2022’nin ilk çeyrek büyümesi yüzde 7.2
Şu ana kadar 2022 yılı 1. çeyrek büyümesini açıklayan önde gelen ülkeler arasında, Suudi Arabistan yüzde 9.6, Birleşik Krallık yüzde 8.7, Hollanda yüzde 7, İspanya yüzde 6.4, Fransa yüzde 5.3, Euro Bölgesi yüzde 5.1, Çin yüzde 4.8, Almanya yüzde 3.8, Singapur yüzde 3.7, Rusya yüzde 3.5, Güney Kore yüzde 3.1, Meksika yüzde 1.6 ve Japonya yüzde 0.2 olarak öne çıkmakta. Türkiye için 2022 yılının ilk çeyreğine yönelik, bir önceki yılın aynı dönemine göre GSYH büyüme tahminimiz ise yüzde 70 olasılık ile yüzde 7.2. Aralık tahminimiz ise yüzde 7.16 ile yüzde 6.85 arası. En kötümser senaryoya göre Türkiye'nin ilk çeyrek büyümesi yüzde 5.02 ile 6.57 arası; en iyi senaryoya göre ise yüzde 7.16 ile 9.31 arası gözüküyor. Bu tahminler, oldukça güçlü bir üretim ve katma değer performansına işaret etmekte.
Anadolu Ajansı'nın anketine katılan akademisyenler ve bilhassa finans sektörü kurumlarının ekonomistleri 1. çeyrek için yüzde 5.4 ile 8.1 arası tahminler paylaşmışlar ve bu tahminlerin ortalaması da bizim hesapladığımız tahmin ile uyumlu; yine yüzde 7.2. Bahçeşehir Üniversitesi Toplumsal ve Ekonomik Araştırmalar Merkezi (BETAM) akademisyenlerinin tahmini ise yüzde 5.8. Türkiye'nin ardı ardına kırmayı sürdürdüğü ihracat rekorları, hiç şüphesiz ki, 2022'nin ilk çeyreğinde de GSYH büyümesine önemli bir katkı sağlayacak. 2022'nin bütünü için yüzde 3.3 civarı öngörülen büyüme tahminleri ise, Türkiye'nin büyüme performansı açısından oldukça 'muhafazakar' tahminler.
Nitekim, TCMB 48 ekonomistten topladığı son aylık beklenti anketinde de, ekonomistlerin yıl sonu büyüme beklentileri ortalaması da 0.1 puan yükselterek yüzde 3.3 olarak şekillenmiş. Ekonomistler IMF ve OECD gibi kuruluşların Türkiye tahminlerinden uzaklaşmak istemiyorlar. Ancak, IMF'in aceleci davranıp, 3 ayını dolduran Rusya-Ukrayna Savaşı'nın negatif etkilerine bağlı olarak, Türkiye'nin 2022 büyümesini yüzde 3.3'den yüze 2.7'ye çekmiş olduğunu da unutmamak gerekiyor. Rusya-Ukrayna Savaşı'nın ve küresel pandeminin hala Uzak Doğu'da süregelen artçı etkilerinin sebep olduğu küresel tedarik zinciri sıkışmalarının Türkiye'nin üretim kabiliyetlerine taşıttırdığı yeni bölgesel ve küresel siparişlerin aynı tempoyla sürmesi, hiç şüphesiz, 2. çeyrek büyüme verisinin de güçlü çıkması halinde, tüm uluslararası kuruluşlara yukarı yönde tahmin düzeltmesi yaptırtacaktır. Yeter ki, önde gelen merkez bankaları 'küresel enflasyonu bastıracağız' diye, dünya ekonomisini ağır bir resesyona sürüklemesinler.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Küresel açlık tehdidinin jeopolitik yönü (22.11.2024)
- Sürdürülebilirlik ve refah için kalıcı barış (20.11.2024)
- G20 ve küresel eşitsizlikle etkin mücadele (18.11.2024)
- İklim krizi için 8 trilyon dolar daha lazım (15.11.2024)
- Ya ‘temiz enerji fonu’, ya daha ağır ‘kaos’ (13.11.2024)
- ‘Rasyonelleşme’mi daha derin ‘parçalanma’mı? (11.11.2024)
- 2025 için temel uyarı: ‘Beklenmeyeni Bekleyin’ (08.11.2024)
- 2025 için ‘dirençli ekonomi’ hazırlıkları (06.11.2024)
- 2025’e doğru küresel risk tartışmaları (04.11.2024)
- GOE’ler artık küresel gelişmelerin rehinesi değil (01.11.2024)