Küreselleşme, ‘iki tarafı keskin bıçak’
Elbette, bunun anlamı, 2020'deki yüzde 9,6'lık kaybın, 2021'deki toparlanmaya rağmen, küresel ticareti 2019 sonundaki seviyesine henüz getiremeyeceğine de işaret ediyor. DTÖ'nün bir başka önemli tespiti ise küreselleşme olgusu üzerine. Uluslararası kuruluş, küreselleşmenin etkisi ile, bilhassa dünyanın önde gelen ülkelerinden başlayarak, ekonomiler arasında artışını sürdüren, küresel tedarik zinciri üzerinden süregelen 'bağlanma' etkisinin, ülke ekonomileri arasında artmayı sürdüren yakın bağı bir nevi 'iki ucu keskin bıçak'a benzetiyor. Yani, dünyanın önde gelen ekonomileri arasında 'küreselleşme'nin ekonomik kriz boyutunda 'bulaşıcılık etkisi'ni arttırarak, ülke ekonomilerini savunmasız yakaladığı kadar; aynı ülkelerin ekonomik krizden çıkma becerisine, hızlı toparlanma performansına da aynı ölçüde etkili olduğuna da işaret ediyor.
DTÖ'nün analizi, küresel pandeminin ilk aylarında hızla azalan küresel ürün ticaretinin ciddi bir toparlanmayla, pandemi öncesindeki seviyenin dahi üzerine çıktığına işaret etmekte. Kuruluşun raporundaki öngörü, 2022 yılı ortasında mal ve hizmet ticaret hacmi pandemi öncesindeki seviyeyi yakalayacak ve küresel ticaretteki tablo sanki hiç pandemi yaşanmamış seviyesine gelecek. DTÖ'nün raporu, küresel tedarik zinciri sayesinde, bir ülkenin ticari ilişkilerinin dünyanın geri kalanına kıyasla daha fazla çeşitliliğe sahip olmasının o ülkede ciddi ekonomik çalkantı yaşanması olasılığını düşürdüğüne işaret ediyor. Nitekim, Ticaret Bakanlığımız ve Türkiye İhracatçılar Meclisi son 3 yıldır, Türkiye'nin ihracat pazarlarının çeşitlenmesi ve tedarik zincirinin zenginleşmesi adına hayli detaylı çalışmalar yürütüyor.
DTÖ'nün raporu, bir ülkenin dış ticaret becerisinin, o ülkenin arz ve talep kaynaklarını çeşitlendirmesine imkan sağladığını, bu sayede o ülkenin kendine has arz ve talep şoklarına maruz kalma riskini azalttığının da altını çiziyor. Yani, Türkiye gibi, dış ticaret pazar çeşitliliğini Avrupa Kıtası'na bağımlı olmaktan, pek çok kıtaya taşımayı sürdürün ve başarılı bir pazar çeşitlendirme yapabilen her ülke, birden çok ticari ortağa sahip olduğunda, kendisinde ya da ticaret ortaklığı yaptığı ülkelerdeki olası bir ekonomik gerileme, bir başka güçlü pazarla telafi edebiliyor. Bun nedenle, DTÖ küresel pandemiye karşı daha fazla korumacı politikalar oluşturma refleksi veren kimi önde gelen ekonomilerin sebep olduğu ciddi tehdide karşı, bu tür yaklaşımların ne kadar yanlış ve tehlikeli olduğunu anlatmaya devam edeceğini belirtiyor. DTÖ'nün son bir uyarısı da, jeopolitik açıdan da ülkelerin ne kadar çok içe kapanırlarsa, gelecekte o kadar fazla gerginlik yaşanma olasılığı meydana gelebileceği riski. DTÖ'ye kulak vermekte yarar var.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Sürdürülebilirlik ve refah için kalıcı barış (20.11.2024)
- G20 ve küresel eşitsizlikle etkin mücadele (18.11.2024)
- İklim krizi için 8 trilyon dolar daha lazım (15.11.2024)
- Ya ‘temiz enerji fonu’, ya daha ağır ‘kaos’ (13.11.2024)
- ‘Rasyonelleşme’mi daha derin ‘parçalanma’mı? (11.11.2024)
- 2025 için temel uyarı: ‘Beklenmeyeni Bekleyin’ (08.11.2024)
- 2025 için ‘dirençli ekonomi’ hazırlıkları (06.11.2024)
- 2025’e doğru küresel risk tartışmaları (04.11.2024)
- GOE’ler artık küresel gelişmelerin rehinesi değil (01.11.2024)
- Cumhuriyetimizin bağımsızlık düsturu ve küresel rekabet (30.10.2024)