İngiltere ve Fransa, bilmediğimiz bir şey mi biliyor?
16.03.2020, Pazartesi
Avupa'nın güçlü devletlerinden arka arkaya ilginç açıklamalar geliyor.
Alman Şansölye Merkel, nüfuslarının %70'inin enfekte olacağını, bunun ağır ekonomik etkiler bırakacağını ve ortada henüz bir çözüm olmadığını söyledi ve ekledi: "Hastalık zirve yaptığında, sağlık personelisayımız yetmeyecek."
FransızCumhurbaşkanı Macron,koronavirüsü "yüzyılınen büyük sağlık krizi"olarak niteleyerek, dahagenç kişileri etkileyecekikinci bir dalgayahazırlanmak gerektiğinisöyledi. Ki dünyaliderlerinden gelen ve"Acaba halka açıklanmayanbir şey mi biliyorlar?"dedirteceken çarpıcı açıklamabuydu.
İngiliz Başbakanı Johnson ise halka iletişimin bilinen bütün kurallarına aykırı bir sertlikle şunu söyledi: "Virüs daha çok yayılacakve bu süreçte sevdiklerinizi zamanındanönce kaybedeceksiniz."
İngiltere'nin 'kurallara aykırı' yaptığı tek uygulama bu da değil. Hükümet, olabildiğinceçok kişiye virüsün bulaşmasıve nüfusun çoğunluğunun bağışıklıkkazanmasını sağlayacağını söyledikleri"sürü bağışıklığı" stratejisi izliyor. Bunagöre virüs nüfusun en az %60'ına bulaşırsa,hayatta kalanlar sayesinde nüfussağlığının güçleneceği öngörülüyor.
İngiltere, bu sebeple okulları bile kapatmadı. Müzeler, barlar, konserler, çalışma hayatı her şey olduğu gibi sürüyor. Sadece hastaysanız 7 günü evde geçirmeniz ve çok hasta olmadıkça hastaneye gitmemeniz öğütleniyor.
İtalya'da dün 368 kişi virüsten hayatını kaybetti. Virüsün başlangıç noktası olan Çin'de bir günde kaybedilen kişinin en çok 150 olduğu düşünülürse, virüsün Avrupa'da oldukça hızlı yayıldığını göz ardı etmememiz gerekir.
İtalya'da yapılan en büyük hatalardan biri, okulların tatil edilmesiyle birlikte meydanlara,alışveriş merkezlerine, plajlara,eğlence mekânlarına akın eden insanlarolarak anlatılıyor. Okullar tatil edildiğinden bu yana duyduğum kadarıyla aynı hatayı biz de yapıyoruz. Avrupa'dan gelen ünlülerimiz ayağının tozuyla eğlence mekânlarında arzı endam ediyor. Umreden dönen vatandaşlarımıza ev ziyaretlerine gidiliyor, vb. Okullarıntatil edilmesiyle çocuklarını bırakacakyer bulamayan çalışan anne-babaların,evlâtlarını en büyük risk grubundakibüyükanne ve dedelerine bırakması daİtalya'da yapılan hatalardan biri olarakifade ediliyor.
İlk İngiliz hükümetinin öne sürdüğü "sürü bağışıklığı" bu küresel salgınla mücadelenin doğru yönetimi midir, bunu ancak orta vadede görebileceğiz. Zira İngiltere'de kısa vadede ölüm oranlarının artacağını öngörmek zor değil. Ancak eğer Macron'un dediği gibi "genç nüfusu etkileyecek ikinci bir dalga" yoldaysa, hastalıktan sakınmaya çalışmak da bir yere kadar sonuç verecektir.
Bu satırları yazdığım sırada, Fransız Eğitim Bakanı'nın, Fransa'nın da 'sürü bağışıklığı' yöntemini uygulayacağına işaret eden açıklaması düştü: "Bilim insanları, nüfusumuzunyarısından fazlasının enfekteolacağını belirtiyor. Bu aynı zamandabağışıklığı oluşturur ve bu nedenle virüskendi kendine ölür."
Fransa, okulları tatil ederek, toplantıları iptal ederek, gece kulüplerini kapatarak virüse karşı önlemler aldığı için, 'sürü bağışıklığı' teorisine nisbeten daha uygun davranıyor. Çünkü buna göre toplumu virüse kontrollü ve olabildiğince geciktirerek maruz bırakmak gerekiyor. İngiltere'de ise bu önlemlerin hiçbiri yok.
Bilim insanları kesin konuşamıyor. Dolayısıyla hangisinin daha etkili olduğunu zaman gösterecek...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.