“Geri dönüşü’ sağlam inşa etmek
Bununla birlikte, küresel pandeminin 1 yılı geride kalmışken, tarım ve imalat sanayinin bir şekilde üretimini sürdürebildiği; Türkiye'nin bu alanda 'mucizevi' başarıları imza attığı ve küresel tedarik zincirindeki konumunu daha da güçlendirdiği bir süreçte; esas darbeyi, esas kırılmayı turizm ve ağırlama endüstrileri yaşadı. Bu nedenle, küresel ölçekte turizm ve ağırlama endüstrisinin yaralarının sarılabilmesi, 'Kovid-19' sonrası geri dönüşün mutlaka 'güçlü' bir 'küresel mobilite'ye dayanmasını gerektiriyor. Ancak, kimi ülkelerin uluslararası gündeme taşıdığı 'aşı pasaportu' başlıkları, 'senin aşın, benim aşım' anlamında küresel bir rekabete ve ülkelerin birbirine çelme takma girişimine dönüşürse, geri dönüşü 'sağlam' inşa etmek mümkün olamayabilir.
Bu nedenle, 'aşı pasaportu' uygulamasının kesinlikle ve kesinlikle küresel mobiliteyi, uluslararası seyahat aktivitesini olumsuz yönde etkileyecek bir 'gölge' engele dönüşmemesi gerekmekte. Aksi takdirde, Avrupa'nın kendi turizm bölgelerini adeta kurtarmaya yönelik uygulamaları, küresel işbirliği noktasında yeni mahsurları, leni tartışmaları alevlendirecektir. Bir diğer konu ise, 'yeşil toparlanma'. Bu noktada, kamudan küresel ölçekte büyük adımlar beklemek ilk etapta zor gözüküyor. Çünkü, küresel ölçekte kamu borcunun küresel GSYH'ya oranı sadece 2020'de, küresel pandemiden dolayı, yüzde 84'den yüzde 98'e yükseldi. Bu durumda, ülkelerin karbon salınımının azalması adına gerçekleştirilecek yatırımların mutlaka 'ödüllendirilmesi' gerekecek.
Bir örnek vermek açısından, oluşturacak özel sektör finans sistemi destekli bir küresel fon mekanizmasında, bir ülke karbon salınımını yüzde 10 azalttığında, bu başarının o ülkenin büyük yenilebilir enerji yatırımlarının maliyetlerine dolar ve euro cinsinden 1 puanlık bir faiz indirimi olarak yansıması gerekir. Bu nedenle, OECD 'think-tank'in yanı sıra, bunun da ötesinde, artık 'do-tank', yani fikirlerin ve çözümlerin hayat bulduğu, bizzat fiiliyata geçtiği bir süreci destekliyor ve çaba sarf ediyor. Türkiye olarak, güçlü geri dönüş için en önemli katkıyı sağlayan ülkelerin başında geleceğimizi bilmek gerçekten değerli bir ayrıcalık.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Sürdürülebilirlik ve refah için kalıcı barış (20.11.2024)
- G20 ve küresel eşitsizlikle etkin mücadele (18.11.2024)
- İklim krizi için 8 trilyon dolar daha lazım (15.11.2024)
- Ya ‘temiz enerji fonu’, ya daha ağır ‘kaos’ (13.11.2024)
- ‘Rasyonelleşme’mi daha derin ‘parçalanma’mı? (11.11.2024)
- 2025 için temel uyarı: ‘Beklenmeyeni Bekleyin’ (08.11.2024)
- 2025 için ‘dirençli ekonomi’ hazırlıkları (06.11.2024)
- 2025’e doğru küresel risk tartışmaları (04.11.2024)
- GOE’ler artık küresel gelişmelerin rehinesi değil (01.11.2024)
- Cumhuriyetimizin bağımsızlık düsturu ve küresel rekabet (30.10.2024)