Yeşil Mutabakat ve doğalgaz bağımlılığı
2000 yılına kadar dünya ekonomisinde en önemli enerji tüketicisi kıta konumunda olan Avrupa, 21. Yüzyıl'ın başıyla birlikte birinciliğini önce Kuzey Avrupa'ya kaptırdı. 2010 yılında, neredeyse 15 yıllık bir dönemde, 3. sıradan 1. sıraya yükselen Asya- Pasifik, Kuzey Amerika'yı 2. sıraya, Avrupa'yı da 3. sıraya konumlandırdı. İşte, tam da bu noktada, Avrupa Kıtası, Kuzey Amerika ve Asya- Pasifik'i sera gazı salınımını azaltmaya kolay kolay ikna edemeyeceğini anlayınca, önemli bir enerji tüketicisi olarak, kendi üzerine düşen sorumluluğa yönelik adımları hızlandırdı. Kömürü ve sonrasında petrol tüketimini yasaklayacak tedbirlere ve yenilenebilir enerji alanındaki yatırımları desteklemeye ağırlık verdi. Bilhassa, Başkan Trump döneminde, AB ile ABD arasındaki iklim değişikliği alanına yönelik görüş ayrılıkları da artınca, Avrupa çıtayı bir kademe daha yükseltti.
Kendisine ihracat yapan ülkeleri sera gazı emisyonu azaltmaya ikna etmek, bir ölçüde zorlamak adına, 2019'dan itibaren 'Yeşil Mutabakat' (Green Deal) sürecini hızlandırdı. Bu noktada, başta Almanya, ülkeler kömür, hatta nükleer enerji kullanımını yasaklayacak adımlara ve düzenlemelere yöneldiler. Ancak, Rusya-Ukrayna Savaşı'nın tetiklediği 'enerji arz güvenliği krizi' Avrupa'yı doğalgazda Rusya'ya bağımlı halde yakalayınca ve Avrupa'nın uyguladığı ambargolara Rusya'nın doğalgaz sevkiyatını ciddi miktarda azaltarak cevap vereceği de büyük ölçüde anlaşılınca, Avrupa Rus doğalgaz açığının sebep olabileceği olası enerji ve elektrik üretimi açığını telafi etmek adına, Yeşil Mutabakat ile birlikte ağırlık verdiği 'kömürle vedalaşma' periyodunu geciktirecek gibi gözüküyor.
Dr. Altay Atlı'nın Anadolu Ajansı için derlediği analiz, Rusya doğalgaz sevkiyatını azaltırken, Avrupa Birliği Komisyonu'nun da tüm AB ülkesi ülkelere doğalgaz tüketimini yüzde 15 azaltma çağrısını bize hatırlatıyor. İtalya, Yunanistan, İspanya ve Portekiz, AB Komisyonu'nun bu teklifinden memnun kalmadıklarını belirtseler de, söz konusu kararı 'dayatmacı' bulsalar da, Komisyon tüm üye ülkeleri sonunda ikna etmeyi başardı. 'Avrupa Doğal Gaz Talep Azaltma Planı'nı, Avrupa Birliği'ne (AB) üye ülkelerin önümüzdeki sekiz ay boyunca doğalgaz tüketimlerini gönüllü olarak yüzde 15 azaltmalarını öngörüyor. Rusya'dan enerji tedariki konusunda durum daha da kötüleşirse, tüketimde öngörülen kısıtlamalar zorunlu ve bağlayıcı hale de gelebilir. AB ülkelerinin kömür tüketiminin ise bu yıl yüzde 7 artış göstermesi öngörülüyor. AB'de kömür tüketimindeki artış, savaşın ardından arz sıkıntısı yaşanan gazın yerine kömürün giderek daha fazla kullanılmasından ve elektrik üretiminde talep artışından kaynaklanıyor. Kış aylarında olası bir enerji krizine hazırlık yapan Avrupa ülkeleri kömüre daha fazla yönelmek durumunda.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Küresel açlık tehdidinin jeopolitik yönü (22.11.2024)
- Sürdürülebilirlik ve refah için kalıcı barış (20.11.2024)
- G20 ve küresel eşitsizlikle etkin mücadele (18.11.2024)
- İklim krizi için 8 trilyon dolar daha lazım (15.11.2024)
- Ya ‘temiz enerji fonu’, ya daha ağır ‘kaos’ (13.11.2024)
- ‘Rasyonelleşme’mi daha derin ‘parçalanma’mı? (11.11.2024)
- 2025 için temel uyarı: ‘Beklenmeyeni Bekleyin’ (08.11.2024)
- 2025 için ‘dirençli ekonomi’ hazırlıkları (06.11.2024)
- 2025’e doğru küresel risk tartışmaları (04.11.2024)
- GOE’ler artık küresel gelişmelerin rehinesi değil (01.11.2024)