
2. risk tüm dünyanın sorunu. Bilhassa, küresel sosyal medya platformları üzerinden tırmanan 'nefret söylemi', dünyanın her yerinde siyasi ve toplumsal kutuplaşmayı derinleştiriyor. Bu durum ne yazık ki, toplumsal huzursuzluk riskini de tırmandırmakta. Küresel sistemdeki derin yapılar tarafından ne yazık ki sistematik bir şekilde derinleştirilen din, dil, ırk, kültür ve cinsiyet ayırımına yönelik, sanki belirli bir kesimi koruyormuş gibi gözüküp; aslında, aynı toplumun ve toplumların farklı kesimlerini ajite etmeye yönelik derin bir çalışmaya karşı uyanık olunması gerekecek. Atlantik bazlı düşünce kuruluşları, bilhassa Batı'daki aşırıcılık eğilimlerini, 2022 boyunca bilhassa Avrupa ve ABD'de tırmanan aşırı sağ ve daha geniş terörist ideolojilere dayalı motivasyondan endişelerini hayli güçlü bir dille gündeme getiriyorlar.
3. risk, geçtiğimiz hafta Kanarya Adaları'nda, İspanya'nın ev sahipliğinde gerçekleşen OECD Dijital Ekonomi Bakanlar Zirvesi'nde de gündeme geldi. Verilerin sınır ötesi paylaşımında karşılıklı güven ve kıtalar arasında, kişisel verilerin ticarileştirilmesine yönelik ciddi farklılıklar çerçevesinde ve Atlantik ile Asya-Pasifik arasındaki küresel siyasi gerginliklere bağlı olarak, 2023'de küresel siber ağ üzerinden işbirliğinin çökme riski. Ayrıca, 'hipersonik dijitalleşme'nin her geçen gün daha da tehlikeli bir boyut kazanan bilgisayar korsanlarına sunduğu fırsatlar, 2022'nin 3. çeyreğinde dünya çapında 15 milyon veri ihlaline sebep oldu. 4. risk ise, küresel enerji, gıda ve tedarik zinciri krizine bağlı operasyonel riskler. Rusya-Ukrayna Savaşı'nın 2023'de ulaşabileceği yeni boyutlar ve Atlantik ile Asya-Pasifik arasındaki gerginliklerin enerji, gıda ve tüm ulaştırma modları (karayolu, havayolu, denizyolu, demiryolu ve boru hattı) ile lojistik merkezleri-sistemleri üzerinde oluşturacağı ağır 'operasyonel risk'in de yönetilmesi gerekecek. 5. risk olan küresel iklim değişikliği riski ise her gün gündemimizde. Ancak, şirketler ve kurumlar hala ve hala söz konusu riskin ciddiyeti konusunda yeterince tedbirli değiller. Umarız, 2023 küresel çapta bir doğal afetler yılı olmaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Küresel açlık tehdidinin jeopolitik yönü (22.11.2024)
- Sürdürülebilirlik ve refah için kalıcı barış (20.11.2024)
- G20 ve küresel eşitsizlikle etkin mücadele (18.11.2024)
- İklim krizi için 8 trilyon dolar daha lazım (15.11.2024)
- Ya ‘temiz enerji fonu’, ya daha ağır ‘kaos’ (13.11.2024)
- ‘Rasyonelleşme’mi daha derin ‘parçalanma’mı? (11.11.2024)
- 2025 için temel uyarı: ‘Beklenmeyeni Bekleyin’ (08.11.2024)
- 2025 için ‘dirençli ekonomi’ hazırlıkları (06.11.2024)
- 2025’e doğru küresel risk tartışmaları (04.11.2024)
- GOE’ler artık küresel gelişmelerin rehinesi değil (01.11.2024)