Malum, Avrupa Birliği (AB) Konsey Başkanı Charles Michel ile AB Komisyon Başkanı Ursula Von der Leyen'le arasındaki çekişme, Ankara'daki görüşmelerde Michel'in ekibinin sebep olduğu skandal nedeniyle bir 'protokol krizi'ne dönüşmüştü. AB kanadı suçu kendi üzerinden atmak adına Türkiye tarafını kabahatli göstermeye çalışmış; ancak, iki lider arasındaki çekişmeyi gizleyememişti. Bu süreçte, İtalya'nın teknokrat başbakanı ve Avrupa Merkez Bankası eski başkanı Draghi'nin 'saygısız' üslubu ise ciddi tepki görmüştü. Draghi'nin üslubuna sert tepki gösterdiğimiz kadar, kendisinin bugüne kadar bıraktığı izlenime uymayan bu tavrı garibimize de gitmişti. Hafta sonu ortaya çıkan detaylar, Draghi'nin bu 'yakışıksızyağcılığı'nın perde arkası konusunda önemli ipuçları ortaya koydu. Avrupa Parlamentosu'nda (AP) şubat ayı sonunda kabul edilen 750 milyar euroluk 'Toparlanma ve Dayanıklılıkİmkanı' Fonu, Von der Leyen'in deyişiyle 'Yeni Nesil AB' adına, pandemiden etkilenen AB ülkelerini, işletmeleri ve istihdamı desteklemeyi hedefliyor. Bunun en önemli bölümünü 672.5 milyar euro ile 'Kurtarma ve DayanıklılıkMekanizması' oluştururken, AB Komisyonu'nun sermaye piyasalarında n toplamayı hedeflediği kaynak ile, AB'nin dijital dönüşümü ve iklim hedefleri için de yatırımlar hedeflenecek. İşte, Draghi meğer bu fonun 200 milyar eurodan fazlasına talipmiş.
Draghi'nin, bir teknokrat başbakan olarak, bunun da ötesinde adeta bir IMF müzakerecisi gibi, koalisyonu oluşturan partiler, İtalyan Meclisi'ndeki muhalif partiler ve kesimlerle yaptığı uzun müzakereler sonunda, daha önce istifa eden Conti Hükümeti'nin hazırladığı Toparlanma ve KalkınmaUlusal Planı'ndaki 1 sayfalık 'reformlar' bölümünü 40 sayfaya çıkarması, doğal olarak koalisyonu oluşturan partiler arasında da, Meclis'te de ciddi bir tartışma konusu oldu. AB Komisyonu ise, Draghi'nin bin bir zorlukla ikna ettiği Meclis'in uygun gördüğü reformların inandırıcılığı adına, bir yol haritası ve takvim istemekte. Draghi ise, Komisyon'un talebine kızarak, reformların garantisinin kendisi olduğunu söylemekle yetindi. Bu hafta içinde İtalyan Temsilciler Meclisi ve Senatosu'nda ele alınacak paket, kabul edilir ise, 30Nisan'da AB Komisyonu'na iletilecek.
AB Komisyonu ile müzakerelerin sert geçtiği bir gerçek. Bu nedenle, Ankara'daki 'protokol krizi' sürecinde gösterdiği 'üstün yalakalık' performansının da bir sonucu olarak, Draghi'nin Von der Leyen'le arasında gerçekleştirilen telefon görüşmesiyle ancak AB Komisyonu'nu ikna edebildiği bilinmekte. İtalya'nın mevcut planı çerçevesinde, 2024 yılına kadar yaklaşık 750 binyeni istihdam oluşturulması, bu yeni yeni istihdamın en az yüzde30'nun gençlere ayrılması, kaynağın en az yüzde 40'ının İtalya'nın kuzeyine göre daha az gelişmiş durumda olan güneye kullandırılması hedefleniyor. AB Komisyonu 60 gün içinde planın uygunluğuna karar verirse, İtalya'ya tahsis edilen kaynağın 24 Milyar euroluk ilk dilimi hemen serbest bırakılacak. Bakalım, Draghi'nin 'yakışıksız yağcılığı', 'üstün yalakalık' performansı paketin tüm bu aşamaları tamamlamasına yetecek mi?
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.