Demokratik ve ekonomik kalkınma için ‘istikrar’
Önümüzdeki 10 ve 25 yıllık dönem, Atlantik ile Asya-Pasifik arasında rekabetin daha da tırmanacağı; bununla birlikte bölgesel ve küresel meselelerin iki coğrafik alan arasında giderek tırmanan gerginlik ve tehdit algısıyla değil; tersine, daha güçlü işbirliğiyle ancak çözüme ulaşabileceği bir döneme işaret ediyor.
Türkiye, bu iki önemli coğrafik güç merkezi arasında elzem olan işbirliğine en büyük katkıyı sağlayacak ülkelerin başında gelmekte. Bu nedenle, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin sağladığı 'siyasi istikrar'ı perçinlemek adına, yeni nesil demokratik ve ekonomik reformlarla, Türkiye 'yeşil büyüme'ye, 'yeşil enerji'ye, 'yeşil teknoloji'ye dayalı, özel sektör ve kamunun 'kurumsallaşma' sürecini katlayacak 3 yıllık bir 'yeniden yapılanma' dönemi için düğmeye basılmış durumda.
Yeniden yapılanma dönemi, tarım sektörü ve gıda endüstrisinde 'oligopolistik', eksik rekabet şartlarını, tarladan sofraya fiyatı katlanan ürünlerin sebep olduğu gıda enflasyonunu ortadan kaldıracak bir piyasa gözetimi ve denetimini; sektörlerin tüketici lehine gerçek bir rekabet ortamında çalışmasını sağlayacak şekilde rekabet politikalarının güçlendirilmesini; iç ticaretin kolaylaştırılmasına odaklanacak. Bunun yanı sıra, yatırımların katlanarak artmasını sağlayacak yeni yaklaşımlar, hızlı çözümler ve geniş kapsamlı kaynakların yarı sıra, kurumsal yapıyı güçlendirecek şekilde, Ekonomi Koordinasyon Kurulu ve Finansal İstikrar Komitesi hayata geçirilecek.
Güçlü ve her türlü şoklara karşı dirençli bir ekonomiyi tesis etmenin en temel iki başlığı olan makro ekonomik politikalar ve yapısal politikaları sürdürülebilir kılacak şekilde, kamu maliyesinde kaynakların etkin kullanımını, bütçe dengesini ve kamu borcunu sürdürülebilir kılacak, enflasyonu yüzde 2'lere çekecek, istihdamı katlayacak, cari açığı ortadan kaldıracak adımlara hız verilecek.
Bilhassa Türkiye'nin mal ve hizmet ihracatını daha da katlayacak adımlar, dünyanın stratejik noktalarında Türkiye Lojistik Merkezleri açılmasının hızlandırılması kritik önemde. Yeni nesil endüstri bölgeleriyle, sektörlere özel ihtisas başkanlıklarıyla, özel sektör kamu işbirliğini perçinleyecek yeni yasal düzenlemelerle, 2023 Türkiyesi adına yazılacak yeni bir 'hikaye'nin başlangıcındayız.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Sürdürülebilirlik ve refah için kalıcı barış (20.11.2024)
- G20 ve küresel eşitsizlikle etkin mücadele (18.11.2024)
- İklim krizi için 8 trilyon dolar daha lazım (15.11.2024)
- Ya ‘temiz enerji fonu’, ya daha ağır ‘kaos’ (13.11.2024)
- ‘Rasyonelleşme’mi daha derin ‘parçalanma’mı? (11.11.2024)
- 2025 için temel uyarı: ‘Beklenmeyeni Bekleyin’ (08.11.2024)
- 2025 için ‘dirençli ekonomi’ hazırlıkları (06.11.2024)
- 2025’e doğru küresel risk tartışmaları (04.11.2024)
- GOE’ler artık küresel gelişmelerin rehinesi değil (01.11.2024)
- Cumhuriyetimizin bağımsızlık düsturu ve küresel rekabet (30.10.2024)