HİLÂL KAPLAN

Macron baş aşağı...

Göreve geldiğinden beri her fırsatta Türkiye aleyhine açıklamalarda bulunan Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, koşar adım çıktığı siyasi kariyer basamaklarından yuvarlanarak düşmeye devam ediyor.
Avrupa Parlamentosu seçimlerinde ağır hezimet yaşayan Macron, ülkeyi erken seçime sokmuş ve bir hezimet de erken seçimde yaşamıştı.
Seçimin galibi Jean-Luc Melenchon'a hükümet kurma görevi vermeyen Macron'un aylar süren pazarlıklar sonrası atadığı Başbakan Michel Barnier riyasetindeki hükümet, verilen iki gensoru sonucu düştü.
Mevcut seçim sistemi nedeniyle tekrar erken seçime gidemeyecek olan Macron'un teknokratlardan oluşan yeni bir hükümet kurmaya çalışacağı söyleniyor.
Macron basın toplantısını henüz yapmadı. İstifası az da olsa ihtimal dâhilinde. Eğer teknokrat hükümeti atarsa o hükümetin de ömrünün uzun sürmeyeceği muhakkak.
Macron'un rakipleri Jean-Luc Melenchon'un Avrupa'daki en büyük PKK destekçilerinden biri olduğunu ve siyasi yelpazede tam karşısında olan aşırı sağcı Marine Le Pen'in de en az onun kadar Türkiye düşmanı olduğunu "Garp cephesinde değişen bir şey yok" başlıklı yazımızda anlatmıştık. Velhasıl üç Türkiye düşmanının kendi kendilerini tüketmesini keyifle izliyoruz.
Oysa her şey Macron için ne kadar da iyi başlamıştı. Ülkemizde de bir dönem fondaşlar tarafından "Özgür dünyanın yeni lideri" veya "Erdoğan'ı durduracak lider" sloganlarıyla kutsanıyordu.
Macron, Türkiye düşmanlarına sarayını tahsis ederek bu kutsanmaya karşılık verdi. Bazen Can Dündar ağırlandı o sarayda, bazen PKK yöneticileri...
Fransa'da Müslümanlara yönelik baskısı, camileri kapatması, okullardan olimpiyatlara uzanan başörtüsü yasakları Türkiye'deki fondaşları da sevince boğmuştu.
Ancak Macron kurduğu rüyadan yediği siyasi tokatlarla uyandı.
Önce ekonomik ve siyasi olarak sömürdüğü Afrika ülkelerinden tek tek kovuldu.
Fransa'da pazarladığı PKK'nın devlet kurma projesi Türkiye tarafından çökertildi.
Yıllardır Fransa tarafından desteklenen Ermenistan'ın işgal ettiği Dağlık Karabağ'dan hezimete uğrayarak çekilmesini sadece izlemekle yetindi.
Denizaşırı sömürgelerinde bağımsızlık gösterileri patladı. Yeni Kaledonya'da yaşanan gösterilerden bile Türkiye'yi sorumlu tutarak kendini kurtarmaya çalıştı.
Haziran ayından itibaren de ülkesinde Le Pen karşıtlığı sayesinde tutunduğu iktidarı çatırdadı. Artık görevde kalsa da istifa etse de kendisi için bir şey değişmeyecek.
Napolyon'un tacı da De Gaulle'ün çizmeleri de kendisine büyük geldi. Artık ülkesi Avrupa'nın yeni hasta adamı...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.