Küresel ticarette bölgeselleşme (intra-regional trade) ve yakın coğrafyadan tedarik (nearshoring) küresel pandeminin sebep olduğu küresel tedarik zinciri sorunları nedeniyle Dünya Ticaret Örgütü'nün (DTÖ) son bir yıldır gündeminde. Küresel pandemi sonrası (post-covid) dönemde, bu iki başlık ta hız kazanacak. Türkiye'nin ihracatında bunun etkilerini ciddi manada gözlemlemeye başladık bile. Nitekim, Avrupa'dan ve yakın coğrafyamızdan yoğunlaşan siparişlerle, Türkiye'nin ihracatı 250 milyar dolar ile bu yıl yeni bir Cumhuriyet tarihi rekoru kırabilir.
2000'li yılların başlarında, Asya ülkelerinin kendi aralarında gerçekleştirdiği dış ticaretin (intra-regional) payı sadece yüzde 16'ydı. Bu rakam, 2010'da ikiye katlanarak yüzde 32'ye yükseldi. 2020'de ise aynı oran artık yüzde 60. Avrupa'nın toplam dış ticaretinde ise, intra-ticaret, yani Avrupa'nın kendi içerisinde gerçekleştirdiği ticaretin payı yüzde 70. Türkiye'de bu orandan ihracat hacmi anlamında nasibini alıyor. Ama, Kuzey Amerika'ya bakıldığında aynı oran yüzde 30'a, Latin Amerika'da yüzde18'e ve Afrika'da yüzde 25'e iniyor. Bugünlerde, Asya-Pasifik 'intra-regional trade' ve 'nearshoring' noktasında yeni bir atılıma geçiyor.
Müzakerelerine 2012 yılında başlanan ve Çin, Japonya, Güney Kore, Avustralya, Yeni Zelanda ve 10 ASEAN ülkesi tarafından 15 Kasım 2020'de imzalanan Bölgesel Kapsamlı Ekonomik Ortaklık Anlaşması (RCEP), 18 Mart'ta Malezya'da da onaylanmasıyla birlikte, 15 taraf ülkeden 12'sinde resmen yürürlüğe girdi. RCEP'in Çin, Brunei, Kamboçya, Laos, Singapur, Tayland, Vietnam, Japonya, Yeni Zelanda ve Avustralya'da 1 Ocak'ta, Güney Kore' de ise 1 Şubat'ta resmen yürürlüğe girmesi sonrasında, daha 3 ay dolmadan Çin'in RCEP'deki ortakları ile ticareti yüzde 9,5 artmış durumda.
RCEP sayesinde Asya ülkelerinin kendi aralarındaki ticaretin payını daha da yukarılara taşımaları, küresel belirsizliklerden korunarak, kendi aralarındaki ticaretle ayakta kalmalarını sağlayabilir. Çin'in RCEP üyesi ülkelere ihracatının 293 milyar dolara ulaşması, Çin'in toplam ihracatının yaklaşık yüzde 30'u düzeyine karşılık gelmekte. RCEP kapsamında sıfır gümrük vergisi uygulaması ve bölge içindeki çeşitli sistemlerin hayata geçirilmesiyle ülkeler arasındaki işbirliği potansiyelinin katlanması beklenmekte. Asya ülkelerinin e-ticaret alanındaki kabiliyetleri de dikkate alındığında, RCEP'nin kapsadığı bölgede e-ticaret kurallarına da üye ülkelerce yeni standartlar getirilmesi hedefleniyor.
Sadece Çin'de internet üzerinden gerçekleştirilen e-perakende satış hacmi 1,6 trilyon dolara dayanmış durumda. seviyesini aştı. RCEP'le standarda kavuşturulmuş e-ticaret kuralları, bölgede daha nitelikli ve kolay işleyişe sahip bir çevrim içi iş ortamı oluşturulmasına katkı sağlayacak. Asya ülkelerinde her yıl katlanarak artan internet kullanıcı sayısı, olağanüstü potansiyelin en önemli göstergesi. RCEP'nin tamamen devreye geçmesi ile birlikte, bölgedeki mal ticaretinin yüzde 90'ından fazlasında kademeli olarak sıfır tarife uygulamasına geçilmesi hedefleniyor ki, bu durum Avrupa Birliği'nin Gümrük Birliği anlaşmasından dahi daha büyük bir 'bölgeselleşen ticaret' anlamına gelecek.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.