İPEK PAKSOY

Ah o çocuksu bayram heyecanımız…

Bayram sabahına uyanmanın o tarifsiz heyecanını hatırlar mısınız? Bayram öncesi aldığım yeni kıyafetleri giyecek olmanın heyecanıyla uyku tutmazdı beni… Çok erken bir saatte kalkar evi dört dönerdim. Çocukluğumuzun bayramları, belki de en güzel anılarımızdan biriydi. O zamanlar hayat daha mı yavaştı, yoksa biz mi her anın tadını daha fazla çıkarırdık, bilemiyorum. Ancak kesin olan bir şey var ki, eski bayramların yeri bir başkaydı.
Eski demek doğru mu bilmiyorum aslında. Çocuksu heyecanlarımızın yerini belki de hayat telaşının almasıyla değişti duygularımız. İş hayatı, okul telaşı derken bizi heyecanlandıran tek şey "tatil"e dönüştü… Özlediğimiz şey "eski bayramlar" değil de daha çok yaşadığımız o saf heyecan bence.
Günler öncesinden başlayan hazırlıklar, mis gibi kokan baklavalar, börekler, ailece yapılan alışverişler bir ritüel tadında bizi sarıp sarmalardı. Bayram sabahı yeni alınmış kıyafetlerimizi giyip büyüklerimizin elini öpmek, harçlık almak ve kapı kapı dolaşıp şeker toplamak... Hepsi bir nostalji denizinde kaybolup gidiyor artık.
Zamanın değişmesi o kadar etkili ki, bayram havasının dağılmasında. Konu dönüp dolaşıp teknolojiye geliyor ama gerçek şu ki, teknoloji bayramları da değiştirdi. Mahalle mahalle gezip şeker toplayan çocuklardan, bilgisayar başından kalkmayan çocuklara evrildi düzen. Sadece çocuklar da değil tabii. Artık bayram tebrikleri de çoğu zaman bir mesaj ya da sosyal medya paylaşımıyla yapılır oldu. Aile ziyaretleri yerini video görüşmelere, el öpmeler yerini kalp emojilerine bıraktı. Bir yandan hayatımızı kolaylaştıran bu yenilikler, bir yandan da o eski sıcaklığı aramamıza sebep oluyor.
Ama yine de değişim, bayramların özünden bir şey götürmüyor, sadece şekil değiştiriyor. Bayram, her şeyden önce birlik ve beraberliğin, sevgi ve saygının ifadesi. Eski bayramlarda bu değerleri nasıl yaşıyorsak, yeni bayramlarda da farklı yollarla yaşamaya devam ediyoruz bir şekilde. Artık sevdiklerimizle aynı sofrada olamasak da, bir video aramayla kilometrelerce mesafeyi aşabiliyor, kalplerimizi birbirine bağlayabiliyoruz.
Ve tabii ki, biz nasıl ki çocukluğumuzun bayramlarını özlüyorsak, zaman geçtikçe, yaşam standartları ve evrensel düzen değiştikçe bugünün çocukları da bugünleri özlemle anacak, ve "ah eski bayramlar" diyerek hatırlayacak.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.