Fransa, sözde Avrupa Birliği'ndeki ortakları İtalya, İspanya ve Belçika gibi ülkelere gidecek 6 milyon maskeye el koyuyor.
Fransa'nın başkenti Paris, Alzas- Loren'in sipariş ettiği maskelere el koyuyor. İtalya,Yunanistan'a gidecek2 bin solunumcihazına el koyuyor. ÇekCumhuriyeti,İtalya'ya gidecekmaskelere el koyuyor.
Amerikan eyaletleri solunum cihazı ve maske elde etmek için üretici şirketler karşısında açık artırmadaki gibi fiyat yarışına giriyor.
Amerika Birleşik Devletleri, Almanya'nın sipariş verdiği maskelere, uçak havadayken iki kat fiyat verip siparişin kendi ülkesine inmesini sağlıyor.
Alman politikacılar, Amerika'nın 'modern zamanlar korsanı' olduğunu söyleyerek ekliyor: "Bu bir 'vahşi batı' metodudur." Almanya'ya bile 'Vahşi Batı'dedirten karanlığa hoş geldiniz.
Daha vahşisini de söyleyeyim. Fransız televizyon kanalında, canlı yayında konuşan iki doktor muhtemel bir aşıbulunması halinde ilk insan deneylerininAfrika'da yapılması gerektiğini, sonuçta Afrika'daki insanların daha korunmasız olduğunu söyleyiverdi.
İçlerindeki irini milyonların önünde akıttılar ve yeni-sömürgeci ruhun hâlen dipdiri olduğunu dünyaya ilan etmiş oldular.
Üstelik bunu teklif eden, ettikleriHipokrat yemini "zarar verme" diyebaşlayan iki Fransız doktordu...
Ancak "medeniyet" diye anılan Batı'ya mündemiç vahşiliği "özgürlük, eşitlik, kardeşlik" sloganları süslemeye yetmiş miydi ki?
Kongo'da köleleştirdiği çocuklar yeterince verimli çalışmadı diye ellerini kesen, Namibya'daki yüzbinlerin kanı elinde olan, Hindistan'da açtıkları yaralar bugün bile konuşulan, Endülüs'teki gerçek medeniyet yerine tüm farklı dinden grupları kılıçtan geçiren veya kovan, bilim insanlarını buluşları sebebiyle yargılayan ve asan, Hiroşima ve Nagazaki'ye sırf intikam için insanoğlunun bulduğu en ölümcül bombadan tonlarca bırakan, yüzyıl önce 'medeniyet götürüyoruz'diye işledikleri cinayetleri bugün'demokrasi götürüyoruz' diye devamettiren de aynı Batı değil miydi?
Rahmetli millî şairimiz ne güzel söylemişti: "Garbın âfâkını sarmışsa çelikzırhlı duvar / Benim iman dolu göğsümgibi serhaddim var / Ulusun,korkma! Nasıl böyle bir imanı boğar/ Medeniyet dediğin tek dişi kalmışcanavar?"
Mehmet Akif'in, Batı'nın medeniyetdiye adlandırılmasına içerleyişini anlattığıve ona mündemiç vahşi ruhunun esaszayıf noktası olduğuna da işaret ettiğidizeleri bugüne de ışık tutmuyor mu? Eskiden tek dişi kalan canavarınbugün tek maskesi kaldı ve o dagün geçtikçe düşüyor...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.