Rusya-Ukrayna gerginliğinin 1. ayı geride kalırken, uluslararası kurumlar iki ülkenin aralarındaki çatışmanın yakın zamanda sonuçlanacağı umudunu dillendirerek, bölgesel ve küresel boyutları hayli geniş olan ana ve artçı sarsıntıların ülke ekonomileri üzerindeki etkilerini bertaraf etmek adına, parave maliye politikası tedbirlerine dair önerilerini açıklamayı sürdürmekteler. ABD ile AB arasında mevcut bölgesel ve küresel gelişmelerin dünya ekonomisine, küresel ticarete ve ülke ekonomilerine etkisini bertaraf etmek adına izlenecek para ve maliye politikasına yönelik değerlendirme ve görüş alışverişi de sürmekte.
Ekonomistlerin bir bölümü, gerekirse ciddi bir durgunluğu (resesyon) göze alarak, merkez bankalarının küresel enflasyondan kaynaklanan baskıyı azaltmak için faiz arttırması gerektiğini savunurken, ekonomistlerin bir bölümü ise böyle bir adımın yoksulluğu ve işsizliği daha da arttırması riski nedeniyle,sert faiz artışlarına şiddetle karşı duruyorlar. Merkez bankaları faiz arttırmasa bile, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD), yayınladığı son raporda, Rusya-Ukrayna gerginliğinin sadece 2022'de küresel büyümeye 1 puanlıkazaltıcı etkisi olacağını hatırlatmakta. Gerginliğin Rusya'da derin bir durgunluğa sebep olacağını belirten OECD, bu sürecin ilk etapta küresel tüketici fiyat enflasyonu üzerinde de yaklaşık 2,5 puanlık ekarttırıcı etkisi olacağını belirtiyor.
OECD, dünya ekonomisi ve küresel ticaretin maruz kalacağı şokun boyutunun 'kısmen savaş' durumunun süresine bağlı olacağını da hatırlatıyor. Bu nedenle, makul düzeyde, enflasyonu fazladan arttırmayacak ölçüde kamu desteklerinin gerekli olduğu da vurgulanmakta. Uluslararası ekonomi alanında tanınmış iktisatçılar, dünyanın önde gelen ekonomilerinin Rusya-Ukrayna gerginliğinin etkilerini bertaraf etmek adına, milli gelirlerinin yüzde 5'i kadar gerek tarım-gıda destekleri, gerekse de enerji destekleri başta olmak üzere, geniş kapsamlı kamu desteği yapabileceklerini belirtiyorlar. Türkiye'nin milli gelirinin 802 milyar dolar olduğunu dikkate aldığımızda, 2022'de Türkiye de 41 milyardolarlık bir kamu desteğini seferber edebilir.
Uluslararası kurumlar da hükümetlerin bu yönde adım atmalarını hararetle savunmaktalar. Nitekim, OECD söz konusu hükümet desteklerini 'hedefli mali destek' olarak tanımlayarak hararetle tavsiye ediyor ve ekonomik kayıpları azaltacağının altını çiziyor. OECD, küresel pandemiden dolayı zaten dünya çapında bir fiyat artışı, ciddi bir küresel enflasyon baskısı yaşanmaya devam edilirken, Rusya-Ukrayna gerginliğinin sebep olacağı ekstra enflasyonistbaskıya karşı da uyarıyor. OECD, çoğu merkez bankasının Rusya-Ukrayna gerginliğinin sebep olduğu belirsizlik karşısında kriz öncesi politikalarına devam etmesi gerektiğini de vurgulamakta. OECD Raporu Rusya ve Ukrayna'dan gelen buğday arzının tamamen kesilmesi durumunda, özellikle gelişmekte olan ekonomilerde 'yoksulluk ve açlıktakeskin bir artış' riskine karşı da uyarıda bulunuyor.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.