İngiltere'nin, nüfusu 100 bini geçmeyen kenti Southport'ta, 30 Temmuz'da yaşanan bıçaklı bir saldırı, terör devleti İsrail'in dünya için nasıl bir baş belası olduğunu bir kez daha gösterdi. Axel Muganwa Rudakubanaisimli Ruanda asıllı Hristiyan bir İngilizvatandaşının gerçekleştirdiği bıçaklısaldırıda 6 yaşındaki Bebe King, 7yaşındaki Elsie Dot Stancombe ve 9yaşındaki Alice Dasilva Aguiar hayatınıkaybetmişti. Bıçaklı saldırıda sekiziçocuk olmak üzere toplam on kişi deyaralanmıştı.
İngiliz polisi olayı "terör saldırısıolarak değerlendirmediğini" açıklayarakgözaltına alınan saldırganın 17yaşında olduğunu söylemekle yetindi.Aslında bu açıklama bile tek başınasaldırının failinin Müslüman olmadığınıgösteren bir kanıttı. Zira malumBatı dünyası için "Fail Müslümansaterör saldırısı, değilse adi vakadır"iki yüzlülüğü artık ezberlenecekkadar tekrarlandı.
İngiltere'nin ırkçı lideri Nigel Farage sosyal medya hesabından yaptığı "Gerçek bizden saklanıyor" açıklamasıyla Müslümanları ima ederek işaret fişeğini ateşledi. İngilitere'deki ırkçılar arasında yayılan "SaldırganMüslümanmış" paylaşımlarıyla kısa sürede toplanan Nazi artıkları İngilitere'de camilere ve Müslümanların derneklerine saldırdı. Bununla da yetinmeyip sokakta Müslüman avına çıktı. Günlerdir süren olaylarda İngiliz polisinin yetersiz kalmasının da etkisiyle yağma ve kitlesel linçler devam ediyor.
Saldırganın kim olduğu, milleti ve dini açıklanmasına rağmen İngiliz ırkçıları saldırılarına hız kesmeden devam ediyor. Olayları başlatan isimlerden biri olan Nigel Farage, suçunu bastırmak için yaptığı açıklamada ordunun şiddet olaylarını bastırmak için devreye girmesi gerektiğini söyledi.
Olayların İngiltere'deki hükümet değişikliği sonrası yeni iktidarın Siyonist İsrail'e askeri ambargo koymayı düşündüğünün haberlerinin çıkmasından hemen sonra başlaması bu benzerine az rastlanır ayaklanmanın arkasında İsrail istihbaratının da olabileceği spekülasyonlarına yol açtı.
İngiltere'de bir önceki 'muhafazakar'iktidarın İngiliz yardım görevlilerinidahi katleden İsrail'e tavizsiz desteğinisürdürmesinden hemen sonra yapılanbu haberler İsrail'de paniğe nedenolmuştu. Dahası yeni İngiliz hükümetiUluslararası Ceza Mahkemesi'ninNetanyahu ve suç ortaklarına yöneliktutuklama kararından İngiliz vetosunukaldırması ve sokaklardaki ırkçılarındoğal lideri olan Tommy Robinson'unülkedeki İsrail'e destek mitinglerininaktif katılımcısı olması bu spekülasyonlarıalevlendirdi.
İngiltere'deki olaylar, Avrupa'daki Neonazilerin İsrail ile bağlantılarının daha çok konuşulmasına vesile olabilir. Bu da Siyonist terör örgütünün sadece işgal ettiği topraklarda değil, dünyanın geri kalanında da barışa ve huzura yönelik saldırılarının daha açık konuşulmasının önünü açacak.
Filistin direnişi sadece Gazze ve işgal edilen Filistin topraklarını, Mescid-i Aksa'yı değil, dünyanın geri kalanını İsrail belasından kurtarabilir. Bu ihtimal arttıkça Siyonist terör örgütünün başka ülkelerdeki kirli planlarını devreye sokmasına neden olacak. İngiltere'deki olaylar bunun şimdilik son örneği olarak görünüyor.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.