Küresel enerjinin yeni ‘OPEC’i: Lityum
3. Sanayi Devrimi ise, 'akım savaşları' ve 'elektrik'in bir uzantısı olarak 'yarı iletken' ve 'çip'lere dayalı 'mikro işlemciler' ile kendini gösterdi. 1960'ların sonlarından günümüze bir 'elektronikleşme- dijitalleşme' dönemine geçmiş olduk. Bir kez daha, üretim ve günlük hayat kökten değişti. Bu esnada, 'nükleer enerji' de hayatımızın bir parçası oldu. İnsanoğlunun enerjiye olan ihtiyacı o kadar katlandı ki, fosil yakıtlara dayalı enerji üretiminin sebep olduğu 'sera gazı salınımı' küresel iklim değişikliğini tetikledi. Bu nedenle, güneş, rüzgar, jeotermal, bioyakıta dayalı 'yenilebilir enerji' döneminin dalgalar halinde yükseldiğine şahit olduk. Küresel iklim değişikliği tartışmalarının geldiği nokta, 'petrol çağı'nın da bitişi anlamına geliyor.
Bu nedenle, önümüzdeki dönemin devrimsel dönüşümü 'yüzde 100 elektrikli araçlar çağı' olarak tanımlanabilir. Bu nedenle, yeni pil teknolojileri, yeni elektrik depolama teknolojileri, bu alanda yürütülen yazılım ve donanıma yönelik ar-ge çalışmaları dünyanın bir numaralı konusu. Türkiye'nin yerli ve milli elektrikli akıllı araç yatırımı TOGG'un da stratejik önemi de bu hususlara dayanıyor. Önümüzdeki dönem, önde gelen ülkeler arasında bir 'elektrikli akıllı araç savaşı'na sahne olacak ise, bu araçların 'batarya'ları ve 'enerji depolama üniteleri' için de bir savaş yaşanacak. Konu savaş olunca da, Soğuk Savaş ortamının hediyesi olan 'petrol savaşları'nın kurumu 'OPEC' aklımıza geliyor. Bugün ise, aynı savaş 'lityum' için tırmanmakta.
3 ülkenin, Şili, Arjantin ve Bolivya'nın, uluslararası alanda 'lityum üçgeni' olarak adlandırılan söz konusu Latin Amerika ülkelerinin bir 'Lityum OPEC'i kurma girişimleri 2016'dan beri uluslararası ekonomi medyasının gündeminde. Bolivya'nın 21 milyon, Arjantin'in 19 milyon ve Şili'nin 10 milyon ton lityum rezervine sahip olduklarına dair öngörüler, aynen 1970'lerde OPEC'in kurulmasına sebep teşkil eden süreçte olduğu gibi, 3 ülkenin küresel lityum fiyatlarını kontrol etme isteklerinin gerekçesini açıklamaya yeterli. Aynı zamanda, kazanacakları ihracat geliri ile, lityum madenini daha da işleyip, yeni ara mamuller geliştirip, ihracat gelirlerini de katlamak istiyorlar. 3 Latin Amerika ülkesini lityum yatakları zenginliğinde Avustralya, Çin, Meksika ve Brezilya takip ediyor. Bakalım, yeni 'enerji savaşları' yeni 'OPEC'leri de gündeme getirecek mi?
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Sürdürülebilirlik ve refah için kalıcı barış (20.11.2024)
- G20 ve küresel eşitsizlikle etkin mücadele (18.11.2024)
- İklim krizi için 8 trilyon dolar daha lazım (15.11.2024)
- Ya ‘temiz enerji fonu’, ya daha ağır ‘kaos’ (13.11.2024)
- ‘Rasyonelleşme’mi daha derin ‘parçalanma’mı? (11.11.2024)
- 2025 için temel uyarı: ‘Beklenmeyeni Bekleyin’ (08.11.2024)
- 2025 için ‘dirençli ekonomi’ hazırlıkları (06.11.2024)
- 2025’e doğru küresel risk tartışmaları (04.11.2024)
- GOE’ler artık küresel gelişmelerin rehinesi değil (01.11.2024)
- Cumhuriyetimizin bağımsızlık düsturu ve küresel rekabet (30.10.2024)