Türkiye, milli güvenlik hatlarını ve kırmızı çizgilerini en ciddi şekilde belirlerken Efes-2022 Tatbikatı'nın yankıları uluslararası boyutta halen devam ediyor. Rusya geçtiğimiz günlerde tatbikatın kendilerinde bıraktığı yankıyı Rus devlet kanalı NTV televizyonunda 6 dakika 39 saniye süren seviyesiz bir haber yayınıyla gösterdi. Doğrudan doğruya Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın şahsı da hedef alınarak haberleştirilen Türkiye'nin Suriye'ye yönelik harekâtı skandal ötesi ifadelerle dolu.
Terör örgütü YPG/PKK'nın Rusya'da ofislerinin olduğunu unutup "Kürtler" olarak tanımlarken diğer taraftan Türkiye'nin Suriye harekâtını "El Kaide ile birlikte Kürtlere saldırmak istiyor" şeklinde yorumluyor haberde. Yayını sunan spiker IradaZeynalova, Yunan tarafından röportajları daekleyerek Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelikkaralama kampanyası dolu bir propagandayayına imza atıyor. Dolayısıyla Yunanlara da mikrofon uzatarak Rusya'nın Türkiye'nin karşısında Yunanistan'ı desteklediğini en somut örneğiyle göstermiş oluyorlar. PKK/YPG terör örgütünün Mazlum Abdikod adlı yöneticisiniRusya, kendi devletkanallarına çıkaracakkadar ileri gidiyor.NTV'deki yayındaMazlum Abdi'ye alanaçılarak, Rusya'nınTürkiye'yi Suriye'deistemediği şeklindeRusya adına konuşmalaryaptığı söylenebilir.Türkiye'nin Suriye'de işgalci olduğu iddiası üzerinekurguladıkları Irada Zeynalova yönlendiriciliğindekiprogramda Türkiye'nin El Kaide ile işbirliği yaparak,TSK'nın YPG/PKK'ya yönelik operasyonlarını"Kürtlere" yönelik yapıldığına dair manipülasyondolu propaganda yapılıyor. Programa katılanYunan konuklarla da bu görüşler destekleniyor.Programda Suriye'deki çözümün ancak Astanasüreci içerisinde Türkiye açısından teslimiyetçi birortam oluşturularak gerçekleşebileceği yönündegörüş belirtiliyor.
Programın devamında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bizzat şahsı hedef alınarak Türkiye'nin iç siyasetine dair spekülasyonlar yapılıyor. Buülkelerin tezleri sadece dışarıda itibar görmüyor,aynı zamanda içeride de muhalifgörünümlüler bu paralelde konuşmalaryaparak kendilerini nerede konumladıklarınıgösteriyorlar. Sabık siyasetçi Ahmet Davutoğlu, Türkiye'nin Suriye'deki terör örgütlerine yönelik olası operasyonu hakkındaki tedirginliğini şu şekilde dile getiriyor: "Türkiye öncelikle sorunu diplomatik yollarla ABD ile görüşerek çözmeye çalışmalıdır, bu konuda sorumlu ABD'dir. Operasyon, Suriye'de demografik yapının değişmesine yol açmamalıdır. İktidarın bu operasyonu iç siyasi malzeme olarak kullanmasına karşı çıkmamız lazımdır."
Suriye'deki sorunların en önemli sorumlularından olan ABD'nin çözüm için gerekli "başvuru"odağı olduğunu iddia etmesine bakılırsaDavutoğlu'nun kimlerle yakın ilişki içerisindeolduğu, kimlerin sözcülüğünü yaptığıdaha iyi anlaşılabilir. Ana muhalefetin başı da bu konuda Davutoğlu'ndan farklı bir noktada durmuyor. Daha önce "YPG bize mi saldıracaklarmış?"şeklinde alaycı bir tavırla mevzuyayaklaşan Kılıçdaroğlu, ABD ile aynıparalelde görüş beyan ederken bir yandan da iç siyasete yönelik olarak ikircikli bir açıklama yapmıştı: "YPG kendi vatanını kurtarmak için örgütlenmiş bir oluşumdur." Dediğini de hatırlamakta fayda var.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.