Atlantik İttifakı açısından iki 'siyah kuğu', küresel pandemi ile Rusya-Ukrayna Savaşı, 2. Dünya Savaşı'ndan bu yana 'birlikte' derinlik kazandırdıkları, 'Soğuk Savaş'ın bitimiyle birlikte daha 'kapsayıcı' hedeflere doğru geliştirdikleri 'çok taraflılık' ilkesini korumak; hatta, bir bakıma yeniden canlandırmak adına birlikte önemli bir sınama ve meydan okumadan geçmeleri anlamına da geliyor. Çünkü, 2000'li yıllarla birlikte, Atlantik'in iki yakası ABD ve Avrupa Birliği (AB) arasında ekonomik, ticari ve politik öncelikler ile; enerji, gıda ve tedarik zincirigüvenliğine yönelik konularda ciddi bir ayrışma kendisini hissettirmişti.
Gelinen nokta, pek çok somut gerekçeye bağlı olarak, buzların eritilmesini ve ilişkilerin yeniden güçlü bir şekilde 'örülmesi'ni gerektiriyor. Çünkü, küresel sistemin gerek kurumlar bazında, gerek değerler bazında, gerekse de ilkeler bazında yeniden inşasının küresel gündemin birinci öncelikli başlığı haline dönüştüğü günler yaşıyoruz. Konu, 'küresel vergi reformu' gibi başlıkların hayli ötesinde bir yeni 'kurallar manzumesi'ni oluşturmaya gerektiriyor. Küresel enerji denklemini, küresel gıda denklemini, küresel tedarik zincirini, dünyanın önde gelen ekonomilerinin, bu defa etik kodları daha da önceliklendirerek, yeniden tasarlamaları gerekecek.
Bu tasarımın ise, 'bloklaştırıcı'değil; tersine, 'kapsayıcı' ve'kucaklayıcı' olması gerekmekte.Çünkü, küresel ekonomi-politiksistemin bugün sıkıştığı noktayı'hayırhah' bir yaklaşım ile çözümekavuşturamaz isek, ortaya çıkacakolan 'yeni nesil' bloklaşma, zannedileninaksine, bir önceki 'SoğukSavaş' döneminin kodlarından dahaürkütücü, daha tehlikeli özellikler taşımariski barındırıyor. Yani, SoğukSavaş döneminde, tüm karşıtlıklarınarağmen, öyle ya da böyle, bloklararasında var olan iletişim imkanlarıbu defa aynı ölçüde oluşmayabilirve birbirinden keskin sınırlarla ayrılmışbir 'izole bloklar' dünyası,iklim değişikliği, gıda güvenliği,küresel yoksulluk, küresel göçler gibikonu başlıklarında dünyayı büsbütünçözümsüzlükle karşı karşıya bırakabilir.
Bu nedenle, ABD Maliye Bakanı Yellen'in , bu hafta, 19-20 Mayıs tarihlerinde Almanya'nın ev sahipliğinde, Bonn'da gerçekleştirilecek G7 Maliye Bakanları ve Merkez Bankası Başkanları Toplantısı öncesinde, geçtiğimiz cumartesi günü Polonya'nın başkenti Varşova'ya yaptığı ziyareti de, bugün AB yetkilileri ile görüşmelerde bulunmak üzere Brüksel'e yapacağı ziyaret de hayli önemli. Çünkü, ABD Hazinesi, daha Yellen ziyaretlerine başlamadan dahi, gezi kapsamında, Bakan Yellen'ın ABD'nin çok taraflılık ilkesi ve ekonomik toparlanma konusundaki önceliklerini muhataplarına ileteceği belirtmişti.
Bakan Yellen, gerek Avrupalı muhataplarıyla, gerekse de G7 bakanları ve merkez bankası başkanlarıyla, küresel vergi reformu ve siyaseti, küresel iklim değişikliğiylemücadele, küresel sağlık hizmetleriningüçlendirilmesi ve Rusya- Ukrayna Savaşı kaynaklı küreselgıda krizi tehdidi konularını da masaya yatıracak. Bakan Yellen'ın ortak ve müttefik ülkelerle kritik önemdeki küresel konularda ortak çalışma niyeti ve beklentisi içinde olduğunu vurgulaması da, 'çok taraflılık' ilkesine bağlı olarak, küresel sistemin yenidentasarlanmasına yönelik çabaları hızlandırmak konusunda önemli ipuçları veriyor.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.